Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MABETSİZ ŞEHİR Bu şehrin insanlarının mabutları ceplerinde mabudeleri yataklarındadır Dünyanın başka yerinde var mı bilmem! Türkiye’de mabetsiz bir şehir var... Ankara’nın Yenişehir’i... Bir akşamüzeri bu şehirde dolaşıyorum. Sanki yürümüyorum; ayaklarım kendiliğinden gidiyor. Asfaltlar üzerinde otomobiller, otobüsler, troleybüsler
'Bir ağrı vardı içimde bir yerlerde. Adını, Tadını, Kokusunu, Rengini, Şeklini, Ağırlığını bilemediğim Bir ağrı vardı içimde bir yerlerde… 'Kaç sayfa yazılmalıydı bir veda mektubu? Kaç kelimeyle anlatılmalıydı bir hoşça kal? 'Ne zaman olacak diye umut ederken, belki de hiç bir zaman olmayacak umutsuzluklarına kapılıp, yavaş yavaş gitmeye başlamıştım. Kim bilir, belki de bu da bütün sevdiklerine hoşça kal diyebilmenin bir başka yoluydu. Tırnaklarını çok derinden kesiyorsan eğer, bir o kadar daha derin, ve bir o kadar daha da acı hoşça kalların vardır diyordu içimdeki bu hayat. Çünkü, ilk önce eller veda edermiş birbirlerine. 'Adına zaman dediğimiz şeylerin hep acı bir gerçek olduğunu, adına hayat dediğimiz şeylerin ise hep gerçek bir acı olduğunu öğrenmiştim. —Hangimiz çoktuk ki bu hayatta? acı bir gerçek mi? yoksa gerçek bir acı mı?
Reklam
_بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم_ ✒ _Esselamun aleyküm ve Rahmetullah ve Berakatuhu..._ 🌼🌼🌼_Sahabe_derslerimize_devam_ediyoruz_ _4.sahabimiz_.
198 syf.
·
Puan vermedi
Ben sevmedim, hatta benim için ciddi hayal kırıklığı oldu kitap. Biraz uzun olacak, başka başka konulara değineceğim, baştan belirteyim. Ercan Taner ve Mert Aydın, Ateş Arabaları isimli enfes bir radyo programı yapmışlar zamanında. Sedat Simavi Ödülü ile de bu programın güzelliği tescillenmiş. Ben bizim bu programdan öykünerek yapacağımız
Çimdeki Gölgeler
Çimdeki GölgelerErcan Taner · Profil Kitap · 201813 okunma
  Veda Birçok Türkçünün maddi, manevi yardımıyla çıkmakta olan Orkun, onu idare edenlerin yorgunluğu yüzünden kapanıyor. Bu kararı verenlerin ızdırabı büyüktür. Uzun konuşma, tartışma ve danışmalardan sonra, yapılacak başka bir şey olmadığı için bu neticeye varılmıştır. Yurdun her tarafındaki genç Türkçülerin, bu sonuç karşısında duyacakları
1894, SELANİK Bir gün Mustafa'yla okuldan dönüyorduk. Birden boş, yıkık dökük bir arsanın ortasında birbirdir oynayan arkadaşlarımızı gördük. Ben, "Hadi biz de oynayalım," diye atıldım. Mustafa kararlı bir şekilde, "Ben oynamam," deyince bozuldum, "Hadi be nazlanma,'' diye karşılık verdim. "Oynamam dedim ya!"
Reklam
Yaşadığımız şu yüksek, bölük pörçük toprak parçasını, burada bizlerden önce yaşamış insanları ve hayatlarını düşünüyordum; bu köye kapanmak ve birbirlerine kin duymak, üzerinde dolaştıkları yerle hiçbir bağı olmayan ortak geçmişlerini konuşmak, anlaşmak için gelmiş şu üçünü ve çocuğu düşünüyordum.
Sayfa 61 - alakargaKitabı okudu
Onların 'sonsöz'ü anlatıp yeniden kurmalarını dinliyordum; yaşadığımız şu yüksek, bölük pörçük toprak parçasını, burada bizlerden önce yaşamış insanları ve hayatlarını düşünüyordum; bu köye kapanmak ve birbirlerine kin duymak, üzerinde dolaştıkları yerle hiçbir bağı olmayan ortak geçmişlerini konuşmak, anlaşmak için gelmiş şu üçünü ve çocuğu düşünüyordum. İşte bunları ve başka şeyleri düşünüyordum, tezgâhın arkasında servis yapıyor, bardakları yıkıyor, malları tartıyor, para verip alıyordum; hastabakıcı ile Reina bir köşeye yerleştiklerinde hep öğle sonrası oluyordu; onların mırıltılarını işitiyordum, el ele tutuştuklarını biliyordum.
