Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bütün ikiliklerin ortadan kaldırıldığı yerde, insan kendilikte boğulur. Hiçbir ikilik olmadımı insan kendisine bulanır. Bu narsisist öz-çöküş, ölümcüldür. Alain Badiou da aşkı, "İki'nin sahnesi" olarak adlandırır. Aşk, dünyayı ötekinin bakış açısından yeniden yaratmayı ve tanıdık olanı terk etmeyi mümkün kılar. Tamamen başka olanın başlamasını sağlayan bir olaydır. Buna karşın bugün, Bir'in sahnesinde ikamet etmekteyiz
Yaşamak, kendisi olabilmeyi ve yaşama etkin bir biçimde katılabilmeyi tanımlar. Bu, insanın kendi sorumluluğunu, bir başka deyişle, hayatına anlam katma sorumluluğunu içerir. Sorumluluğunu üstlenen kişi özgürdür. Özgür insan daha az korkar, onun için sevebilir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Salt resimsel kompozisyon biçim bakimindan iki ödevle karsı karşıyadır: 1) Bütün resmin kompozisyonu. 2) Cesitli kombinasyonlar içinde karsi karsiya duran ve bütünün kompozisyonuna boyun egen tek tek biçimlerin kompozisyonu.Böylece birçok nesne (gerçek, ya da belki soyut nesneler) tek bir büyük biçimin resmine bagimlanir ve bu biçime uyacak, bu biçimi olusturacak sekilde islenirler. Burada tek biçimin kisisel tınısı düsük kalabilir, onun ödevi öncelikle, büyük kompozisyon biçimine hizmet etmektir; her seyden önce de, bu biçimin unsuru olarak ele alinmalidir. Bu tek biçim böyledir ve baska türlü degildir; tek biçimin kendine özgu olan, büyük kompozisyondan bagimsiz içsel tinis mutlaka bu biçimleşi istiyor diye degil, büyük ölçüde, kompozisyona yapi malzemesi olarak hizmet etme göreviyle yaratıldığı için böyledir.
Sayfa 67
“..cinsellik söz konusu olduğunda kadının meselesi bambaşkadır… Kadın cinselliğe, gerçekleşmesi gereken bir performans gözüyle bakmaz. Hatta çoğu zaman aklına bile gelmez bu. Cinsellikte bile hâlâ duygusal meselelerin peşindedir. Partnerini bir başka erkekle kıyaslamak değil, ilişki içinde onu mutlu edebildiği anlarla kıyaslama peşindedir. Bu bazen sıcacık bir el tutuşu olur, bazen omzuna yaslanma, bazen başını okşama, bazen de, “Ben her şeye rağmen yanındayım,” diyebilme. Cinsellik her şeyi kapsayan bir eylemdir sonuçta kadın için.
Huzur-koruyucu ya da “iyi kız” kategorisine düşenler aslında, kaybetmeye mahkûm pasif kadınlar değildir. Tam tersine, bizler, büyük bir iç eylemsellik ve duyarlılık gerektiren önemli ve karmaşık bir kişiler arası beceri geliştirdik. Başka insanların tepkilerini tahmin edip onları huzursuz edici duygulardan korumada uzmanlaştık. Bu, erkeklerde genellikle pek görülmeyen gelişmiş bir sosyal beceridir. Ama keşke bu beceriyi alıp, kendi benliklerimiz hakkında da uzman olmak için kendi içimize yöneltebilseydik.
Öz eleştiri
İnsanlar birbirlerini ne kadar iyi anlıyorlardı... Bir de ben bu halimle kalkıp başka bir insanın kafasının içini tahlil etmek, onun düz veya karışık ruhunu görmek istiyordum. Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyorsunuz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin esvafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçebiliyoruz?
Reklam
Bir gece erkeklerden konuşurken, "Ben senden farklı düşünüyorum.." dedi, "..hayat ölüme akıyor. Doğumla ölüm arasına sıkışmış kısacık bir zamanımız var. Eğer hak ediyorsa, bir erkeği doyasıya mutlu etmekten niçin kaçınalım? Erkeğin kulu kölesi olmak, ona yaltaklanmak değil bu. O başka bir şey, aşağılık bir durum. Yalnız kadınlara özgü öyle incelikler, özellikler, dikkatler var ki hayata tat katıyorlar. Bunları cimrilik edip ölüme mi taşıyacağız? İnan bana, hepsi yankı gibidir, insana çoğalarak döner. Babanın bile beynimi ve yüreğimi, bacaklarımdan sonra fark ettiğini sanıyorum. Ama sonra saygısı, şefkati, özeni ile beni kat kat aştı."
Binlerce kollu, binlerce kafalı bu azgın dev nedir aslında? Hep aynı zavallı, dertli, cılız insanoğlu! Kızışıp kaynaşan bir karınca yuvasından başka bir şey mi ki bu?
