Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
102 syf.
10/10 puan verdi
Sanırım en çok hanımlara seslenmiş olabilirim..
Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû.. بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Bu kitabı bi zamanlar öyle çok okumak istedim ki. Çıktığı yıllar instagram da elden ele gezerdi herkeste görürdüm de bi alıp okuyamadım. Sitede okumuş olanların sayılarının azlığına bakıp aldanmayın, 1k kullanmayan çok insan var kullananlara
Hz. Fatıma'nın Çeyizi ve Düğünü
Hz. Fatıma'nın Çeyizi ve DüğünüMurat Tosun · Mercan Kitap · 2020406 okunma
438 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İlk cild gayet akıcı Üç kelimeyle bir Şah eser. Okumaya başlamadan önce şöyle bir cümleyle karşılaştım. "En çok Nobel edebiyat ödülü alamayan eser" Şahsi düşüncem bu roman Nobel edebiyat ödülünü hak ediyor ama alamaz neden alamaz? Çünkü bu romanı başka bir dile çevirirsen anlamını kaybeder neden ? Musa Eroğlunun Mihriban adlı türküsünde şöyle bir cümle geçer "lambada titreyen alev üşüyor " Bilindik bir örnek, bunu hangi dile çevirirsen çevir bu topraklarda yetişmiş bir insan da uyandırdığı hissiyatı aktaramazsın. Aynı şey bu roman içinde geçerli örnek mesela "Koyverdi" bu kelimeyi ingilizceye çeviremezsin. Nasıl çevirecen "bıraktı" olarak çevrilecek veya "boşverdi" ama bu seferde cümle bütünlüğü bozuluyor. Yani kısacası bu romanı bu ülkede yetişmemiş bir insanın anlaması çok zor.
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,8bin okunma
Reklam
517 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin EDEN sadece bir kahraman değildir!
Okuyalı yıllar olmuş olsa da hakkında inceleme yazmaktan keyif alacağım bir eser. İnceleme tartışmaları yaparken savunduğum nokta; bu kitabın ana fikrinin azmin başarısı olmadığıdır. Değerli Jack London`un kısmen de olsa otobiyografisiyle oluşturduğu bu kitabın ana fikri; yanlış amaçlarla doğru bir karar vermenin yanıltıcılığı ve benzer sebeplerle
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,1bin okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Clarissa / Sonu Tamamlanamamış Stefan Zweig Eseri
CLARİSSA/STEFAN ZWEİG Yazarın son kitabı "Satranç" diye bilinir fakat "Clarissa" maalesef, hayatı gibi, sonunu getiremediği son eseridir. Yayıncısı ve yakın arkadaşı Knut Beck tarafından, Stefan Zweig'in bıraktığı notlardan yola çıkarak hazırlanmış. Roman, Satrançta olduğu gibi 1. dünya savaşı yıllarında geçiyor.
Clarissa
ClarissaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201713,7bin okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çalınan Dikkat (Johan Hari)
Elimden gelse bu kitabı önce çocuklarıma sonra çevremdekilere sonra dünya üzerinde telefonu bilgisayarı olan herkese ve özellikle devlet yönetimindeki görevlilere okuttururdum. Hatta okulların ders müfredatına zorunlu ders olarak koyardım. Neden mi? Biz Y kuşağı çok acayip bir geçiş dönemine denk geldik. Bilgiye erişimimiz de günlük hayat da daha
Çalınan Dikkat
Çalınan DikkatJohann Hari · Metis Yayınları · 01,528 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
YUVAYA YOLCULUK - Lee Carroll
( "BU, ASLA UNUTAMAYACAĞINIZ, HARİKA BİR YOLCULUK OLACAK" arka kapaktan) Kitabı çok beğendim. Aslında herkese okumasını tavsiye ederim ancak bazı kitapların zamanı olduğuna inanıyorum. Bence bu kitap da zamanı geldiğinde sizi bulacaktır. Yazarın anlatım şekli harika, kitap su gibi akarken arada kapatıp hayal dünyasına dalmak özbenimle
Yuvaya Yolculuk
Yuvaya YolculukLee Carroll · Akaşa Yayın · 2014684 okunma
Reklam
268 syf.
10/10 puan verdi
Doğan Cüceloğlu program ve söyleşilerinde sürekli bahsederdi, "can cana" diye. Birbirini anlamak için bunun anlam ve önemi üzerine değinirdi. Bu kitabında da ağırlıklı olarak birbirimizi, çevremizi en çok da kendimizi anlamamız için ışık tutulmuş. Bireyselden toplumsal hayata. İçten dışa doğru harika anlatımlı her bireyin okuması şart bir eser olduğunu düşünüyorum.
İnsan İnsana
İnsan İnsanaDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20216,8bin okunma
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Spoiler vermemeye çalıştım, okumayı düşünenlere gelsin...
