Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenir, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
Nereden geliyorsun? Sessizliğin başkentinden geliyorum Durgun göller ülkesinden Pınarın büyüsünden Hışırtısından geliyorum yaylanın Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Sayfa 142
Reklam
Macera sadece kitapta okunmaz, kendileri yaşardı. (Ara sıra kitaptan ziyade hayatı isterim. Bir ağaca tasvir etmektense, gölgesine uzanıp, bulutlara bakmayı severim, değişim bu sebepledir.) Şimdi çocuklar dört duvar arasında büyüyor. Balkon çocukları.
Sayfa 131 - Dergah Yayınları
Nereden geliyorsun? Sessizliğin başkentinden geliyorum Durgun göller ülkesinden Pınarın büyüsünden Hışırtısından geliyorum yaylanın Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan Ovadaki tek çiçekten Bir tayın yelesinden geliyorum Yeraltında koşuşan kökler arasından Açılmamış bir kitaptan geliyorum Yalın bir şiirin güzelliğinden Savrularak geliyorum, fırtınayla Elinden tutup bir kasırganın, onu da getiriyorum.
Sayfa 293Kitabı okudu
Ara sıra kitaptan ziyade hayatı isterim. Bir ağaca tavsir etmektense , gölgesine uzanıp, bulutlara bakmayı severim.
Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o aci, o derin duyuş, bize eklenir, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
Sayfa 81
Reklam
Önsöz terörü
... böylesine iyi yazılmış bir kitaptan önce okurla yazar arasına girince ölçüyü kaçırmaktan çok çekiniyorum.
Sayfa 16 - Everest Yayınları, 1. Basım Eylül 2014
Özlediğim kitaptan çok sevdiğim bir alıntı
“Bir keresinde, ben küçükken bir ağaca tırmandım, şu yeşil, ekşi elmalardan yedim. Karnım davul gibi şişti, çok acıdı. Annem elmaların olgunlaşmasını bekleseydin, hastalanmazdın dedi. Şimdi, ne zaman bir şeyi çok istesem, annemin elmalar için söylediği şeyi anımsıyorum.”
Yayınevi: Everest Yayınları
Kitaplar bize bu menkıbeleri bulanıklaştırarak anlatır. Zihnimiz, dinlediği menkıbeyi dönüştürür, bazen tanınmaz hale getirecek ölçüde çarpıtarak kullanılmaz kılar. Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenir, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
makbul bir romanın, okurun bönlük derecesinde canının istediği gibi ayar çekebileceği, kendinden menkul bir düzmece olması gerekir. Karakterleri daima iyi veya kötü, ya da fakir veya zengin olmaya mecbur etmek demokratik değildir. Her bir karakter kendine ait özel bir yaşama, özerkliğe ve yakışık alır bir yaşam standardına sahip olabilmelidir. Böylece, karakterlerin kendile­rine saygısı olur, içleri huzurla dolar ve daha iyi hizmet verirler. Bunun kaosa yol açacağını söylemek yanlış olur. Karakterler bir kitaptan diğerine geçebilmelidir. Mevcut edebiyat külliyatının tamamı, kafası çalışan yazarların lazım gelen karakterleri çekip alabileceği bir limbo olarak görülmelidir; yazarlar ancak mev­cut olanlar arasında amaca uygun kuklalar bulamadıklarında yeni karakterler yaratmalıdırlar. Modern roman büyük ölçüde referanslardan mürekkep bir eser olmalıdır. Çoğu yazar daha önce söylenmiş - genellikle çok daha iyi söylenmiş - şeyleri söylemekle harcıyor vaktini. Halihazırda var olan eserlere verilen referansların çokça olması, okuru her bir karakterin mahiyetiyle ilgili anında bilgi sahibi yapar, sıkıcı açıklamaları bertaraf eder ve şarlatanların, zıpçıktıların, el çabukluğunu marifet bilenlerin ve eğitim seviyesi düşük kişilerin çağdaş edebiyatı idrak etmelerini etkili bir şekilde önler.
Sayfa 52 - Everest 2014Kitabı okudu
Reklam
Nereden Geliyorsun
Nereden geliyorsun? Sessizliğin başkentinden geliyorum Durgun göller ülkesinden Pınarın büyüsünden Hışırtısından geliyorum yaylanın Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Sayfa 25 - Islık Yayınları, İstanbul, 2016Kitabı okudu
Kitaptan çıkarabileceğimiz ilk ders, itaatsizliğin ancak isyan ettiği disiplinden daha katı ve zahmetli bir ahlaki disiplin haline geldiğinde anlam kazandığıdır.
"Hışırtısından geliyorum yaylanın Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan Ovadaki tek çiçekten Açılmamış bir kitaptan geliyorum Yalın bir şiirin güzelliğinden Güzellikten geliyorum, güzelliklerden"
Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenir, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.