Sevilay Kaygılak'ın Neoliberalizm Koşullarında Zorunlu Göç ve Kentleşme adlı çalışması kendisinin yüksek lisans tezinin geliştirilmiş bir biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır.Yazar dört bölüme ayırdığı kitabında I.bölümde Göç Olgusu üzerinde durur.II.bölümde Yeni Kentsel Gerçeklik ve Göçmenlik Konumu adlı başlıkta ise göç sonucu kentlerdeki değişen görünümü, göçmenlik ve yeni kentsel gerçeklik gibi başlıkları ele alır ve açıklar.III.bölüm Türkiye'de değişen göç, göçmenlik ve Kent yaşamı başlığını taşır.Bu ana başlık altında Türkiye'de geçmişten günümüze iç göç hareketlerinin özelliklerini, yönelimlerini genel olarak anlatır.Kitabın son bölümüyse yazarın tamamıyla kendi inceleme, gözlem ve araştırmaları sonucunda Mersin'de göçmenlik, kent yaşamı, sosyo-ekonomik dinamikler üzerine kurulur.Alanında öncü ve başarılı çalışmalardan birisi olarak özellikle sosyolojik göç konusuyla ilgili çalışma yapan herkese önerebileceğim bir eser.
Eskici Dükkanı ve ya diğer adıyla Eskici ve Oğulları. Adana'da geçen bir aile dramını gerçekten çok iyi işliyor. Batmış bir baba hepimizin tanıdığı alttan iş çeviren anne :) iki oğul ve brde genç kızlarıyla başlarından geçen bir düzine olay silsilesi. Orhan Kemal in en güzel romanlarından birisi.
Dan Brown'ın kendine has tarzını yansıttığı romanlardan birisi. Dan Brown seviyorsanız okuyun derim. Sonlarını çok beğenmedim açıkcası ama onun dşında keyifle ve heyecanla okudum.
Kayıp SembolDan Brown · Altin Kitaplar · 200917,5bin okunma
Muhteşemm!! Kesinlikle, açık ara bu sene okuduğum en iyi kitap. Her sayfasından büyük bir zevk aldım. Bu yüzden 671 sayfa bana az geldi. Kitapta aklınıza gelebilecek her şeyi bulabilirsiniz. Sadece cadiler, vampirler ve iblislerden ibaret değil. Mitolojiden tutunda biyoloji, simyaya kadar her şeyi içinde barındırıyor. Aynı zamanda farklı konulara sahip birkaç kitap okuyan birisi olaraktan bu kitabı okumaya başladığımda tamam bir bölüm okur sonra diğer kitaplarıma bakarım diyordum ki hiç bu kadar yanılmadım. Elime aldım ve bırakamadım. Her sayfayı soluksuz, büyük bir merakla ve açlıkla okudum. Uzun zamandır bir kitabın içine hiç bu kadar girmemiştim. Heralde bu kitabı çok rahat bu türde okuduğum en iyi 10 kitap arasına sokabilirim gönül rahatlığı ile. Yazar, kelimeler ile harika bir dünya yaratmış. Basit cümleler ile bizi etkilemeye çalışmamış. Buna rağmen o kadar akıcı ki ne zaman kitabı yarıladığınızı okurken farkedemeyeceksiniz. Şiddetle tavsiye ederim, okuyun:)
Serinin diğer kitapları;
1. A Discovery of Witches - Cadıların Keşfi
2. Shadow of Night
3. The Book of Life
" Ölmüyorum, yaşamıyorum, iyileşmiyorum, acısız bir hastalık bu çünkü aşık olabiliyorum. Sahip olacak mıyım bir gün bilmiyorum çünkü beni yaşatacak ya da yok edecek bütün merhamet onun ellerinde. "
Evet bu kitabı nisan ayından beri kütüphanemde beklettiğim için kesinlikle delirmiş olmalıyım! Efsane bize distopik bir dünyanın kapılarını açıyor. Yorumlardan birinde Açlık Oyunları geçmiş ama bu kitap ondan baya bir gömlek üstün bence. Hakkında yapılan abartılı yorumları da kesinlikle hakediyor. Bu dünyada insanlar 10 yaşına geldiğinde belirli
