Bazı kitaplar olur hiç aklında yokken birden insanın karşısına çıkar ya hani, bu roman da benim için öyle oldu. Akşam Güneşi bütün sıcaklığıyla içimi ısıttı. Öylesine hoş bir anlatım ve diyalogları vardı ki bazen gülümsemekten bazen de gözlerimin dolmasından kendimi alamadım. Jülide'ye bazen kızıp küsebilirsiniz yine de Çalıkuşu'ndaki Feride karakteri kadar seveceğinize eminim en az onun kadar haşarı bir karakter... Nazmi'yi de es geçmemek gerek; vatansever, mücadeleci biraz çapkın bir karakter olarak karşımıza çıkıp, bir Sırplının kendisini yaralamasıyla tüm hayatını değiştirip, evlenip sakin bir hayat geçirmek için Akdeniz'de bir adaya gitmesi ve öylesine samimi, öylesine mütevazı bir karaktere dönmesiyle devam ediyor. Adaya, kimsesiz kalan Jülide geliyor ve yer yer insanın içini ısıtan, yer yer insanı hüzünlendiren olaylar başlıyor. Edebi yönü tartışılmaz olan bu akıcı ve etkileyici romanı öneririm. İyi okumalar dilerim.