Sevdiğimiz veya hayranlık beslediğimiz bir şeyin kaybının yasını tutmak meslekten olmayan bir insan için o kadar doğal bir şeydir ki, bunun aşikâr olduğunu düşünür. Ama psikologlar için yas kocaman bir bilmece, kendi üzerinden açıklanamayan ama başka bilinmezliklerin kaynağı olan olgulardan biridir. Belli ki, gelişimin ilk evrelerinde kendi benliğimize yönelen beli bir sevgi kapasitemiz var buna libido adını veriyoruz. Daha sonra, yine gelişimin oldukça erken bir evresinde, libido benlikten nesnelere yönelir ve böylece bu nesneler benliğin içine alınır. Bu nesneler zarar görür veya kaybedilirse sevme kapasitemiz (libidomuz) bir kez daha özgürleştirilmiş olur: o zaman ya başka nesneli içine alır ya da geçici olarak egoya yönlenebilir. Ama libidonun nesnesinden ayrılışının bu kadar acı veren bir süreç olmasının nedeni bizim için hâlâ bir muammadır ve şu ana değin bunu açıklayabilecek herhangi bir hipotez oluşturamadık. Sadece libidonun nesnesine tutunduğunu ve elde bir ikame varken bile kayıp nesnelerden feragat etmediğini görüyoruz. İşte yas da böyledir.
Sayfa 15 - Geçicilik Üzerine-Freud