Çok daha iyi bir roman olabilirdi dediklerimden biriydi.Yazar, karşımıza çeşitli vesilelerle çıkmış Amerikan mevzularını derleyerek bir polisiye roman yazmış.Gizli mekanlarda denemeler yapan Amerikan hükümeti-CIA ortaklığı, insanlar üzerinde korkunç yan etkilere neden olan psikolojik tedavi amaçlı ilaçlar, FBI ve onun binbir çeşit ruhsal karmaşa içindeki ajanları ve bir seri katil...Bilmem sizlere de tanıdık geldi mi?Her zaman yorumlarıma yazarım romanlarda detayları severim. Ama bu detaylar tekerrüre dönüşüyorsa o zaman afakan basar. Bu romanda notumu kırmama neden olan unsurlardan birisi buydu.Aslında oldukça fazla sayıda karakterin yer aldığı, işin boyutunun nereden nereye uzandığını anlamanıza engel olan bir kurgunun üzerine inşa edilen bir romandı. romanlarda bir de geriye dönüşleri çok severim ve bu roman o anlamda ziyadesi ile zengindi. Ama...Yazar, romanını eserin adına bağlayabilmek adına sonu bir galeyanla yazmışlık hissi yarattı en başta.Her anında bir halüsinasyon anı bekliyorsunuz haliyle çünkü olaylara neden olan unsurlardan birisi ciddi yan etkilerinin geç idrak edildiği piyasada peynir ekmek gibi giden ilaçlar. Ve roman ilerlerken geriye dönüşlerle verilen gizli bir proje. sonda yazılanlar çok daha vurucu bir etkiyle verilebilecekken bir keşmekeş ortamı ile bağlanıp insana "nasıl yani?" dedirterek bitiverdi.kendimi kitabı baştan itibaren boşuna okumuş gibi hissettim birdenbire.Kahramana üzülemedim bile.Ama bence üzülebilmeli onun hisleriyle birlikte yıkılmalıydım.Neyse...yine de acil durumda bir polisiye roman ihtiyacı hasıl olursa okuyun derim.
HalüsinasyonAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 20212,881 okunma
Bu kitabı okuduktan sonra Ferit Edgü'nün tüm kitaplarını okuma isteğini içinizde duyacaksınız.Filmede konu olan bu kitap Edgü'nün Hakkarinin bir köyünde öğretmen olarak bir mevsim geçirişini konu alıyor.Gerçekten güzel bir dili var yazarımızın daha önce yazarın hiç bir kitabını okumayan birisi için yazarın dilini anlayabileceği bir roman . Şiddetle tavsiye ediyorum.
Yavaş yavaş güveni azalıyordu. insanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. işte tam da o dönemde, drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduğunu fark etti. birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendine ait oluyor, hiç kimse o acıyı biraz olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde diğerlerinin, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.
Kimi adam vardır ki sabahtan akşama kadar oturur ve düşünür. Onun bir hazine-i efkârı vardır, yani fikir cihetinden zengindir; kimi adam da vardır ki sabahtan akşama kadar ayak üstü çalışır, meselâ bir rençper, fakat yaptığı iş dört tuğlayı üstüste koymaktan ibarettir. Evvelki insan tembel görünür velâkin çalışkandır, diğer insan çalışkan görünür velâkin yaptığı iş sudandır. Zira birisi maneviyat ile zihin gayretiyle yapılan iştir; öbürü vücut ile bedenle yapılan iştir. Maneviyat daima daha âlidir, vücut sefildir. Yapılan işlerin farkı da bundandır.
.....
Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikçe susması, düşündükçe susması...
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.