Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaşam Sanatı
"Yaşam bir sanat yapıtıdır" önermesi, ("tıpkı ressamların resimlerini ya da müzisyenlerin bestelerini yapmaya çalıştık ları gibi, yaşamınızı güzel, ahenkli, duyarlı ve anlamlı yapmaya çalışmak türü) bir varsayım ya da nasihat değil gerçeğin bir ifadesidir. Eğer yaşam bir insan yaşamı ise, yani irade ve seçme özgürlüğüyle donatılmış bir varlığın yaşamıysa, sanat yapıtı olamaması mümkün değildir. "Yapacağım" ifadesinin yerine "yapmalıyım"ı dayatan ve dolayısıyla olası tercih boyutunu da raltan dış güçlerin ezici baskısına nedensel rol atfederek, irade ve seçimin varlığını yadsımaya ve/veya gücünü gizlemeye yö- nelik her türlü çabaya rağmen, irade ve seçim yaşam biçimi üzerinde iz bırakır. Yaşam seçiminizden, seçimler arasındaki seçiminizden ve seçimlerinizin sonuçlarından sorumlu olmak anlamında, bir birey olmak seçim meselesi değil, talihin bir buyruğudur.
216 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
@ithakiyayinlari Bilimkurgu Klasikleri arasında yerini alan Kadınlar Ülkesi, ortak noktaları bilim olan Terry(coğrafya ve meteoroloji ilgi alanları), Jeff(şair, botanikçi, doktor) ve Vandyck (sosyolog)isimli üç yakın arkadaşın bu ülkeye yaptığı ziyareti konu alıyor. Yaşadıkları toplumdan epey farklı olan bu ülkeyi daha yakından araştırmak isteyen üçlünün kadınlar ve kız çocuklarından oluşan bir topluma dair çeşitli düşünceleri var. Ancak çok merak ettikleri bu ülkeye ulaştıklarında onları hayallerinin ötesinde bir medeniyet bekliyor. Devlet yönetimi, eğitim, inanç ve yaşam biçimi üzerine tanıklık ettikleri gelişmeler karşısında şaşkına dönen Amerikalı üç arkadaş, alıştıkları düzenle Kadınlar ülkesini karşılaştırıyor. Öğrenmeye ve gelişmeye açık olan kadın toplumu ise ülkelerine gelen beklemedik misafirleri vasıtasıyla farklı medeniyetleri tanımaya ve anlamaya çalışıyor. Yeni bilginin hızla yayıldığı bu ülkenin insanlarının kökenleri ve soylarını nasıl devam ettirdiklerini merak ediyor olabilirsiniz. Muazzam bir kurgudan beslenen Kadınlar Ülkesi'ni okurken merak ettiğiniz bu konuların yanında anne - çocuk ilişkisi, çocuğun eğitimi, kadınların dine yaklaşımı, imar faaliyetleri ve geçim kaynakları daha pek çok alanda kabul ettikleri anlayışları keşfedebilirsiniz. Yer yer toplumsal cinsiyet rollerini sorgulayan Kadınlar Ülkesi'ni sevebileceğinizi düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812bin okunma
Reklam
Daha sade bir yaşam biçimi, insanın ruhsal yenilenmesine da imkan tanır.Bugün ruhun krizi, insanı her şeyi bitimsiz bir iştahla yığarken kendi ruhuyla irtibatını koparmasından kaynaklanıyor.Birçoğumuz, mutluluk ve başarıyı içimize bakarak değil, dışımızda nelere sahip olduğumuza ve neleri alacak gücümüz bulunduğuna bakarak tespit etmeyi alışkanlık edinmiş durumdayız.Toplum içinde bir insanın değerini de topluma olan katkısı veya nezaketi ile değil, sahip olduğu mal mülke göre değerlendirmeye eğilimliyiz.Kapitalist kültür; ana mesajı olan para ve mal peşinde koşmayı teşvik etmenin yanında, insanlara iki hedef arzulatır; 'uygun' bir imaja sahip olmak ve toplum tarafından tanınmak.
