Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hırsızlara karşı alınmaya başlayan sert önlemlerden büyük bir övgüyle söz ediyordu. “Onları bulduğumuz yerde asıyoruz, “diyordu. Bir darağacında yirmisinin birden asıldığını gördüm. Ama yine de anlamakta zorlanıyorum. Çok azının paçayı kurtardığını bildiğimiz halde niçin hala o kadar hırsız var? Bunda anlamayacak ne var? diye sordum. “Hırsızlarla baş etmek için uygulanan bu yöntem hem adaletsiz hem de toplumsal olarak nahoş; ceza bakımından fazla sert, caydırıcılık bakımından da gayet etkisiz. Basit bir hırsızlık, ölüm cezası gerektirecek kadar kötü bir eylem değil; ayrıca yiyeceğe ulaşmanın başka bir yolu yoksa hiçbir ceza insanları çalmaktan alıkoyamaz.”
Sayfa 30 - CanKitabı okuyor
Sen eskiden beri, benim kendimi geliştirme, herhangi güvenli bir yerde bir kulübecik kurup, orada bütün mahrumiyetle yaşama tavrımı bilirsin. Burada da beni çeken bir köşeciğe rasladım.
Sayfa 13
Reklam
Hem uzak yerde taşlar görünmez, dağlar görünür. Demek sekiz yüz sene bir mesafede görünen, hizmet-i Kur'aniyenin şâhikasıdır; yoksa Said gibi karıncalar değil. Madem bu keramet-i Gavsiyeyi ilân ve izharından, Kur'an şakirdlerinin ve hizmetkârlarının şevki artıyor, elbette arkalarında Şeyh-i Geylanî gibi kahramanlar kahramanı zâtlar himmet ve dualarıyla ve izn-i İlahî ile himaye ettiklerini bilseler, şevk ve gayretleri daha artar.
Ruhun derinliğini anlatmak için okyanus gibi deriz, okyanusun derinliğini anlatmak için gökyüzü gibi deriz, gökyüzünün derinliğini anlatmak için evren gibi deriz. Durmayız bir yerde dedikçe deriz.
Tam bir delilik huzuru kahvede, Bir manzarada, bir yağmurda Bir sessizlikte ya da karanlıkta ararken Sıcak bir tende bulabilmek... Tam bir saçmalık. Huzuru bir melodide, bir şarkıda Bir enstrümanda ya da meditasyonda ararken Kırgın, üzgün bir seste bulabilmek. Huzuru ölmek sanmaktı benimki. Bu da bir aptallık. Şimdi huzurun ne olduğunu senin sesinde, Senin teninde bulabiliyorum. Gözlerinse bir bataklık Hiç girilmemiş bir ormanda. Hiç keşfedilmemiş bir yerde. Ama baktıkça, batası geliyor insanın... İnsan içinde sen varsan Ne ölmekten korkuyor Ne yaşamaktan Ne de seni sevmekten... M.
Heybeme doldurdum yerde bulduğum kırık umut parçalarını ve birer birer birleştirdim hepsini ama eskisi gibi olmadı kırık izler taşıyorlardı demek ki kırılınca inanın umudu tekrar bir araya gelse bile izler taşır...
Reklam
Anlaşılan birileri bir yerde size dersinizi vermiş.
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İstediğin yerde değilsin... Başka bir yerde olman gerekiyormuş gibi hissediyorsun... Parmaklarını şıklatıp istediğin yere gittiğini varsayalım, yine bu şekilde hissederdin, doğru yerde değilmiş gibi. Nerede olmak istediğine çok kafa yorarsan, bulunduğun yerin tadını çıkarmayı unutursun. Kontrol edemediğin şeylerden dolayı endişelenmeyi bırak... -Alıntı
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap Vasya isimli karakterin fantastik dünyasını ele alıyor. Dunya isimli karakterin kış kralıyla ilgili bir masal anlatmasıyla beraber kitabın başladığını okuyoruz. Masalı okuduğum anda kitabın büyüleyici atmosferi beni içine çekti. Hikaye soğuk ve acımasız bir ülkede geçse de okuyucuya garip bir şekilde sıcak atmosfer sunuyor. Ben kitabı çok sevdim. Eleştireceğim tek yön fantastik kısmın biraz geç başlamasıydı fakat ilk seri olduğundan bu kabul edilebilir bir şey. Kış kralı'nın hikayeye dahil olmasını beklerken çok sabırsızlandım. Neyseki yazar bunu ikinci kitaba bırakmadan işlemiş. İkinci kitabı okumayı çok isterim fakat hiçbir yerde stok kalmamış. Bulduğum ilk an alacağım. Fantastik sevenlere tavsiyemdir.
Bir Kış Gecesi Masalı
Bir Kış Gecesi MasalıKatherine Arden · Ephesus Yayınları · 2021645 okunma
- Cehennem var mıdır? - Evet, bir cehennem vardır! - Nerededir bu? - İnsanın umudunu yitirdiği yerde.
Reklam
"Dünyada iyilik sağlayan bir güç var. Bu benim inandığım bir şey. Olagelen onca korkunç şeyi düşündüğüm zaman delirmememi sağlıyor. Sanırım bunun kanıtı da var, ne dersin? Sadece burada değil, her yerde. Dengeyi sağlamaya çalışan bir güç var."
Sayfa 532Kitabı okudu
Günümüzde tam tersine, Avrupa'da yalnızca sürü hayvanının onurlandırılıp onur dağıttığı yerde, "hakların eşitliği"nin çok kolaylıkla "haksızlıkların eşitliği"ne dönüşebildiği yerde: demem şu ki, tüm ender, tuhaf, ayrıcalıklı, yüksek insanlara, tüm yüksek ruhlara, yüksek görevlere, yüksek sorumluluklara, yaratıcı güç bolluğuna ve asalete karşı hep birlikte savaşılan yerde - bugün seçkin-olmak, kendisi-için-olmayı-istemek, başka-türlü-olabilmek, yalnız-başına-durmak ve kendi-gücüne-dayanarak-yaşamak-zorunda-olmak "büyüklük" kavramına dahildir; ve filozof da şunları ileri sürerek açığa vuracak kendi idealinin bir kısmını: "en yalnız başına, en gizli saklı, en yabani olabilen en büyük olacak, iyinin ve kötünün ötesindeki insan, erdemlerin efendisi, aşırı istem zengini; tam da buna büyük denecek: bütün olduğu kadar çok yönlü, tam olduğu kadar geniş olabilmeye." Bir kez daha soralım: günümüzde - büyüklük mümkün müdür?
Sayfa 139 - İş bankası kültür yayınları
"Ait olduğu yeri bulamamıştı çünkü. Kendini bulduğu yere uyum sağlamış, işte ve eğlencede iyi olamsı sebebiyle, hakları için savaşma ve karşısındakinde saygı uyandırma isteği ve yeteneği sayesinde her zaman her yerde sevilen biri olmuştu. Ama hiç bir yerde kök salamamıştı. Etrafındakileri memnun edecek kadar uyum sağlamış ama kendisi tatmin olmamıştı."
Biçimsiz bir bedenle toprağa sabitlenmiş gibi duran insanlar yerde pineklemekten başka bir şey yapmıyorlar. Pierre Boulle
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.