Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğrusu bu karşılaşmanın hangisi olduğunu kendimize sormamalıyız. Karşılaşmadır bizzat o, görülemez bir biçimde, başka olana doğru tek çı­kış, kendinin dışına tek maceradır. Dönüş umudu olmaksızın. Öyle verir kendisini ve vazgeçme onun özsel anlamına aittir.
Sayfa 81 - DerridaKitabı okuyor
Atom-altı düzeyde madde belirli yerlerde kesin bir biçimde varolamaz, varolma eğilimi gösterir. Atomik olaylar da belirli zamanlarda ve belirli şekillerde kesin bir biçimde oluşmaz, oluşma eğilimi gösterirler. Dolayısıyla, atom-altı parçacıkların kendi başlarına hiçbir anlamı yoktur. Bir başka deyişle, aslolan şeyler değil, şeyler arasındaki bağlantılardır ve bu bağlantılar ağı sürüp gider. Çağdaş fiziği bize sunduğu bu bilgiler evrenin de tek bir bütün olduğunu anlatıyor.
Reklam
“İnsanların gerçekten demek istedik­lerini söylemesiyle ilgili takıntını anlamaya başlıyorum,” dedi. “Bu bir takıntı değil,” diye itiraz etti. Adam kaşıyla tuhaf bir hareket yaptı. Bu hareketi göz bandı nedeniyle anlaşılmadı ancak bu bir şekilde olayı daha da kışkırtıcı hale getirdi. “Takıntı değil,” diye ısrar etti Annabel. “Mantıklı olan bu. İnsanların, başka birisine söyleyerek iletmek yerine, sadece birbirleriyle konuşarak engel olabilecekleri tüm o yanlış an­ laşılmaları bir düşün- ”
Türklerde topraklari işgal edildiğinde vatanlarını el koyulduğunda direndiler Kürtler derince niye terör oluyor niye katil oluyor? Üstelik siyasetle direnmiş lafla direnmiş. Laf söz başka bir şey yok bu kadarı bile sana yasak bu kadarı bile senin için ölüm fermandır dediği anda erdemlilik sözleşmesi bitmiş etik değerler ayaklar altına alınmış.
Sayfa 360 - DipnotKitabı okuyor
Ben iyileşmeye inanmıyorum. Her insanın bir takıntısı vardır ya da en azından takıntılı olmaya müsait genleri, ve bunlar herhangi bir yerde kendini gösterme dürtüsüyle hareket eder, bu dürtüyü kesip atmak mümkün değildir; kendini boşluğa yansıtma arzusu olan bu aptal dürtü olsa olsa başka yönlere kaydırılabilir.
Basit sevgiden kaçınıp saçını süpürge etme üzerine
Özverili sevgiye gelince bu, sevilen için iyi mi kötü mü olacağına bakmaksızın, kendini onun uğruna feda etmeye duyulan sevgidir. "Onu nasıl sevdiğimi tüm dünyaya kanıtlamak için katlanamayacağım şey yoktur." Bu sevginin formülü budur. Böyle seven insanlar, hiçbir zaman sevildiklerine inanmazlar (çünkü beni anlamayan bir kimse için özveride bulunmak, bu özverinin değerini yüceltir), çoğu kez sevdiğine bağlıdır, çünkü sevdikleri için her zaman ölmeye hazırdırlar, ama özel bir özveri gerektirmeyecek gündelik ve basit sevgi belirtileri göstermekten kaçınırlar. Sizin aç ya da tok, sağlıklı ya da sağlıksız, neşeli ya da neşesiz, uykulu ya da uykusuz olmanız umurlarında olmadığı gibi, bütün bunları yerine getirmek onların elinde bile olsa, bu konuda hiçbir şey yapmazlar; buna karşılık fırsat düşer düşmez göğüslerini kurşunlara germeye, ateşlere, sulara atılmaya, aşkınızdan verem olup yataklara düşmeye hazırdırlar. Bundan başka özverili sevgiyle sevmeye yatkın olanlar her zaman sevgileriyle övünürler, titiz, kıskanç ve kuşkucudurlar, hatta belki biraz tuhaf gelecek ama, onları kurtarmak için tehlikeli bir duruma düşsünler, onları avutmak için mutsuz olsunlar, onlara doğru yolu gösterme fırsatı ellerine geçsin diye kötü yola düşsünler isterler.
Reklam
Kiiçıik alışveriş mağazasının önünde kamyonetine binerken, zengin babanın öğüdü şuydu: “Çalışın çocuklar, maaş gününü ne kadar çabuk unutursanız, büyümeniz o kadar kolay olur. Beyninizi kullanın, ücretsiz çalışın, çok değil kısa bir şiire sonra aklınız size benim ödeyebileceğimden çok daha fazla para kazanma yolları gösterecektir. Başkalarının asla göremediği şeyleri göreceksiniz. Fırsatlar önünüze çıkacak. Ço ğu kimse bu fırsatları asla görmez, çiinkü onların aradığı para ve güvencedir, buldukları da bııdvır. Fırsatı yakaladığınız andan itibaren, yaşamınız boyunca onlardan bol bol görürsünüz. Bunu başardığınız anda, size başka şeyler öğreteceğim. Bunu öğrenirseniz, hayatın cıı büyük tuzaklarından birinden kurtulmuş olacaksınız. Bir daha asla ve asla o Katran Lolita’ya el sürmeyeceksiniz.
Başka zamanlarda ise, rengini kaybeden arkadaşları mı yoksa dünya mı diye düşünüyordu. İnsanlar ne ara bu kadar benzemişlerdi birbirlerine?
İnsanların çok küçük bir kısmı, kendilerini savunmasız bir şekilde açık kılan ve herhangi bir insana kolayca güvenmelerini sağlayan genetik bir bozuklukla dünyaya gelir. Bu bozukluk, yedinci kromozom üzerindeki görece az sayıdaki bazı genlerin silinmesinden kaynaklanır ve Williams Sendromu olarak bilinir. Williams Sendromu hastaları inanılmayacak
Sayfa 258 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
"Bir Köylü toprak gibi ağırdır, gösterişsizdir, ama bir gün, bu ülkeyi de başka ülkeleri de ayağa kaldıracaktır: soracaktır bir bir: alnından boşanan terlerden yeryüzüne bir yağmur indirecektir: bu yağmurlardan yeni elektrikler üretilecektir : Bir KİTABIN gösterdiği yöne insanlar koşmaya başlayacaklardır: yalancı kitaplar okunmaz olacaktır:"
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.