Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biraz uzun ama okunmaya değer.Tam günümüzü anlatıyor!
Halk gülmeye başlayınca Vaktiyle bir memleketin idarecileri, halkın dertlerini unutmuşlar. Bir taraftan enflasyon ve hayat pahalılığı artarken; diğer yandan halka özveri ve diğergamlıktan bahsediyorlarmış. Bu arada bütçe açık vermeye, hazine boşalmaya başlamış. İdareciler bunu önlemek için mallara yeni zamlar yapmışlar, yeni yükümlülükler getirmişler. Ülkenin hakimi, adamlarını gönderip halkın tepkisini ölçmek istemiş. Tabii gelen haberler fena: -Efendimiz, halk çok şikayetçi. Hepsi burnundan soluyor. Kızgınlıkları had safhada. Ertesi hafta yeni zamlar yapılmasını emretmiş hakim. Sonra yine adamlarını gönderip halkın nabzını öğrenmek istemiş: -Efendimiz, bu sefer halk, ha ayaklandı; ha ayaklanacak. Sarayınızın kapılarına dayanırlarsa şaşmayın. Hakim yine sakin, bir hafta sonra yeniden zamlar yapılmasını istemiş. Bu seferki zamlardan sonra gelen habercilerin yüzleri gülüyormuş: -Efendimiz, çok şükür tehlike geçti. Halk sokaklara dökülmüş; gülüyorlar, oynuyorlar. Kimsenin hiçbir şeyden şikayet ettiği, hele zamları düşündüğü falan yok!.. Hakim bu haberi duyar duymaz sarayın kapılarını sürgületmiş ve demiş ki: -İşte bu sefer halkın sabrı zorlanmaya başlamış; zamlara son verin.
Sayfa 151Kitabı okudu
günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Reklam
Biraz uzun ama okunmaya fazlasıyla değer bir mektup...
Merhaba Theodor Goldberg, Herzel ve Shapiro aileleri. Sizlere bu şekilde hitap ediyorum çünkü hiçbirinizle kan bağımın dışında bir bağım olduğunu düşünmüyorum. Vaat edilen topraklar diye diye insanlıktan çıkışınıza ve merhamet duygunuzu yitirişinize şahit oldum bu topraklarda. Pusulası merhamet olmayan insanın varacağı tek mevzi zulümdür. Sizler
Selim Işık’ın inthar mektubu, Günseli’ye bıraktığı…
Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa 534 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Biraz uzun ama okunmaya değer :))
Aşağıda çocuğunuzun duygularını nasıl kabul edeceğiniz ve anlayacağınız ile ilgili bazı öneriler okuyacaksınız. Bunu biraz daha aydınlatmak için, çocuğunuzun duygularını akan bir su gibi düşünelim. • Akan bir suyun önüne bir bariyer koyarsanız, su bir yer­lere gitmek zorunda kalacaktır. Ya bariyerin etrafından ya da üzerinden akmaya çalışacaktır
Sayfa 255 - PDF Sola Unitas 13. BaskıKitabı okudu
Biraz uzun ama kesinlikle okunmaya değer bir hikaye...
Soğuk bir ocak sabahı bir adam washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telâşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip gider. Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan yürümeye devam ederek para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hâkim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez ve alkışlamaz. Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3.5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri oratalama 100 dolara satılmıştı. Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post Gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştı. Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?
Eftalya kitap
Reklam
Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa 531Kitabı okudu
Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa 531
SELİM IŞIK İNTİHAR MEKTUBU Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim
Selim'in Günseli'ye Veda Mektubu...
. Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa: 531 - 537Kitabı okudu
Reklam
Selim Işık - Günseli'ye Veda Mektubu
“günseli, son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum. sevgilim, şeytan bilir nelere takılıyorum, neler düşünüyorum. günlerdir yatıyorum. hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim. evet aklım gene
Uzun Ama Okunmaya Değer Dostlar
Bir iletişim uzmanı ve I Wish I'd Said That (Keşke Şunu Deseydim) kitabının yazarı olan Linda McCallister, altı farklı iletişim tarzı belirlemiştir. İnsanlar Asil, Yansıtıcı, Sokratik, Yargıç, Aday ya da Senatör olabilir. Hiç kimsenin bütünüyle tek bir kategori ye ait olmamasına rağmen, hepimiz belirli bir tarzı diğerlerinden daha fazla kullanma
Sayfa 202
Biraz uzun ama okunmaya değer :))
“Bilimse şöyle diyor: Her şeyden önce, bir tek kendini sev; çünkü yeryüzünde her şeyin temeli şahsi çıkara dayanır. Bir tek kendini seversen, işini de gerektiği gibi yaparsın ve kaftanın da bütün kalır.” “Ekonomik doğru da buna şöyle destek veriyor, toplumda ne kadar çok şahsi iş yapılırsa, yani deyim yerindeyse, sağlam kaftan varsa, toplumun o kadar sağlam temelleri olur ve onda o kadar çok kamusal iş yapılır.”
Sayfa 188 - Can YayınlarıKitabı okudu
Selim Işık-Günseli’ye Veda Mektubu
(BİR ÖLÜM ANCAK BU KADAR DERİNDEN ANLATILIRDI) Selim Işık gerçek olsa herhalde ölümü ancak bu kadar ağır gelirdi insana. Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ında intihar etmeden evvel sevgilisi Günseli’ye yazdığı veda mektubunu şuracığa iliştiriyoruz. “günseli, son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum.
Sayfa 531Kitabı okudu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.