Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hasret garip bir deniz; med-ceziri bol, ne kolay taşıyor.
“Ne garip bir oyuncak şu insan! Yürür, konuşur ve acı çeker. 70 kilodur. Kendisine ve çevresine ait hiçbir şey bilmez. Bir nevi ıstırap makinesi. İplerini başkaları çeker. Hantal ve şapsal bir robot. Neye sevinir bilinmez. Sınırsız olan yalnız hayalleri ve acı kabiliyeti. Etten bir kaſes ve aciz içinde çırpınan bir ruh. Vücut araba, akıl arabacı. Ama gözleri bağlı arabacının, arabaya hükmeden atlar... Bu da haklı: Var olmak için yok olmak lazım, parça bütüne kavuşacak ki hasret dinsin. Bütün musiki, bütün şiir, bütün aşk, bu bir çuval kemik, bu asi ten, bu aptalca endişeler ne olacak? Ne olacağını bilen var mı? Kader hep oynayamayacağı roller yükler insana ve ıslıklar. Alkış sahtekârların...”
Cemil Meriç
Cemil Meriç
Reklam
Düşlemek
KALBİM unutulmuş küçük kilise; sunakta vahşi bir mayıs kabarır. Fırtına, o gözüpek kimse, çoktan ufak camları parçalara ayırır; şimdi zangoç odasına kadar sızmaktadır ve asılır orda çömez çanına iyice. Cırlak çanın tutuk hasret çığlığı çağırır çoktan ayak kesilmiş sunak yerine fena halde şaşırmış uzak Tanrı'yı nazır. Rüzgar gülüp hoplar pencereden zangır zangır. Ama o kaptığı gibi ses dalgasını öfkeyle eder parça parça çinilere fırlatır. Ve garip arzular diz çöküp sıralanır kapı önüne ve dilenir yosun tutmuş eşikte. Ama geçmiyor artık bir duacı çoktandır.
Kişi ne zaman kendisiyle tanışır?. S 77
Ayrılıkla yaşamak demek... Ayrı oldukça, ayrı kaldıkça ayrılığı sona erdirmeyi istemek demek... ayrılık biterse aşk da biter bu yüzden.. Oysa aşkın (var)olabilmesi için ayrılığın da olması gerekiyordu. Ayrılık varsa aşk da vardı, yoksa aşk da yoktu. Peki aşk yoksa, ayrılıktan, yani nedeni olmayan bir sonuçtan nasıl sözedebiliriz ki?!?! Kimsenin
Cenab-ı Aşka Dair Dücane Cündioğlu KAKNÜS YAYINLARI
Kişi ne zaman kendisiyle tanışır?. S 76
Demek oluyor ki ayrılığı farkettiren hasret ise, belki sona değil ama sonuna erdirecek olan da aşktır. Hasılı dört menzile sahip bir dairenin içindeyiz: ayrılık menzili, hasret menzili, acı-ızdırab menzili, aşk menzili. Dikkat edilirse düz bir çizginin, bir doğru'nun içine bu menzilleri yerleştirmekten kaçınıyorum; yani 'önce'
Sayfa 76
2086 syf.
8/10 puan verdi
·
70 günde okudu
Dizelerin "Hikmet"li Çığlıkları
Acıları sahiplenip hissedeni, Anlamlandıramayacağımız duyguların ilmek ilmek işleyicisi, Noksan duyguların garip hüznüne sahip çıkanı, Hâsılı, elem ve kederin sırdaşı.. Yani bize çok yakın, tenimize nüfuz edebilecek kadar.. Bir insanın yüreğinde yangın olurda nasıl Nazım Hikmet'in kelimeleri o ateşe odun taşımaz? Gönlü kırık, mahzun bir
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20193,385 okunma
Reklam
♤“ Hasret garip bir deniz ; med-ceziri bol, ne kolay taşıyor. “
İçimde...
garip bir hasret peydalanmıştı. Onun her adım başında karşınıza çıkan, sizinle el ele tutuşan, ta derinden, eşyanın ve bazı munis hayvanların bakışıyla size hitap eden sessizliğini özlüyordum. Orada, her şey çok tılsımlı bir ayna gibi size kendinizi, kendi uzletinizi uzatırdı.
Sayfa 10
Ahmed Arif Anlatıyor...
Bir sevgili, bir anne gibiydi. Ömrümce böyle bir anneye, bir ablaya hasret kaldım. Çıkınını açtı, para vermek istedi bana. Almadım. Cebimde de beş liram var. Keşke alsaydım, ama çok utandım. O da garip...
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Bavul Dergisi
Bavul Dergisi
DUYMADIN MI Göz görmezse viran olur, Gönül tahtım harab olur, Olan yine bana olur, Dedim ama duymadın mı? Hasret kaldık mah cemale, Muhtaç olduk bir hayale, Bilmez misin sende çare, Dedim ama duymadın mı? Sınama canı hasretle, Kaldık yine garip dertle, Aldığım herbir nefeste, Andım ama duymadın mı? Akkum, 16 Nisan 2024
Reklam
Bir garip hikâyedir Âdem. Cennetten efkâra düşmüştür. Dünya sürgününü içinde, yabancı bir diyarda, geldiği yere dönme hasretiyle yaşar. Aslında bu Âdem’in aşka ilk dokunuşudur. Gurbete ilk dokunuşu, sılaya ilk varışıdır. Cennete dönünceye kadar da bu sürgün, bu gurbet, yatağını arayan nehirler gibi denizlere akmaya devam eder. Ondandır dünya gurbetinde nehirler gibi akışımız. Vuslat denizedir, hasret denize.
Sonsuzum (Kendimden)
Gel bir ateş yakalım hasretin tam ortasına, Gel bir dilek tutalım mutluluk hatırasına, Sen ki : Geç gelmiş bütün mutlukların ortak temsili, Ben ki Senden gelen ne varsa amenna demenin diğer sesi Dur bak gözlerime bir resim karesinde, Ben kimseye bakmadım böylesine.... Böylesine büyülü, böylesine sevgi dolu Ve ben görmedim yüreğinden daha güzel
Hasret buymuş demek. Yakıcılık, mahzunluk, kalpte burukluk, ruhta garip bir hüzün, kekremsi bir ruh hali...
Sayfa 189 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Yağmur altında
-1932 yılında İzmir’de Garipler Mezarlığına defnedilen dedem Durmuş Aygül’e ithafen. Şimşekler çakarken yanı başımda, Ayrılık göründü, şu genç yaşımda, Kim bilir acıyı, benim dışımda, Yollara düştüm de, yağmur altında. Kırıldı da dalım, söktü kökümü, Yollar taşımazken, çile yükümü, Dilimden düşmüyor, hasret yakımı, Yollara düştüm de, yağmur
1.175 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.