Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sahneyi terk ederken salondan tek bir ses, ifade, alkış çıkmadı. Deniz geldiği sessizlikle çıkıp gitmişti. Seminerlere ilk başladığında istediği üç şeyden biriydi bu, konuşmaların ya da herhangi bir şeyin alkışlanmaması. “Alkış, ona ihtiyaç duyanlar için yaratılmıştır, bizim burda sessizliğe ihtiyacımız var ve tabii bir de müziğe, geri kalan her şey dışarda kalabilir.” demişti
Demek ki, çocuklara alınan çok pahalı oyuncaklar onlar için bir şey ifade etmiyor. Onlarında istedikleri tek şey ilgi ve sevilmek, bunlar olduktan sonra onlar için bir kağıt parçası bile büyük bir oyuncak olabiliyor."
Sayfa 110 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Birisine"naber,nasıl gidiyor ?"diye soruyorum ve "noolsun" diye cevapladıklarında çok bozuluyorum.Bir anlat hele yahu,neler yapıyorsun görmeyeli neler yaptın,neler ürettin ,hangi işlere imza attın,hangilerinde çuvalladın.Benim yeteneğim yok deme,vaktim yok deme.Eğer istersen bir sürü şey bulacaksın.Bir İşin ucundan tutmak ve ortaya bir ürün,bir eser,bir hizmet çıkartmak,sana beraberinde üretmenin hazzını getirecek.Bu haz bir yandan bir şeyler ortaya koymanın mutluluğunu yaşatırken bir yandan da hayata bağlayacak,canın daha az sıkılacak kafanda planların ,önünde hedeflerin olacak,kötü şeyler düşünmeye vaktin kalmayacak... Hapishanelerdeki mahkumların yaptıkları boncuktan kuşları düşün... Neden yapıyorlar sence? Satmak için mi? O izbe yerde tek eksikleri boncuktan kuş olduğu için mi? Hayır,üretmek kafalarını dağıttığı için ,onları düşünmekten alıkoyduğu için ,zaman öyle daha anlamlı geçeceği için. Üretmek dediğimiz şey, gündelik hayatın boncuktan kuşları işte.Bazen bir kitap yazmak,bazen bir ders anlatmak,bazen bir kurumda gönüllü çalışmak ,bazen butik pastalar yapmak,bazen bereler örüp hediye etmek bir boncuktan kuş aslında . :) :) :)
Sayfa 78
Bugün okulda oturuyordum. Harıl harıl ödevimi yapıyorum. Bir taraftan da öğretmenin dediklerini not alıyorum. Birden her taraftan sesler yükselmeye başladı. Önce hepimiz panikledik. Malum kaç gündür diken üzerinde oturuyoruz. Hoca'ya aldırmadan hepimiz pencerelere koştuk. Bir baktık büyük bir kalabalık ellerinde Türkiye ve Azerbaycan bayrakları sokaklara dökülmüş sloganlar atıyorlar. "Qarabağ bizimdir bizim olacaq." Nasıl gururlanmazsın ki? Kaç gündür iki şeye üzüldük: verdiğimiz 31 şehide ve dün ilan edilen ateşkese.. Ama nelere sevindik, neler gördük? Halkın bu kadar devlete yakın olmasına sevindik, ne sağcı ne solcu, ne iktidar ne muhalefet, ne komunist ne ırkçı, ne ateist ne dindar kimse seçilmedi o kalabalıklar arasında. Elinde ne varsa orduya gönderdi benim güzel milletim. Bakkallar asker ailelerine parasız verdi her şeyi. Ülkenin mobil iletişim şirketleri kontörler yüklediler askerlere. Askerlere sigara, yiyecek, içecek gönderildi sade halk tarafından (ordunun buna ihtiyacı olmasa da) Hastanelerin önü doldu taştı kan vermek isteyen insanlarla. Bayraklar asıldı arabalardan, restoran, kafe, evlerden. Hocalarımızın "haylaz" adlandırdığı arkadaşlarımız gönüllü askere yollanmak istediklerini bildirdiler birliklere. Tüm hafta boyunca siyaset konuşuldu ama kimse kimseni kırmadı. Üzüldüğümüz tek şey şehitler. Sessiz bir sevinç var hepimizin yüzünde. Sevincimize sizi ortak etmemin sebebi, kaç gündür dolaşan kalabalığın içinde iki bayrak dalgalandı: Türkiye ve Azerbaycan.. :)
"İyi savaşlar veya kötü savaşlar yoktur. Savaşta kötü olan tek şey kaybetmektir. Bütün savaşlar her iki tarafında doğru bulduğu nedenlerden çıkmıştır. Ama sadece muzaffer olanın amacı tarihin soylu amacı olur. Kimin haklı veya haksız olduğu değildir mesele, kimin daha iyi generallere, daha üstün bir orduya sahip olduğudur."
