Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah o genç kız! Ona ne vakit tesadüf edecek? Kimindir o küçük akıcı yüz ki hülyasının aynası üzerinden yakalanamayan bir renkle güya bir bulut parçası altında dalgalı, akıp gidiyor?
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Ne kadar küçük ve açıklanmaz geliyor her şey şimdi, Uzaktaki dağlar birer bulut oluvermiş sanki.
Sayfa 72 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Günaydın. Tutkunun ne olduğunu unuttuk, sıradan günlerden mi şu bitmeyen rutinden mi bilinmez. Lou Andreas-Salomê'nin şu muhteşem cümlelerini okuyoruz sonra: "Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle
Belki daha da yakında;komşunun kapısında peyda olup elimi uzattığımda mırıldayan gri kedi o; belki diğer komşumun tasmasıyla dolaştırırken gördüğüm yavru köpeği o; belki birkaç ay önce meydanda neşeyle oynayıp annesini babasını peşinde koştururken gördüğüm küçük çocuk o; belki çoktan kurudu sandığım çalılarda ansızın açan çiçek o; belki şu bulut,şu dalga,şu yağmur,şu sis.Gördüğüm her şeye şefkatle yaklaşıyorum,baktığım her şeyde onu görüyorum.
250 syf.
10/10 puan verdi
Büyülü Orman
Büyülü Orman
Ruth Sanderson
Ruth Sanderson
Merhaba arkadaşlar #büyülüorman ile tanışmaya var mısınız? Topraklarında envayi çeşit meyve bahçeleri ,geniş çayırları ve zengin tarlalarla kaplı olan kuşların şarkı söylediği ormanları,geyikler, ceylanlar,sülünler ve tavşanlarla dolu olan bir ülke varmış ve bu ülkenin Kralı #bilge ve #adil , Kraliçeside herkes tarafından sevilirmişim. Kraliçe üçüncü oğlunu dünyaya getirirken vefat edince krallığın üstüne kara bir bulut çökmüş.Kral,kraliçesi için yasa boğulmuş ve oğullarını çok sevmesine rağmen artık hayatından neşe alamaz olmuş Kraliçenin ölümünden sonra artık her yıl krallığa biraz daha az yağmur yağmış,mahsülüler seyrekleşmiş,meyveleri solucanlar basmış,hayvanlar zayıflayıp ve güçsüzleşmiş.En sonunda ülke korkunç bir kulaklıkla başbaşa kalmış Halk açlığın eşiğine geldiğinde kral tüm umudunu kaybetmiş. Kral,bir gün tum oğullarını yanına çağır.”Bir efsaneye göre eğer asil bir kan ve kutsal bir dilek taşıyan bir kraliyet erkeği Dünyanın Kalbi ni bulabilirse dileği gerçek olur ve bu korkunç kuraklıkta sona erer”diye söyler. Kralın üç oğluda bu efsaneyi daha önceden duymuştur.Üç oğlundan sadece en küçük olan oğlu bu efsaneyi gerçekleştirmek için gidebileceğini söyler. Kucuk kardeş,abilerine kendini kanıtlamak için herhangi bir avcılık marifeti olmamasına rağmen bu görevi üstlenir Kralın küçük oğlu Galen,Dünyanın Kalbi ni bulabildi mi? Kral bu kutsal görevi yerine getirene hangi vaatte bulunur? Cevaplar eserde #okuyun #öğrenin arkadaşlar @foliantyayinevi #ruthsanderson #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi
Büyülü Orman
Büyülü OrmanRuth Sanderson · Selen Yayınevi · 20183 okunma
