Okuduğum ikinci kitabıyla birlikte yazarla biraz daha tanıştım, kaynaştım sanki. Çok zor olmadı bu kaynaşma. Benim gibi doğa, ağaç, çiçek, böcek, kuş âşığı biri için; hikâyelerinde okurlarını ormana, dağa, doğaya yolculuğa çıkaran bir yazar vardı çünkü karşımda.
Sanki rüyadaydım öykülerin birçoğunda. O; rüyaların her şeyi mümkün kılan
(Çok uzun bir sessizlik)
Ama senin dostların var.
(Uzun bir sessizlik)
Çok dostun var.
Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
Uzun süre önce okumak isteyipte elime geçmeyen bir kitaptı :D Sonunda elime geçirip okudum :D Kitabın dili çok akıcıydı ve zihnimde canlandırırken keyif duydum :D Okurken bir böcek olmak istemiş olabilirim :D kitabın sonuna geldiğimde bu insanlardaki umursamazlık ne ya dedim :D bazı insanların bazı insanlara yaptığı kötülüğü farklı bir dille anlatan kitabı sevdim.
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
Herkese merhaba. Bayadır derslerden dolayı ve kütüphaneye giden o uzun yokuşu çıkmaya üşendiğim ve yine derslerden istesem de çıkmaya vakit bulamadığım için kitap okuyamıyordum (kitap sınavı için okuduklarım hariç) ve dolayısıyla aktif de olamıyordum. Muhtemelen bu notu EFSANE kitabının incelemesinde yazmam gerekirdi ama ben ilk öncelikle
Her şeyin/herkesin koktuğu bir devirde -1738 Paris'inde- kokusuz olarak dünyaya gelen bir çocuk; Jean-Baptiste Grenouille. Kendisi kokusuz olmasına rağmen koku duyusu öyle güçlü ki canlı-cansız her nesneyi kokusundan tanıyabiliyor. Gözlerini kapattığı takdirde sırf koklayarak yol alabiliyor. Adeta burnuyla görüyor.
Kitap, karakterimizin doğumundan
Nazlı Eray‘ın büyülü gerçekçilik akımının izlerini açıkça görebileceğiniz bir +12 yaş kitabı. Kitabı Çocuk edebiyatı dersi sunumunda kullanmak üzere alıp okudum ve her yaşa hitap edebilecek bir duruluğunun olduğunu deneyimlemiş oldum.
Bir Böcek SevdimNazlı Eray · Doğan Egmont Yayıncılık · 201519 okunma
(Çok uzun bir sessizlik)
Ama senin dostların var.
(Uzun bir sessizlik)
Çok dostun var.
Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
Kör olmak, herkesi eşitledi. Aslına bakarsanız hepimiz insan oluşumuzla zaten eşittik. Kör olmak sadece görme duyumuzu etkiledi, körlük ise hep bizimleydi. Kitapta duyusal bir körlükten bahsediliyor gibi görünse de böyle olmadığı ilerleyen sayfalarda anlaşılıyor. Körlük bana kalırsa bir insan olma durumu. Çünkü meydana gelen olayların hiçbiri kör
Sen Fırat'ın , Dicle'nin suyu gibi temiz ve duru yaşamak istedim. Eğer hatalarım varsa affedin sizi sevdim. Ey hayat, seni sevdim . Dünya seni de sevdim.yurt, yurdum ey...Yüreğimin kızıl gülüydün. Baba, dede, anne, nine, arkadaş, dost, amca , kuzen, hoca, oğlak...Sizi sevdim hayatın çekiçleri, balyozları insin varsın,Sizi seviyorum'
İnsanın dünya üzerinde "yalnız" kaldığı anlar vardır. Böylesi anlarda, içini dökebileceği tek varlık bazen sadece yolu oraya düşmüş bir böcektir. Dışlanmışlığın ve derin bir yalnızlığın böcek dahi olsa dinleyici bulmasının, ne kadar kötü şartlarda hayat mücadelesinin ve dayanma gücünün trajik hikayesi anlatılmış bu kitapta. Mehmed Uzun'un ilk romanı benim de yazarın ilk okuduğum kitabı oldu. Kitap sondan ve baştan başlayarak ortada buluşuyor ve kahramanın hayat hikayesini başka birinden dinliyormuş gibi ilginç bir üslubu var kitabın.
Nasılsın? Ne haldesin? Benim halimi sorma. Halim hal değil. Gibi iç burkan cümlelerin ve işkence detaylarının yazıldığı bu kitabı içim buruk dahi olsa,tavsiye ederim.