İbn-i Haldun - Konfüçyüs
_Benzer hadiseleri benzer şartlar veya benzer şartları benzer hadiseler meydana getirmektedir. _O, senin mutluluğunu senden daha çok ister ve senin çıkarlarını da senden daha iyi bilir. Çünkü o, senin idrakinin ve aklının sınırlarının üstünde bir varlıktır _Türkler, savaşçı karakterleri ve kahramanlıkları nedeniyle islâmın kurtarıcısı olmuşlardır.
Var Olabilmekten çok Tutunabilmek...
Gençler akıllı ve sabırlı bir çiftçi tutumu içinde kendi köklerini, özlemini besleyip güçlendirmeye önemsemelidir. "Çin Kamışı" yedi yıl içerisinde sadece kök oluşumunu meydana getirir. Bu süreç sırasında sadece filiz halinde bulunur. Sekizinci seneye geçişte bir anda uzamaya başlar ve sene sonu boyu 40m kadar uzanır. İnsanın kendini geliştirmesi de bu bitkiye benzer. Uzun yıllar bir amaç uğruna çabalar ve uğraşır. Artık yorulduğunu, usandığını hissettiğin an filizin büyümeye başlar ve hayat yolun önünde uzamaya başlar.
Reklam
Maalesef, bu kışkırtılanlar zaten var olan duygular. Bu şekilde uyandırılırlar, canlandırılırlar, sıfırdan yaratıldıkları falan yoktur. Bu şekilde yenilenen duygular oldukça zayıf kalır; dışarıdan içeriye doğru hareket eden süreç kesinlikle değerli bir yardım olarak kabul edilemez. Daha ziyade duyguyu bilincin ışığının tam altında tutmaya yarar. Yukarıda gördüğümüz gibi, hareketler ve özellikle de yazının düşünce için yaptığını gördüğümüz şeyi yapar; yani dikkati dağıtacak dalgınlıkları engellemek ve her an kırılıp yerini yeni durumlara bırakmaya hazır bilinç durumları zincirini ön planda tutmak için değerli bir yardım sağlar. Ama bir zihnin içinde henüz filizlenmemiş ya da henüz sadece bir filizden ibaret bir duyguya bu şekilde telkinde bulunmayı düşünmek, her türlü duygunun temel unsurunun kontrolümüz dışında olduğunu bilmemek anlamına gelir.
Akış makış yok, haksızlığa direneceğiz, ahkâm kesmeyip yürüyeceğiz. Kitaplar okuyup insanları seviyorum diye ortalıkta dolaşmayacağız, onlara gideceğiz. Sorunluları böcek gibi görüp “Iyyy negatif enerjili bu” diyerek kaçmayacağız, ellerinden tutup sarılacağız. Cebimiz ve yüreğimizdekini paylaşacağız. Bunu bizleri hıyar yapmaya niyetli olanlara inat kendimiz ve tüm canlılar için yapacağız. Huzurun sonuç değil süreç olduğunu attığımız her adımda hissedeceğiz. Ben olmayı sadece biz olmak için bir adım olarak göreceğiz. Ve eyleme dönüşmeyen farkındalığın pişmanlık olduğunu, attığımız her adımda hatırlayacağız.
Okul, yerleşik düzenin kendi varlığını bireyin varlığı yerine ikame ettirme sürecini çocuğa ailesinin rızasıyla işleyen sayısız fiziksel, zihinsel ve psikolojik istismar biçiminden sadece biri. Bu süreç sonunda her birimiz, dev bir çarkın uzantısına dönüşüyor, bu dev çarkla birlikte hareket ediyor, çarktan ayrı, yani gerçek bir varoluşumuz olmadığının ayırdına bile varamıyoruz.
Uygarlık iki ana nehir olarak tarih boyunca kendini İfadeye kavuşturmuştur. Birincisi; kent-sınıf-devlet aygıtlarıyla topumu kıskaca alan anti toplumcu uygarlık iken, ikincisi,; demokratik, ekolojik ve komünal değerleri savunan anti-uygarlıkçı demokratik uygarlık direnişleridir. Tarihte bunun örnekleri cokça görülmektedir. Belki de bu durum tarih kavramini kendisi için de geçerlidir. Sadece yazili belgelerin önem arz ettiği gerçekliğiyle kargi karşıyayız. Oysaki insanlığın oluşum seyri ve yerlesik yaşama geçişine kadar ki süreç insanlık tarihinin yaklaşık %98 'ini oluşturmaktadır. "Uygarlık" olarak belirtilen süreç ise sadece %2'lik kismi oluşturuyorken; bizlerin buna '"tarihimiz budur" diye sahip çıkmamız eksiltili bir yaklaşım olacaktır. Insanlık tarihinin %98'i yazılmamışken, %2'lik kısma sığınmak hatadır.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.