Sayfa 232Kitabı okudu
Bugüne kadar ahlâk, sırf özgür olduğu için kendini akıl yoluyla koşulsuz yasalara bağlayan yetkin insanın kavrayışı üzerine temellendirildiğinden, ne insanın, hakkındaki görevini öğrenmesini gerektirecek kendi üzerinde başka bir Varlık’a gereksinmesine, ne de uğruna görevini yerine getireceği yasa harici bir güdü olduğu fikirlerine ihtiyaç duyuldu. İnsan böyle bir ihtiyaca maruz kalmışsa bile, bu kendi suçudur; ve hal böyleyse, ihtiyacını kendi dışındaki hiçbir şeyle ilgili karşılayamaz: Çünkü kendi içinden ve kendi özgürlüğünden doğmayan hiçbir şeyin, ahlâkındaki eksikliği gidermesi mümkün değildir.
Sayfa 11 - Literatürk Academia Yayınları, 2. Baskı, Şubat 2017.Kitabı okuyor
Herkes için pek doğal olan şeyler benim için başka bir şekil alıyordu. Bu haller yüzünden aşkta da geçimde de bedbahttım. Galiba merdümgiriz¹ olmuştum. Bu dayanılmaz durumda yalnız bir parça rahatı, kendinden geçme ve sarhoşluk halinde buluyordum. Sürekli işretle vücudum mahvolmanın ve perişanlığın yolunu tutmuştu.
Reklam
Yaşamın bir sis bulutundan, bir hiçten başka bir şey olmadığını göreceksin. Öyleyse nedir bu telaş? Şu kısacık hayatını güzel geçirmekten neden hoşnut olmuyorsun?
Sayfa 109 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Şu bir gerçek ki yakında hepinizin üstünü toprak örtecek, sonra o da değişip başka bir şeye dönüşecek, sonra dönüştüğü şey de değişecek ve bu değişimler sonsuza dek sürecek. Bu sonsuz değişim ve dönüşüm dalgasını düşünen biri, fâni olan her şeyi hor görür.
Sayfa 95 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Zihin bütün inançların bir araya toplanmasıdır. Açıklık, zihinsizlik demektir. Açıklık, zihnini bir kenara koyup, hayata yeni bir açıdan, yeni bir gözle bakmaya hazır olman demektir. Zihin sana eski gözleri verir. Eski fikirleri sunar. "Bu çerçeveden bak." der. Ama o zaman da, baktığın şey çarpılır. O zaman bakıyorolmazsın. Onun üstüne bir fikir yansıtmış olursun. Gerçek, üzerine projeksiyon yaptığın bir perdeye dönüşür. Zihinsiz bak. Hiçlik, yani Sunyata çerçevesinden bak. Zihinsiz baktığın zaman algılaman verimli olur. Çünkü ancak o zaman orada olanı görürsün. Gerçek özgürleştirir. Başka her şey zincir yaratır. Sadece gerçek özgürleştirir.
Olgun insan bu değerleri yaşamak ve yaşatmanın bir vicdan meselesi olduğunu bilir. Sokakta gördüğü ekmeği, başka birisi kendisini görsün görmesin, kaldırır başına götürür ve kimsenin basamayacağı bir yere koyar. Olgun insan kendi gözüne hesap veren insandır; hayatının en önemli tanığının kendisi olduğunu ve bilir. İnanç ve değerleri akıl süzgecinden geçmiştir ve kendi seçimiyle hayatına girmiştir. Hayatının öğrencisidir; deneyimlemeye,gözlemlemeye, düşünmeye ve öğrenmeye açıktır. Kendi yaptığı seçimlerden sorumluluk alır.
Sayfa 65
Şeytan sivri bir taşın üstüne çıkıp oturmuştu. Uzun kolunu yukarı kaldırdı ve uzun tırnaklı parmağıyla havada büyük bir kavis çizerek bütün şehri gösterdi. "Şimdi bu yüz binlerce damın altında, bu kapalı siyah çatıların altında neler olup bittiğini bir bilsen hayretten donakalırsın! Bir 'merî' (görünür olan) bir de 'namerî' (görülmeyen) dünya vardır. Gözümüze görünen dünya, bildiğimiz hadiseler hiçbir şey değildir. Bunlar sahte bir panoramadan ibarettir. Marifet namerî (görülmeyen) dünyanın esrarına nüfuz etmektir. Bak, bu gece herkesten gizli olarak Emel Hanım sevgilisini ziyarete gelecek ve bu gece en mukaddes şeyini feda edecek. Ailesi onu masum bir arkadaş davetine gitti zannedecekler. Bundan başka daha neler neler olacak! Bunları kim biliyor? Hiç. Kim görecek? Hiç. Bunun gibi, dünyada, hele gece vakti ve gündüzün bazı saatlerinde, kör beşeriyetin asla göremediği ne gizli şeyler dönüp duruyor!"
Sayfa 40 - Ötüken Neşriyat 2021 BaskısıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.