Depresyonu ve melankolisiyle bildiğimiz Oğuz Atay bu kitabında bol güldürü ögeleri ve düşünceleriyle çıkıyor karşımıza. Fakülte, dekan, öğrenci, dersler coğrafyasında olayları alaya alarak ama düşündürerek veriyor. Hayatla, olaylarla, insanlarla dalga geçmeyi iyi öğrendiği belli. Zaten başka alternatif de bırakmıyorlar insana... Bu artık hiçbir şeyi umursamama durumu, büyük zihni yıkımlar yaşayanların bir başa çıkma mücadelesidir. Zihin kendini koruma altına alır bu yolla. Schopenhauer, her ne kadar acıyla başetme yöntemlerini çile, merhamet, sanat ve estetik diye sıralasa da, alaya alma da bu başa çıkma yöntemlerinden biridir. Atay hep gülümsetiyor bu düşünce sistemi ve aklından geçenlerle. Tamamlanamamış bir kitap olsa da, ben bilimin soğuk duvarları arasından edebiyata, müziğe, sanata ve estetiğe göz kırpanları çok seviyorum. Oğuz Atay bunlardan biri, Aslı Erdoğan bunlardan biri.