Roboski hâlâ kanıyor
Yenigün gazetesi, 28 Aralık 2013
İki yıl önce, 28 Aralık 2011'de Şırnak’a bağlı Uludere (Roboski) kırsalında
Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’ların bombalaması sonucunda 34
yurttaşımızı yitirmiştik. Olayın ikinci yıl dönümü çeşitli etkinliklerle anılırken,
gerçeğin hâlâ ortaya çıkmamış olmasına duyulan tepkiler
Jo Nesbo iskandinav yazarlar arasinda baya iyi olduğunu çeşitli yerlerden okudum ve ilk harry hole macerasini aldım ancak ilk sayfadan hayal kırıklığı ile karşılaştım çünkü tüm beklentimi kitabın iskandinav bir ülke de geçmesi üzerineydi fakat kitap bunun tam aksine avusturalya da geçiyordu neyse ki yazarin dili sayesinde bu şoku atlattım, hikaye ilerleyiş olarak gercekten basariliydi harry hole karakteri her iskandinav polisiyesi karakteri gibi sıradan bir karakter bu da ayrıca hosuma gitti. Bunlarin disinda kitap icerisinde sistem eleştirisi yoktu bu beni ciddi üzdü. Yer yer sıkıldım fakat kitabın kilit noktaları o kafar sert ve o kadar ani olarak gelisti ki yazarin neden beni gereksiz muhabbetlerle yer yer sıktığını anladım.Yazarin amacı karaktere sizi baglamak oluyor ve bir kilit nokta geliyor, karaktere baglandiginiz icin bu nokta sizi fazlaca etkiliyor. Polisiye seviyorsaniz mutlaka okumanizi tavsiye ederim.
Paulo Coelho hakkında iyi ve kötü yorumların uçları mevcut. Ben ise bu kitabı elimden geldiğince iyi bir şekilde incelemeye çalışacağım.İnceleme okumayı düşünenler için ve okuyanlar için iki aşamadan oluşsun dedim.Böylelikle kimseye kitap hakkında ipucu vermemiş olurum diye düşündüm. Şimdi başlayalım.
Okumayı düşünenler için , kitabın
Kan Yemini biter bitmez Güz Cumuhriyeti'ne başladım, yazar da olayları önemli bir yerinde kesmiş olunca beklemek zordu.
Bir fantastik seriyi daha bitirmiş oldum, hem güzel hem üzücü. Bu serinin büyü sistemi başta bana farklı ve ilgi çekici gelmişti, barut büyücüleri, imtiyazlılar, maharetliler, hepsi birbirinden farklı yeteneklere sahip ancak
Öyle bir kitap düşünün ki bitmesini hiç istemediğiniz ancak sonunu da deli gibi merak ettiğiniz ..
Düşünüyorum da acaba neden bu kitabı okumak için hep bir bahane bularak bu kadar ertelemişim :)
Müthiş bir aşk hikayesi , ancak sonu hüzünlü biten .. Raif Efendi ve Maria Puder yani Kürk Mantolu Madonna .
Raim Efendi çalışmak içim
İnsanoğlu kendine yapılan iyiliği de kötülüğü de kolay kolay unutmaz. Aklının bir köşesine yazar, gün gelir ansızın su yüzüne çıkarıverir eski yaşanmışlıkları; borçları, alacakları. Tabi iyilik ve kötülük kavramlarına inanıyorsa. Nitekim
A'mak-ı Hayal kitabı Raci'nin iyi ve kötüyü aramak için çıktığı bir yolculuktu. İnsanın, kendisini aradığı mistik
Son Ve Ötesi |3/5|
Yarışlarda bitiş çizgisinin gerçekten bir bitiş olmaması gibi bu kitapta da ölüm, karakterimizin sonu olmuyor. Aksine çözmesi gereken başka yarışların başlangıçları oluyor. Ötesinde olan ve henüz göremediği yarışların.
Direkt konuya girmek istedim çünkü bu kitap biraz üzdü beni. Patrick Ness, öteki eserleri ile tanıma
Gulliver'in Gezileri hikayesini çok sevdim, ki kısaltılmış halde cüceler ülkesi ve devler ülkesindeki hikayelerini içeriyormuş sanırım sadece. Oysa 4 bölümden oluşan, 4 seyahatmiş asıl hikâyesi. 48 sayfa hikâye, geri kalan sayfalar yazarımız Jonathan Swift'in hayat hikayesi ve de Gulliver'in Gezileri hikayesi hakkında bilgileri içeriyor. İş Bankası Çocuk Yayınları, bu hikâye sonrası için böyle uygun görmüş, güzel de olmuş.
Gelgelelim beni hikayeden sonraki kısım çok düşündürdü; çocuk klasiği olduğu için, anlatılan siyaset hayatı ve de birçok edebi kelimeleri anlamak benim için bile güç oldu. Nedenini kavrayamadığım tek konu budur ki, çocuklar için anlatımı hikaye kadar sade olması neden mümkün olmadı? Hikaye hakkında anlatım da anlaşılır olmamalı mıydı? Aslında kitaba puanım tek bu yüzden 9, ama hikâye güzelliği açısından 10 puan verdim. :)
Ben bir "İş Çocuk Klasikleri" kitabını daha eğlenerek okudum (ki bu şimdilik üçüncü kitabımdı), gerekli görmediğim şekilde sonunun da anlaşılamaz oluşu beni biraz üzdü sadece...
Gulliver’in GezileriJonathan Swift · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,1bin okunma
Kitabımız, Prens T'Challa'nın Amerika'daki bir macerasını anlatıyor. Wakanda'ya yapılan saldırılar nedeni ile arkadaşı M'Baku ile Chicago'ya gönderilen genç panter elbetteki orada da başını derde sokmanın bir yolunu buluyor.
Anlamadığım bir şey var; elinde Wakanda gibi okuyucuyu kitaba kitleyecek ve yazarın rahatlıkla detaylar ekleyip
Hasan Ali Toptaş'ın süslü cümlelere hiç ihtiyacı olmadı. Kitapta sevgisini tanımlarken bile Halil karakteri ile gayet sade ama bir o kadar kurulan süslü cümlelerden daha ağırdı
"bir insan bir insanı ne kadar çok sevebilirse, işte o kadar çok sevmiştim."
Ne kadar saf, ne kadar güzel...
Yalansız, dolansız...
Öncelikle kitaba başlarken
SUÇ VE CEZA
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
#kitapözeti Uzun zamandır okumayı planladığım bir eseri bu karantina günlerinde okumak nasipmiş. Karantinaya ben herkesten bir hafta önce girmiştim. Oğlumun kolu kırılmıştı. 3 haftadır okulumdan, öğrencilerimden uzak olmak beni çok üzdü. Ilk hafta kitap okumaya hiç odaklanamadım. Bu zor zamanlara
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim.
Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor.
Kitap