Sayfa 184 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Cunda Adasında bir vitrinde seramik yada camdan yapılma kaplumbağ gördüm. Dükkana giremedim. Lakin aklım kaplumbağda kaldı. Ayvalık ta aradım kaplumbağı, bir türlü bulamayınca, deniz kenarında bir bardak çay içerken, google arama motoruna kamlumbağ ve Cunda yazdım. Neden yazdığımı bir kenara bırakırsak, karşıma çıkan bir metni sizle paylaşmak
Reklam
957 syf.
10/10 puan verdi
·
49 günde okudu
Zaman Çarkı okumalarım seride sona yaklaştıkça ağır olmaya başladı.Çünkü inanın insan böyle bir serinin bitmesini istemiyor,biterse kendimi büyük bir boşlukta hissedecekmişim gibi bir duygu günbe gün artmakta.Dİğer ciltlerde olduğu gibi 11.cilt için de söylenebilecek tek şey var:harikulade.
Düş Hançeri
Düş HançeriRobert Jordan · İthaki Yayınları · 2017422 okunma
189 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Bu kitabı okurken her türlü duyguyu yaşayacaksınız.Bence bu kitap için söylenecek en önemli sözler bu paragrafta geçiyor.Seyircilerden biri büyük bir buket çiçekle aniden geldi. Doktor durdu ve onları aldı. Annemin durduğu yere gitti. Ellerini tuttu. Alkış kesilmişti. "Sanırım hepinizin kabul edeceği gibi, şu anda yapılabilecek tek bir şey var, bu kırmızı gülleri Bayan Brown'a vermek! Sizin için bayan!" dedi ve çiçekleri anneme verdi. Alkış tekrar başladı.Evet alkışlar Bayan Browna. Çünkü bayan Brown oğluna inanmayı seçti zor olanı yaptı.Sevgisi şefkatini zamana yayarak sabırla bekledi ve mucizeyi gerçekleştirdi.O mucizenin adı Christy Brown.
Sol Ayağım
Sol AyağımChristy Brown · Nemesis Kitap · 201778,7bin okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tek kelimeyle enfesti. Bu kitabı almış ve okumuş olmak gerçekten çok mutluluk verici. Masumane diyaloglar o kadar güzel ki, kapılıp gitmemek mümkün değil. Her şey yerli yerinde ve anlatım harika. Hikaye çatıya çıktığında bitmek bilmeyen bir heyecan sürekli içinizde dolaşıp duruyor. Gizem dolu, heyecan dolu bir hikaye okudum. İçine aldı, sardı ve kucakladı. Her şey çok samimi ve içtendi. Rundell'in hayal gücüne hayran kalmamak elde değil. Daha iyi kitaplar yazacağına şüphem yok. Aslında bu kitabı hiç araştırmadan gelen bir reklam mailiyle satın almıştım. Başlığı ve kapağı da çok çekici gelmişti. Sonradan acaba hatamı yaptım dedim. İyiki de almışım. 10/10
Gökyüzü Çocukları
Gökyüzü ÇocuklarıKatherine Rundell · Domingo Yayınevi · 2016278 okunma
"tüm duygularını tek insanda harcayan insanların bir süre sonra kimseye karşı bir şey hissetmemeleri anormal değil, normaldir."
Reklam
Hayatımızın bir haritası varsa şayet, yollarda değil, yol ayrımlarında çizilmekte. İki şey arasında tercih yaptığımız o kısa, kısacık anlarda. Göz açıp kapayana kadar değişir kaderimiz, tek bir kararla. Ustam ve Ben, Elif Şafak (Sayfa 80)
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.