Sayfa 126Kitabı okudu
Güneşin gezegenleri selamlamaya durduğu, Seni dünyaya ödünç veren gündeki gibi, Varsın ve durmaksızın büyüdün o günden beri, Dünyaya adım atarken uyuduğun yasa gereği. Böyle olmalısın, kaçamazsın kendinden, Bunu söyledik kahin kadınlar, peygamberler bunu söyledi; Ne zaman parçalayabilir, ne de herhangi bir güç, Yaşayarak kendini geliştiren, belirlenmiş biçimi. Goethe
PASCAL'DA OYALANMA KAVRAMI Bütün bu felsefelerin ortak bir kusuru vardır: Hayatın insan aklı tarafından düzenlenebileceğini varsayarlar. Buna göre akıl, yaşanabilecek kayıplardan, zarar ve ziyandan azade bir yaşam biçimi tasarlayabilir ya da bu mümkün olmuyorsa da duyguları kontrol ederek, yaşanacak her türlü kayıp, zarar ve ziyana göğüs gerebilir. Gerçekte ise ne yaşama biçimimizi ne de duygularımızı bu şekilde kontrol edebilmemiz mümkündür. Yaşamımızı rastlantılar, duygularımızı ise bedenimiz şekillendirir. İnsan hayatının ve felsefenin büyük bir bölümü, bu gerçek karşısında kendini oyalama çabasıdır. Oyalanma, on yedinci yüzyıl biliminsanı, mucidi, matematikçisi, dindar düşünür Blaise Pascal'ın yazılarının ana temalarından biriydi. Filozof bu kavramı şöyle tanımlıyordu: Oyalanma. İnsan ölüme, sefalete, cehalete çare bulamadı- ğından, mutlu olmak için bunları hiç düşünmemek gerektiğine karar vermiştir.
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Reklam
Magnet'e, "Herşeyden önce şunu yadsıyamazsı­nız ki," dedi, "yaşama konforu ve bireylerin fiziksel sağlığının önemi konularında zamanımız tüm geçmiş çağları çok büyük ölçüde aşmakta. Toplumun her ka­tının kültürün avantajlarından aynı ölçüde yararlana­ bilmesi, bilim doğanın güçlerini bu derece iyi kulla­nabilmese ve iş mekanizmalarını herkesin insani bir yaşam biçimi sürdürebileceği ölçüde bu güçlere yüklemiş olmasa mümkün olur muydu? Farklı tabakala­rın birbirine yaptıkları kanlı devrimleri önleyebilmek, tüm meslek gruplarının barışçıl bir şekilde beraber çalışma ortamının, insan doğasının bireysel farklı­lıkları yüzünden o farkların hep yeniden dengelen­mesini geçerli kıldığı anlayışı her taraftan birden bizi sarmasaydı, mümkün olabilir miydi? Sadece toplu­mun tarihsel gelişiminin bağlamını ve etki alanlarının birbirine geçmişliğini kavrayabilmek muhtaç durum­ da olan birisini kendi gücüyle yapabileceği işle yetin­meye sevk edebilir. Ve aynen bunları kavramak ise zengin ve güçlü birisinin gücünü kötüye kullanmama­sını ve modern endüstri ve teknolojinin faydalarından gerçekten herkesin yararlanabilmesi için özgür irade­siyle kazancını belli sınırlarda tutmasını sağlayabilir. Ve ... "
"Yüzyıllar boyu kahır ve üzüntüden doyum sağlamayı bir yaşam biçimi olarak benimseyip bunu türkülerine, şarkılarına ve edebiyatına yansıtmış olan bir toplumun bireyleri, çağdaş dünyanın farklı beklentilerinin kendilerini uyanmaya ve etkin olmaya zorlamasını kızgınlıkla karşılayabilirler."
Parklara, anıtlara gitmek gibi yürümeyi içeren aktiviteleri bulun. Egzersiz yapın ve programa uyup uymadığınızdan emin olmak için sa­bah erken saatlerde zihin-beden pratiği yapın. Önce sebzenizi tüketin. Susuzluğu açlıkla karıştırmamak için bol su tüketin. Konuklara ikram etmek ya da tatillerde tüketmek için sağlıklı atıştır­ malıkları hazır bulundurun. Kaçamakları bir günle veya tek öğünle sınırlamak için plan yapın. Konuklarınızı akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmaya veya sizinle meditasyon yapmaya davet edin. Sağlığınıza iyi geldiğini bildiğiniz bir uyku programı sürdürmeye ça­lışın.
Cıva: Beyin gelişimini bozan ve otizm, Alzheimer, ALS ve multipl skleroz ile bağlantılı bir nörotoksindir.3' Civa doğrudan kanserle bağlantılı olmasa da yüksek dozların bağışıklık sistemi de dahil olmak üzere çoklu organiara zarar verdiği bulunmuştur. Civa, bazı göz damlalarında ve rimelde bulunur.
