Zülfü Livaneli, sanırım Türkiye nin en çok okunan Türk yazarı olabilir. Bir diğeri de
Ahmet Ümit sanırım. Halkın istediğini iyi bilen ve bundan ekmeğini iyi kazanan iki kalem. Tam adı Ömer Zülfü dür. Gürcü asıllıdır. Siyaset, film, dizi, müzisyen, yazar demek sanırım daha doğru. Birden fazla sektörde aynı derecede ünlü olan nadir insanlardandır Livaneli.
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar
Belki haklı, belki zeka bir düşüştür. Her şeyi anlayan kimsenin delirebileceği doğrudur. Keşke hiç düşünmeye başlamasaydım! Boş ver! Şimdi çok geç, gitmekte olan trenden artık atlayamam. Sonuna dek gitmek, biraz daha dayanmak gerekir. Büyük balığı yakalamak üzere olduğumu duyumsuyorum. Beeen, bunu on yıl önce söylemiştim. Adam sen de! Hiç değilse vicdanımı hiçbir zaman satmadım. Kendimle barışığım ve bunun bedeli yoktur. Başkaları ödül kazanmak için kaygan direğe tırmanadursunlar, ben sadece ölü fareler bulma pahasına da olsa ayak değmemiş mağaraların dibine inmeyi yeğliyorum. Sonunda kuşkusuz en önemlisi nereye gittiğini bilmemektir, yoksa her şey öylesine sıkıcı, öylesine yorucu olur ki... Yoo, gerçekten, yaşamını krom kaplı ve güzelce yağlanmış bir işyeri koltuğuna oturtmak, yalnızca daha önce yapılmışı yapmak, yalnızca okların gösterdiği yönde düşünmek, zamanı düşlerine yasaklar koyarak geçirmek ve usun daha önce arşınladığı yollardan geçmek bana göre değil. Ben, her gece yatağımda yaşamımı ortaya koyuyorum. Belki bir sabah yeryüzüne çıkamayacağım... Sağlık olsun! Çok kazanmak için büyük oynamak gerekir!
Sana Sığındık Allah’ım
Allah’ım,
Bütün hamdler sanadır; sana hamd eder, senden mağfiret dileriz.
Nefislerimizin aşırılıklarından, hatalarından sana sığınırız. Sen kimi hidayet
ettiysen o hidayet bulmuştur. Kimi sapıttırdıysan da o sapık kalmıştır.
Şehadet ederiz ki:
Senden başka hiçbir ilah yoktur. Senin ortağın yoktur. Ve yine şehadet
Altıncı Koğuş kitabı okumuş ve verdiği mesajları da, kitabı da genel anlamıyla çok sevmiştim. #170000442 buraya da o incelememi bırakıyorum. Cehov dan burada uzun uzun bahsetmiştim. O yüzden tekrara düşmemek için yine her incelememde yaptığım gibi Cehov kısmını o incelememden okumanızı öneriyorum.
Yıllar öncesi. Güneydoğu’da tenha bir ilçedeyim. İstanbul çocuğuyum. Işıklı caddelerden, denizlerden, martılardan ayrılıp gelmişim. Ne yana baksam dağ, kirli renkler. Ne zaman baksam içimde ağlama hissi.
Çarşıya çıktım. Erkek gibi, pantolonumla. Kızlar pantolon giymezmiş; çok ayıp. Hesap soran bakışlardan iyi bir dayak yedim. Onlardan nefret