O günlerde hangi bahçenin içinden, hangi araziden geçsem, her tarafta yıkıp yok eden dehşetli bir balta sesiyle birtakım ağaçların yürek paralayan acı acı feryatlarla yere yıkıldığını görüyordum. Tabiat güzellikleri arasında o tatlı endamlarıyla öne çıkarak, kanatlılar âleminin kainata karşı ettikleri feryada, gökten zemine dökülen ilahi ahenge konak olan ağaçları o sene katlediyorlardı. Bu yıkım feryatları arasından mahzun mahzun geçerek her yerde hayalimi süsleyen koruya doğru yaklaştım. Ne göreyim? O güzel koru, her türlü hüzün ve elemiyle bir çöle dönmüş. Zaman zaman esen bir rüzgârın kaldırdığı keder verici tozlar, içinden zararlı böcekler yağan toprak renginde bir bulut şeklini almıştı. Ne bir ağaç! Ne bir kuş! Şurada burada kalıp kurumuş bazı ağaç kökleriyle orası bir Afrika mezarlığına dönmüştü. Temmuzun o her şeyi solduran, her şeyi çürüten yakıcı güneşi, yolun kenarında kalmış bazı çalıları, yangından çıkan yeşillik gibi yakmış, ötede beride biriken yağmur sularıysa kurtlandığı için kokuşmuştu. Yoldan yürümeye başladım. Güneşin zemine dokunan yakıcı bir ışık huzmesinin içinde sonsuz bir sürat, yorulmak bilmez bir hareketle yukarıya aşağıya çıkıp inen bin türlü sinek ağza, gözlere giriyordu. Başımın üzerinde kaynayan bu güneş de her tarafı kavuruyor, ayağımın altından ise kertenkeleler kaçışıyordu. Oradan geçen bir bağcıya, "Buraya ne olmuş?" diye sordum. Yüzüme biraz hayretle baktıktan sonra, "Buranın sahibi bu ağaçları iki yüz elli kuruşa Üsküdar oduncularına sattı" cevabını verdi.
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba dostlarrrr Sizce aşk nedir ? Kavuşunca mı aşk olur kavuşamayınca mı ? Evin küçük asi kızı Bahar, aşkı çok küçük yaşta abilerinin arkadaşı Ali ile karşılaştığı gün tatdı. Abisi Bulut ve Hamza ne kadar zor insanlar olsada Ali'yi kardeşleri bilmiş hep güvenmişlerdir. Ali 13 yaşındayken Bahar ile okuduğu okuldan ayrılıp babasının iş değişikliği ile Eskişehir'e yerleşir ve 5 yıl aradan sonra tekrar çok sevdiği memleketi Rize'ye döner. Kafasında bin bir türlü soruyla tabi. Ali de abi bildiği Bulut ve Hamza 'nın kardeşi Bahar'a aşıktır. Bir süre yanlış olduğunu düşünerek içinde yaşamayı tercih eder aşkını. Gün geçtikce bizim gençlerin aşkı büyür içlerine sığmaz, taşar. Ali durur mu ? Bu kadar yakınken uzak olmanın acısına dayanamaz ve herşeyi göze alıp açılır bizim deli kıza . Dolu dizgin yaşadıkları aşkın çok ağır imtihanları olur. Aştıkları her zorluk onları cesaretlendirir ve daha çok bağlar bir birlerine. Bir derken iki derken bitmek bilmez sorunlar, yanıltıcı olaylar, kırılan kalpler herşeyi tepe taklak eder. Bir iyi ,bir kötü ne olacak bu genç aşıkların sonu dersiniz ? Cevabını kitabımızda bulabilirsiniz. Acaba aşkları vuslata mı kaldı? Yoksa o kadar zorluğu aşıp kavuştular mı? Dolu dolu, olayların hiç bitmediği bir aşk romanı okudum. Yer yer güldüm, bazen sinir krizi geçirdim, Bahar'ı bir kaşık suda boğmak istedim Ali'nin karşısına geçip yuhh be öküz dememek için kendimi tuttum ama çok eğlendim. Keyifle okuduğum bir hikayeydi , yazarımızın kalemi daim olsun
Mehtap Karataş
Mehtap Karataş
sizlerede tavsiye ederim.
