Yozgat'ın bozkırlarından yeşeren bir şiir ağacının sonsuzlukta çınlayan gür sesi, zamanın eskitemediği, eprimeyen bir kalem erbabı Şükrü Erbaş ve onun sevdayı iliklerimizde hissettirdiği, özlemiyle, bağlılığı ile bizi mest eden dizelerinin sonsuz keyifli dizeleri. Her kitabında her dizisinde duyguların devinimiyle insanlığımı hatırladığım şiirin o iyileştirici gücünü duyumsadığım sonsuz bir soluk şansı, Canım Şükrü hocamın kibarlığı incelikle ördüğü şiirleri bir ömre yayılan dimdik duruşu ile muazzamlaşan kitapları..
Ve “Yalnızca Çocuklar Uzaklara Bakar” diyerek avucumuza bir çocuk gülüşü, bir saflık bir bitmek bilmeyen sevda bıraktığı yeni şiir kitabıyla edebiyat dünyasına bir armağan sunuyor. İyi ki var ömrü uzun kalemi aydınlık olsun ..
_Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar; rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder.
_İnsanı yoran yaşadığı hayat değil, taşıdığı maskelerdir. Tanrı size bir yüz vermiş; bir tane de siz eklemeyin.
_Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz.
_Madem bu dünya bile yok olacak bir
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı