Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyal demokrat politikacının niye dinsel söyleme meylettiği gizemli bir şey değildir. Dindar kitlelere yaklaşmayı denemektedir. Bu eğilim yeni bir şey de değildir. Tarihsel olarak işe yaramadığı kanıtlanmışsa da sürdürülmektedir. Sosyal demokrat politikacı kitlelerin psikolojisini kulluktan yurttaşlığa yöneltebilecek bir söylem geliştirmek durumundadır. Günü kurtarayım derken yarınını yok etmektedir.
Sayfa 144 - 1. Basım: Aralık 2023 - Sia Kitap
İşin aslı, o dönemde herkesin yeri oldukça kesin bir şekilde belliydi. Üstelik İncil de kadına bakış ve kadının toplum içindeki yeri konusunda müthiş bir ağırlığa sahipti. "Ebedi ast" pozisyonuna indirgenen "günahkâr" kadın, doğumundan ölümüne kadar göz hapsindeydi, önce babasının, ardından da kocası ve oğullarının. İnsanın kadim tarihini keşfeden bilginler, eril figürü çok doğal olarak çalışmalarının savlarının merkezine koymuşlardı. Ne de olsa dünya, böyle gelmiş böyle gitmez miydi? Aydınlanma toplumunu bunca etkileyen tüm o büyük Greko-Romen mitlerin ve ilk yazılı kaynakların öne sürdüğü tez buydu. Ancak bunlar, bu medeniyetlerin ortaya çıkmasından önce var olan ve belki de bizimkinden farklı zihinsel ve toplumsal yapılara cevap veren binlerce yıllık evrimi hesaba katmıyorlardı. Marlène Patou-Mathis'e göre, hiç şüphesiz "erkek egemenliği bir inşadır, insanlığa içkin değildir".
Reklam
Şekil ve madde, ışığın yansımasına göre sürekli değişir. Bu anlayışla hiçbir çehrenin, nitelikleri belirli, bir tek yansıması yoktur. Fırça sanatkarı, resmedeceği çehre üzerinde uzun süre hayatın gel-gitlerini gözlemek ve onu birçok değişimlerinde tutmak suretiyle, sonunda gerçek kimliğin gizli hatlarını sezmeyi ve görmeyi başarır. Fotoğraf, bu zihni inceleme ve birleştirme gücüne sahip değildir. Onun için, hassas cam üzerinde görünen şekle bir belge değeri verilemez.
Yirmi Beşinci Yıldönümü Baskısı İçin Özel Önsöz Ayn Rand’tan
Pek çok kişi bana, hayatın kaynağının 25 yıldır basiliyor olması konusunda ne hissettigimi sormuştur. Bir tür sessiz tatmin duygusu dışında özel bir şey hissettigimi söyleyemem. Bu konuda, yazdıklarıma yönelik tutumu en iyi ifade eden söz Victor Hugo‘ya aittir: “ eğer bir yazar yalnızca kendi yaşadığı dönem için yazıyor olsaydı, kalemimi kırar,
Sayfa 7 - PegasusKitabı okuyor
Kalenderîlerin zihinsel yapısı, toplumsal yaşam ve kurumlara muhalefet üzerine kuruludur. Onlar bütün kurallarıyla toplumu reddeden bir nevi anarşist dervişlerdir. Ancak klasik zühd anlayışında olduğu gibi, toplumdan uzaklaşıp bir keşiş gibi yaşamı sürdürmek tercih edilen bir yaşam biçimi değildir. Toplumun değerlerini yadsımayı, toplumun içinde
Sayfa 91 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Kalenderîlik
İnsan her şeye hakim olduğunu zannediyor, ancak göz kapaklarının açılıp kapanmasına bile hakim değildir. Yüce Allah ise her şeye öylesine hakimdir ki, hiç bir şeyi tesadüfe bırakmamıştır. Her şeyin sürekli ve akıcı bir düzen dahilinde gerçekleşmesi O'nun kadar Yüce olduğunu bize göstermektedir. Tüm bunlar bizim için sonsuz bilinmeyeni bir denklem demektir, ancak bu Allah'a göre kolaydır.
Yüzleşme YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
➤Kıraat etmek: Düşüne düşüne, anlaya anlaya, tarta tarta okumak manalarına gelir. Akılın harekete geçirilmesiyle birlikte muhakemenin ve izanın devreye sokulduğu bir farkındalık eyleminin adıdır. ➤Dünya, şefkat ve merhametin bol olduğu, bununla birlikte zülüm, kan ve gözyaşının da bulunduğu, iç içe geçmiş sistemler ve sürekli tekrarlanıp yenilenen
Sayfa -1 - Yüzleşme YayınlarıKitabı okuyor
Sosyal sigortalar işçi hareketinden doğmuştur, dolayısıyla, ilerlemenin aydınlık ruhu onlara kucak açmalıdır. Oysa, ne görüyoruz? Bu kurum, karanlık bir bürokratlar yuvasından başka bir şey değildir.
Sayfa 98 - YKY yayınları temmuz 2000Kitabı okudu
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.