Psikolojik açıdan inceleyecek olursam: Distopik bir dünyada sosyal çıkarımlar yaparken, bir suçludan fazlası olup, kaybolmuş bir gencin sınırlarını keşfetttiği hikasine tanıklık ettim. Sevmeye hazır olana dek nefret saçan genç Alex, sevebilmek için neyi bekliyor? Onlarca kez sorduğum bu sorunun cevabı, kitabın sonlarına doğru kendini açık
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,9bin okunma
·
Puan vermedi
1950 Gezi Parkı ruhu
Oktay Akbal’ın Cumhuriyet Gazetesi Evet/Hayır köşesinde doyumsuz yazıları hep aklımda… “1950’lerin İstanbulu’nda, Beyoğlu’nun sinemaları, sokakları, meyhaneleri ve Gezi Parkı’nda anılarının peşine düşen kahramanımız zihninde gençliğindeki aşkları yaşatırken, mutsuz giden evliliğiyle hesaplaşır. Evine dönmediği akşamlarda günün akıp geçmesini bekler. Geçen zamanın onu başka bir yere götürmeyeceğini bilse de geleceğe dair bir umudu vardır. “ Gezi ruhunu yaşamak 1950 yıllarından bu yana devam ediyor…
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Doğan Kitap Yayınları · 2019129 okunma
·
Puan vermedi
Yazarımızın da belirttiği gibi her insan yeraltında olabilir, günlük yaşantımızda böyle insanlara sıklıkla denk geliyor olabiliriz ve dahası hepimizin yeraltından kalma yanları da muhakkak vardır. Anlamsız ve her şeyin kurgu olduğu bu yalan dünyada kendimize tutunacak maddi ve manevi amaçlar arayıp durmakla geçer gider ömrümüz. Amaçlar bulana ne mutlu fakat genelde bir şekilde biter onlar da... Hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz elinde sonunda berbat ederiz insanoğlu olarak.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,4bin okunma
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
1975'te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen, İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun'un hikâyesi: Hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, Masumiyet Müzesi, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Masumiyet Müzesi'ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. Romanı yazdıktan dört yıl sonra, 2012’de, Pamuk romanıyla aynı adlı müzeyi Çukurcuma’da açtı. Şimdiye dek on binlerce ziyaretçinin gezdiği müze için ünlü sanat tarihçisi Simon Schama, Financial Times gazetesine yazdığı yazıda, “Dünyadaki en güçlü, en güzel, en insanî ve en etkileyici çağdaş sanat eseri,” diye yazdı. “Aynı zamanda hem şiir hem karamizah gibi; hem zarif ve şefkatle dolu, hem de kutu kutu, vitrin vitrin, estetik olarak muhteşem.”
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,3bin okunma
106 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabın adı:Tante Rosa Yazarın adı:Sevgi Soysal Sayfa sayısı:106 Gerçeklik ve soyutluk arasında gidip geldiğim bir ir düş mü yoksa gerçek mi diye sorguladığım bir kitap oldu. Uyurken birden uyanırsın gördüğün yaşadığın şeylerin bir rüya olduğunu anlarsın ya öyle oluyor insan. Kitap bittiğinde öyküler tamamlanıyor birbirinin devamı olduğu anlaşılıyor . Tavsiye ederim...
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,939 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Kitap 17 öyküden oluşuyor. Eksik kalmış insan hikayelerini içeriyor. Her öykü birbirinden güzeldi ve en beğendiğim öykü Dünya Atı oldu. Öykülerin giriş cümlelerini çok etkileyici buldum. Öyküler kısa, farklı kurgulanmış, etkili bir dile sahip... Öykü okumayı seven herkese tavsiye ediyorum. Dünya; okyanusta yüzen bir tahta parçası mıdır yoksa kelimelerin üzerinde yüzen, harflerin manalara dokunarak ilerlediği bir hazine sandığı mı? Bir göç katarı mı? Bir kirli gemi mi? Biz, bir yüzüşü mü, bir göç katarını mı seyrediyoruz, durduğumuz çağdan? Dengemizi kaybetmemek için bir seyre mi tutunuyoruz böyle?
Dünya Atı
Dünya AtıAyşegül Genç · Muhit Kitap · 2022105 okunma
559 syf.
·
Puan vermedi
"Quasimodo", Paskalya'dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Parisi'nde Notre-Dame Kilisesi'nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başrahip Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine aldı ve ona Quasimodo adını verdi. Onu büyüttü ve zangoçluk işini verdi; ancak çanın sesi altın kalpli Quasimodo'nun giderek sağır olmasına yol açacaktı. Quasimodo, koruyucusu kabul ettiği Frollo'ya büyük bir sevgi ve bağlılık duyarak büyür. Oysa başrahip karanlık içdünyasına hapsolmuş, dizginleyemediği nefretinin pençesinde kıvranan biridir. Hayatı, çanlar ve Notre-Dame Kilisesi'nden ibaret olan Quasimodo, güzeller güzeli çingene kızı Esmeralda'ya, ilk görüşte büyük bir aşkla vurulur. Ne var ki başrahibin gözü de Esmeralda'dadır. Esmeralda'nın dünyasındaysa Yüzbaşı Phoebus'ten başka hiç kimseye yer yoktur. Artık sevgi ile nefretin, iyilik ile kötülüğün kıyasıya mücadelesidir yaşanan. Victor Hugo, olayları ince ince ördüğü Notre-Dame'ın Kamburu adlı ünlü eserinde, insan hayatında kaderin yerini de sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle de filmlere esin kaynağı olan muhteşem bir roman çıkarmıştır ortaya. Notre-Dame'ın Kamburu aynı zamanda Paris kentinin romanıdır. Hugo, şehrin o dönemini adım adım, duvar duvar, tarih tarih, o olağanüstü zengin diliyle anlatmış, Paris'in, diğer karakterlerden rol çalmasına yol açmıştır.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.