Ali'nin Baharı - Araf
Ali'nin Baharı - ArafMehtap Küçük · Dionysos Yayın Group · 20235 okunma
2. Cilt
Mutlu musunuz ? Tamam o zaman, her gün kederlisiniz demektir. Her günün ya büyük bir hüznü ya da küçük bir endişesi vardır. Dün sevdiğiniz birinin sağlığı için endişeleniyordunuz, bugünse kendi sağlığınız için; yarın para sıkıntısı, öbür gün bir iftiracının yergisi, ondan sonraki gün bir dostunuzun başına musallat olan bir felaket; sonra hava koşulları, ardından kırılan ve yok olan bir şeyler, sonrasında vicdanınızın ve omurganızın size sitem ettiği bir keyif, bir başka gün ise toplumsal çalkantılar gelir. Yürek acılarını saymıyoruz. Ve böyle sürüp gidecek. Bir bulut dağılırken diğeri yoğunlaşacak. Yüz günün birinde güneşli bir havada sevincinizi tadacaksınız. Ve mutluluğun tadını çıkaran azınlığın içindesiniz! Diğerlerine gelince, üzerlerinden gecenin karanlığı hiç eksik olmaz.
Rüştü ölmüş... Demek ben artık, Rüştü gelirse; şöyle yaparız, böyle yaparız, diye hülyalara dalamayacağım. Demek artık, bir zamanlar baş başa tasarladığımız yarına ait o güzel projelerden hiçbiri tahakkuk etmeyecek. Demek artık bu şehrin caddelerinde dolaştığımız ve yeni yazdığımız şiirleri birbirimize okumak için deliler gibi sokaklara düştüğümüz günler, bulutu bulut, ağacı ağaç, denizi deniz olarak seyrettiğimiz saatler, sırf şiirden bahsederek sabahladığımız geceler birer hatıra oldu. Rüştü ölmüş... Ve ben daha şimdiden insanları yorulmadan sokakları yorulan bu küçük şehirde yalnızlığımı hissetmeye başladım.
Sayfa 67 - 16.12.1942Kitabı okudu
216 syf.
·
Puan vermedi
Hemen hemen herkes ile olan anısı, halk ile içiçe oluşu;eğitime,doğaya,öğretmene ve çocuklara verdiği önem,ileri görüşlülüğü ve kimi zaman ciddiyeti kimi zaman büyükle büyük çocukla çocuk oluşuna tanık olduğumuz eşsiz güzel üç kitaplık bir seri. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 3
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 3Süleyman Bulut · Can Çocuk Yayınları · 2009327 okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
Yazar, Atatürk’e dair anlatılan hikayelerin ve olayların kaynaklarını bulamadığında detaylı araştırması ve hayatlar ise ulaşıp doğrusunu öğrenip yazmış olması oldukça güzel. Atatürk’ü daha iyi anlama, tanımaya güzel bir kitap. Doğ sevgisi,manevi kızları ve kız kardeşi ile yaşadıkları,edebiyata ilgisi,gazetede uygun görmediği yazılardaki dilde güzelce dile getirip düzelttirmesi gibi birçok tarihi olayla anlatılması güzeldi. Keyifli okumalar.
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 2
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 2Süleyman Bulut · Can Çocuk Yayınları · 2023540 okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
Önderimiz Atatürk’ün doğa,çocuk,öğretmene verdiği değer,ileri görüşlülüğüne dair birçok hikaye yer almakta. Her yaşa uygun bir kitap. Daha takından tanımayı sağlaması ve Atatürk’ü anlamak için güzel bir kaynak. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 1
Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 1Süleyman Bulut · Can Çocuk Yayınları · 20151,388 okunma
küçük yönüyle ölüm alışılmış bir cahilliktir
Bazen küçük bir olay, insanı, o olayın hemen bir saniye öncesine kadar her şeyi berrak görüp her şeyin mükemmel olduğunu düşünürken, birdenbire allak-bullak etmeye yeterdi.
Beyaz Dağ doruklarında kara bir bulut tir tir titriyordu. Kan kızılı erken bir haziran inmişti dağın yamaçlarına. Kan revan içindeki Beyaz Dağ'a gözyaşı döküyordu matemli bir serçe. Gözleri insan organının saçıldığı çalılıklara, küçük çayır otlarına ve sellerin açtığı derelere kilitlenmişti. Donup kalan sarkıt bir buzul gibiydi Gulê. Bir ağıt tuturmuştu, taa ciğerlerinden sökülüp gelen.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.