779 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Ne diyordu şair? "Zordur insanlarla yaşamak, çünkü çok zordur susmak. Özellikle de çenesi düşük biri için." 1850 sonrası Rusya'sının iklimininde olduğu kadar sosyolojik, dinsel ve yönetimsel soğukluğunu (!) bir "budala"nın gözüyle harika sentezler eşliğinde anlatmayı başarmış Dostovyeski'nin (her ne kadar bu soğuk şartlardan
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,1bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk Mektupları
Siz bilmezsiniz Halil Cibran ve Mey Ziyade’nin hikâyesinin ne kadar acı ve elem taşıdığını! Sizin görmediğiniz, bilmediğiniz bir zaman diliminde Halil, Lübnan’dan bindiği bir geminin güvertesinde yeni bir ülkeye yelken açmıştı. Umutla doluydu, hayatın bundan sonra daha güzel olacağına inanıyordu. Ben limandan ona el sallıyor ve gitmemesi
Aşk Mektupları
Aşk MektuplarıHalil Cibran · Kaknüs Yayınları · 2012307 okunma
Reklam
960 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
𝓔𝓿𝓿𝓮𝓵 𝔃𝓪𝓶𝓪𝓷 𝓲𝓬𝓲𝓷𝓭𝓮, 𝓴𝓪𝓵𝓫𝓾𝓻 𝓼𝓪𝓶𝓪𝓷 𝓲𝓬𝓲𝓷𝓭𝓮, 𝓬𝓸𝓴 𝓾𝔃𝓾𝓷 𝔃𝓪𝓶𝓪𝓷 𝓸𝓷𝓬𝓮 𝓴𝓾𝓵𝓮 𝓭𝓸𝓷𝓮𝓷 𝓫𝓲𝓻 𝓾𝓵𝓴𝓮𝓭𝓮 𝓴𝓻𝓪𝓵𝓵𝓲𝓰𝓲𝓷𝓲 𝓬𝓸𝓴 𝓼𝓮𝓿𝓮𝓷, 𝓰𝓮𝓷𝓬 𝓫𝓲𝓻 𝓹𝓻𝓮𝓷𝓼𝓮𝓼 𝔂𝓪𝓼𝓪𝓻𝓶𝓲𝓼... Tüm "Cam Şato" serisini ikinciye okumamın ardından "Kül Krallığı" incelememi de diğer kitaplara yaptığım gibi yenilemek istedim. "Kül Krallığı", Sarah J. Maas'ın "Cam
Kül Krallığı
Kül KrallığıSarah J. Maas · Dex Kitap · 2020800 okunma
133 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
🌸"O, benim şu zamana kadar okuduğum romanlarda, kafamda yaratıp portresini çizdiğim hayali karakterin tıpatıp aynısıydı. Zaten onu ilk gördüğüm zaman, gözlerime yabancı gelmemesinin asıl sebebi de buydu." 🌸Tolstoy'un bir sözü vardır ya " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar, ya bir insan yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." Bir hikaye ikisini de içeriyorsa nasıl bir sona doğru yol alırız acaba? 🌸Üniversite'nin edebiyat kulübü'nün kitaplar üzerine bir etkinliğinde tanışmalarıyla başlıyor onların hikayeleri. İlk sohbetleri Kafka' nın Milenaya Mektupları üzerine oluyor. Sanki hikayelerine sirayet eder gibi... Okuduğu şehirde son senesi olan Engin'in, bu şehirde ilk senesi olan Gönül Mühendisiyle gönül hikayesi bu şekilde başlıyor işte. Kitaplarla bu kadar içli dışlı olan bu çiftin ne ismi konabilmiş ne de bitebilmiş, ismine aşk bile denememiş aşktan daha öte hikayelerini okuyoruz. 🌸Geçirdikleri süre zarfında ikisinin de birbirlerinden gizledikleri şeyler, birbirlerine duygularını açamama sebepleri ve Engin'in okuduğu şehri terk ederken duygularını en iyi bildiği yoldan yani o güne kadar birlikte yaşadıkları şeyleri yazdığı günlüğünü hediye etmesi ve daha birçok şey yer alıyor kitapta. Onların hikayelerinin sonu bir Veda hikayesi değil Feveda olacaktı. 🌸Bir yaşanmışlığın hikayesi olan Engin'in hikayesini okurken sonunun güzel bitmesini o kadar çok istedim ki anlatamam size. Ve Engin bu sonu hiç hak etmedi bence. Böyle aşklarda kaldı mı hala detirtecek bir kitap oldu benim için. Sizin de Engin'in hikayesini okumanızı isterim.
Feveda
FevedaEngincan Çetin · Perseus Yayınevi · 202117 okunma
267 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Nikolay Vasilyeviç Gogol, Rus edebiyatının en tuhaf yazarı ve babası. Rus edebiyatının temsilcisi sayılmasına karşın azılı bir Ukraynalı. 1809'da, Rusya'nın kaderini belirleyen savaşlardan biri olan Poltava Savaşı'nın olduğu yerde, Poltava'da, Mirgorod şehrinin Soroçinski köyünde dünyaya gelmiştir. Ondan önceki iki kardeşinin düşük olması,
Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam ToplantılarıNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018713 okunma
72 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.