Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Alfred Hitchock yönetmenliğinde filme uyarlanmış bir kitap. Bir koca, hastalıklı olduğunu düşündüğü karısını takip etmenizi istese, ve bu takip zaman içinde sizi de hastalıklı birine dönüştürse napardınız?
Savaş yılları... Karamsar bir ortam ve kendisini öldüreceği düşünülen Madeleine ile onu takip eden avukatın yükseklik korkusuyla tetiklenen vertigosu, savaşın kaçınılmaz sonu olan "ölümleri" simgeliyor.
Bolca karakter tahlili yapmış yazar; bu tahliller aracılığıyla, iç dünyası sıkıntılı bireyin sıkıntısını bize de aksettirmek istemiş. Yani aslında savaşın karamsarlığını göstermiş.
Avukatın duygu durumları zaman zaman beni bunaltsa da (ben de pesimistim zira) kitaptan keyif aldım, zaten 210 syf. iki günde bitiyor. Okumanızı tavsiye ederim.
Deha, karpuz gibi alnın ortasına birkaç fiske vurmakla anlaşılmaz. Zihin ilk olarak yetenek, ikinci olarak eğitim ve öğretim, üçüncü olarak da heyecan ister. İşte böyle hazırlanmış bir kafa, heyecan anında birden parlar. Sanat, bütün sinirlerini sarsarak sanatkârın ruhuna nüfuzla sırlarını bir süzgeç gibi onun dimağından dışarıya akıtır.
Sanat sahasında kendini yaratıcı sanan birçok balkabakları vardır. Boileau'nun dediği gibi,
"Bir ahmak kendi zekâsına hayran bırakacak daima kendinden daha ahmağı bulabilir."