Bırakmıyorum ki;
Gönülden düşünce olasın,
istemiyorum ki; gözlerde değersiz kalasın
Seni canımda saklıyorum ;
gözümde gönlümde değil.
Tâki son nefesime kadar
bana yar olasın.
Kötü bir baba değildi ama siyaset her zaman daha ağır basardı. Bir miting ya da eylem olduğunda, rahmetli annesini de yanına alır, