Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarkovski'ye göre sinemaya neden gidilir?
Bana kalırsa normal koşullarda sinemaya giden bir insan, oraya zaman için gider: yitirdiği zaman, kaçırdığı zaman, ya da henüz hiç yanına bile yaklaşamadığı zaman. Hayata dair deneyimlerini zenginleştirmeye gider, zira sinema, hiçbir sanatın yapamayacağı ölçüde insanın olgusal, pratik deneyimlerini genişletir, zenginleştirir ve yoğunlaştırır; üstelik basit bir zenginleştirme de değildir. Bu deneyimleri uzatır da, hem de esaslı bir şekilde. Sinemanın gerçek gücü buradadır, yoksa ne 'yıldızlar'ı, ne ele aldığı konuları, ne de eğlence özelliğiyle güçlüdür sinema. Gerçek sinemada seyirci, seyirci olmaktan ziyade tanıktır.
İnsan değilim, sanki bir denklemim!
Reklam
Çelişki sevmeyen insan çelişkilerle bir hayat yaşıyor. Zıtlıklar birbirlerini kovalarken insanın ayağına dolaşıyor
İnsan hem çalışır hem de yaptığı işten nefret edebilir.
Sayfa 368 - İletişim yayınları 2.Baskı 1991Kitabı okuyor
Her yere gönlünü götüremezsin, Bazen de gönlün gider, sen gidemezsin... Gönülde olmak güzel kalp ten kalbe giden bir yol vardır gözünen görünmez.
Bir insan bir başkasınca öyle çok incitilir ki kendini ya­ralayan kişiyi ve eylemi tekrar tekrar düşünerek ve zihninde eylemi ve o insanı ayrılmaz biçimde birleştirerek iki ayrı ideyi öyle karar ki onları tek bir ideye dönüştürür; insan üzerinde değil de o insanın verdiği acı ve sıkıntı üzerinde yoğunlaşır; öyle ki, onları ayırt edemez ve her iki şeyden de aynı derecede nefret eder. Sonuç olarak önemsiz ve gereksiz nedenlerden sık sık nef­retler doğar, savaşlar çoğalır ve sürer.
Sayfa 530 - Öteki Yayınları / Çev.Meral Delikara TopçuKitabı okudu
Reklam
İnsan hayat boyu ne zorluklarla ve sıkıntılarla karşılaşırsa karşılaşsın, ölüme yaklaşırken kendini teselli edecek bir şeyler buluyordu.
Son Bakış
Kimi kıyameti gözler kimi gözler kıyameti getirir. Kıyametin onsuz olsun öldürmez sonuçta Vedalar gerçek yüzümüzü gösterir ve insan bir şeyler anlatmak için en çok yüzüne güvenirdi. ~dipnottakiler
Nietzsche. O da bir insan, fazlasıyla insan ve onun da kör noktaları var.
Ölü Adamın Sandığı
Dip. 23.18.32.15 Bazı şeyler bir ilkti anlatmak için Canavarıma yenildim Tutku ve aşk Bir deri bir kemik Dalgalar geçiyor
Reklam
Babamın 46 yaşında öldüğünü hatırladım. İnsan anne babasının öldüğü yaşa ulaşınca ölümlü bir varlık olduğunu anlıyor. Hayatın ne kadar kısa, ölümün ise sonsuz olduğunun farkına varıyor. Keşke okul müsamerelerinin hepsine gitseydim, kayak gezilerinin, futbol maçlarının hiç birini kaçırmasaydım, diye düşünmeye başlıyor. Kim ölüm döşeğinde “Keşke ofiste daha çok zaman geçirseydim,”demiş ki?
"Kötü insan diye bir şey yoktur. Hepimiz bazen kötü şeyler yapan insanlarız."
İnsan bedava minnet duymaz, meşru bir sebep olmadıkça zırnık vermez kimseye, bencildir, kıskançtır.
Sayfa 32
Yazıklar olsun seni sevmesini bilmeyenlere; ey gamlı ülke!.. Seni sevip senin sessiz dramın içinde gömülüp gitmekten korku çekenlere!.. Taşın toprağın ne bitmez bir sabır ve mukavemet hazinesidir! İnsan, senin göğsünde ya destansı bir kahramanlığa erer ya da en ilahi mizaçlı velilerin feragat ve mahviyet derecesine varır.
Sayfa 84
Ne kadar ben ;)
Siz kitapları raflara diziyorsunuz ve hepsi bir toplam ediyor, ama bu sadece bir yanılsama. Çeşitli konuları takip ediyoruz ve insan bir süre sonra kendisine çeşitli dünyalar tayin etmiş oluyor; ya da şöyle diyelim, kendisine, elindeki izlerden yola çıkarak, bir seyahat rotası çiziyor. Bu, basit bir iş değil. Sahip olmadığımız bir kitaba yapılan göndermeler karşısında duyduğumuz ilgi sonucu kaynakçalarla tamamlanan bir süreç... Kitapları buluyor ve onların bizi başka bir yere götürmelerine olanak tanıyoruz. Gerçi, çok sınırlı bir okur olduğumu da itiraf etmem gerek. İlla tüm dipnotları okumam, her kavramı anlamam lazım, dolayısıyla bazen sadece tek bir bölümü anlamak için yirmi kitap daha okumam gerekiyor. Bu işe kesinlikle bayılıyorum.” Yüzünde seve seve karşılık verdiğim bir gülümseme belirdi. “Ama ne yazık ki,” dedi, “günde kaç saatimi okumaya ayırabilirim ki? Toplam dört, bilemedin beş saat. Görüyorsunuz işte. Sabah sekizden akşam beşe kadar çalışıyorum. Buraya geleceğim anı bekliyorum çaresizce. ‘İn’ diyelim buraya, siz de uygun görürseniz; inime girmeyi ve akşam yemeği saati olan ona kadar keyifli bir zaman geçirmeyi iple çekiyorum.
Sayfa 38 - Jaguar Kitap
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.