Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
Herkes ve Herşey İçin Hayır. Olamaz. Sevgilim, sen de mi kızdın bana? Niçin? Bak geldim,
Reklam
Git. Yüzüme öyle bakma git. Hiç durma, bir gidenin bir daha asla giremeyeceği kapı orada, git. Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin. Giderken söyleyecek şey bulamaz insanlar. Sen bahanelerin arkasına saklananlardan olma, git. ( Oysa daha doyamadım sana… Kokunu yeterince çekemedim içime… Yapacağımız ne çok şey vardı… Neler planlamıştık… Şimdi
MUTLAKA OKUYUNNNNKitabı okudu
ayet İstanbul Boğazından, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.Hiçbir şey kalmadı geriye.Bir büyük boşluk kaldı geriye.Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara
Bu kadar güzel sevilir mi hiç...
Sevgilim, İnsan bir ömür bekleyebilir mi ? Seni tanımadan önce sorsalardı bana, hayır derdim. Ama hayat insanı hep inanmadıklarını karşısına çıkararak, büyük cevaplar verdiği sorularla sınarmış. Yıllarca beklemek, tek bir kelime duymadan, tek bir an bile görmeden beklemek.. Ve beklerken zamanın hesabını tutmak. Seni beklerken sonsuz gibi
Sayfa 431 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Körleşmekten, aldatıcı umuttan, bir algı gibi var olmaktan ve kamçı bir gün vurmadığında ne kadar iyi durumda olduklarını iç çekerek söyleyen damgalılardan nefret ediyorum ... Kendimden de nefret ediyorum, özellikle kendimden, çünkü yalnızca burada böyle duruyor ve hiçbir şey yapmıyorum. Benim de damgalandığımı, en azından şimdilik öyle olduğunu ve bir şey yapmadığım takdirde hep öyle olacağını çok iyi biliyorum. Jil ve bana sunduğu iğrenç biçimde çekici olan yaşam yeninden gözlerimin önüne gelmişti. 'Ben de,' diye haykırdım, 'uslu uslu öğrenimimi bitireceğim, bir aile kurup çoluk çocuğa karışacağım, vergimi ödeyip bahçemde çiçek yetiştireceğim, öyle mi ... kısacası, zamanla mutlu ve dengeli bir mahkum olacağım düşüncesi, benim yalnızca nefret duymama değil, aynı zamanda dişlerimi göstermeme de yetiyor da artıyor bile!'
Reklam
Birinci Kanto
Yaşam yolumuzun ortasında karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol yitmişti. Ah, içimdeki korkuyu tazeleyen, balta girmemiş o sarp, güçlü ormanı anlatabilmek ne zor!
Nefret ettim onlardan. Güzelliklerinden, sorunsuz gençliklerinden nefret ettim. Sihirli ışıkla­rın altında birbirlerine sarılmış dans ederken kendilerini çok iyi hisse­den bu, geçici olarak şanslı, zedelenmemiş küçük çocukları izlerken onlardan nefret ettim çünkü henüz bende olmayan bir şeye sahiptiler ve kendi kendime sürekli, bir gün ben de sizin kadar mutlu olacağım, göreceksiniz, diyordum.
Sayfa 150Kitabı okudu
... ve kendi kendime sürekli, bir gün ben de sizin kadar mutlu olacağım göreceksiniz, diyordum.
Seni bu satırlara gizliyorum. Gün gelip okusan bile bu bana yazılmıştır demeyeceksin aklının ucundan bile geçmeyecek belki... Ama ben biliyor olacağım, seni hem bu satırlara hem de aklımın ücra bir yerine gizledim. Mutlu olup mutlu kalman dileğimle...
276 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.