Reklam
Oksibenzon: Benzofenon familyasının bir türü olan bu organik bileşik, bir­ çok güneş kremi, nemlendirici, dudak kremi, yaşianma karşıtı krem, yumuşa­ tıcı ve rujda bulunur. Alerjilere, hücre hasarına ve hormon bozulması ile bağ­ lantılıdır.
Van den Eden de, inancın kişisel bir mesele ol­duğunu ve hiçbir kurumun inanç üzerinde tekel kurmaması gerektigini savunuyordu. Gerçek dindarlık Tanrı ve komşu sevgisinden müteşekkildir; - Spinoza'nın Teolojik-Politik Ince­ leme'sinde ortaya koyacagı gibi "Kanun ve Peygamberlerin toplamı budur".Bu sevginin gösteriliş biçimi ya da kamusal alanda büründügü ibadet şekli bir şey ifade etmez, batıllıga kapı açar.
İletişim Yayınları
Yaşamı anlamlandırmada ne gibi hatalara düşülebileceğini anne ve babaların, öğretmenlerin ve psikologların bilerek, kendilerinin aynı hataları yapmamaları durumunda şuna inanabiliriz ki toplumsallık duygusundan yoksun çocuklar, kendilerindeki yetenekleri ve yaşamın içerdiği olanakları daha açık seçik hissedecektir. O zaman yaşamın önlerine çıkaracağı ödevler karşısında uğraşıp didinmeyi elden bırakmayacak, kendilerine kolay bir çıkış yolu aramayarak ödevlere yan çizmeyecek ya da yükü başkalarının üstüne yıkmaya kalkmayacaklardır; kendilerine daha yumuşak davranılıp özel bir yakınlık gösterilmesini beklemeyecek, kendilerini aşağılanmış hissetmeyecek, kafalarından intikam düşüncesini geçirmeyecek ya da "Yaşamanın yararı ne? Ne veriyor bana yaşamak?" diye sormayıp şöyle söyleyecektir: "Biz, kendi yaşamımıza gereken biçimi vermek zorundayız. Bu oldum olası boynumuzun borcudur ve bunun altından kalkabilecek gücümüz vardır. Biz eylemlerimizin efendisiyiz. Yeni bir şey mi yaratılacak ya da eski bir şeyin yerine yeni bir şey mi koyulacaktır, bu yalnızca bizim işimizdir." Yaşam bu şekilde birbirinden bağımsız bireylerin ortak çalışması olarak görüldü mü, insanlığın ilerlemesinde sınır yoktur.
Ne zaman parçalayabilir, ne de herhangi bir güç, Yaşayarak kendini geliştiren, belirlenmiş biçimi. Goethe
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar #kitapyorumu #şiddetingölgesinde #leventsütçügil #parmakitap Bugün @parmakitap yayınlarının @siddetingolgesinde hocamın kaleminden Şiddetin Gölgesinde kitabı ile geldim. Tek kelimeyle mükemmel bir kitaptı. Kısacık 78 sayfalık bir kitap ama ilk sayfasından son satırına kadar bu kadar insanı ve ruhunu , zihnini etkileyen bu kadar güzel insana hitap eden bir kitap son zamanlarda hiç okumamıştım. İlişkilerde şiddetin normalleştirilmesi ve bir yaşam biçimi haline gelen , şiddet eğiliminin aşamalarını ve tedavi yöntemlerini bu kısacık kitapta mükemmel şekilde anlatmış. Hayatımızın her döneminde ve artık çok yaygın hale gelen şiddet, aile içi şiddet , İlişkilerde şiddet kavramlarına kısa kısa yöntemler ve cevaplar olarak yazılmış. Her satırında eşinden yeni boşanmış olan İrem'in kendinden ve hayatından örneklerle anlatılmış herkese örnek olacak ve iyi gelecek bir anlatıma sahip. İrem'e uygulanan psikoterapi sürecini okurlarına aktaran yazarımız bir çok insana iyi gelebilecek ve okurken kendini iyi hissedecek şekilde bize Şiddetin Gölgesinde kitabını sunmuştur. Kesinlikle harika bir kitaptı. Yazarımızın kalemi daim okuru bol olsun. "Takvim yaşı zamanla artıyor, oysa ruhsal yaş çocuğun travmaya uğradığı yerde takılıyormuş." "Kendimle yüzleşmek hep en zor olan." "Ne yazık ki bazı şeyleri öğrenmek çok zaman alıyordu..." "Herkes aslında zihinlerinde hiç de iyi tanmlamadıkları mutluluk peşinde koşuyor.'"
Şiddetin Gölgesinde
Şiddetin GölgesindeLevent Sütçigil · Parma Kitap · 20246 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.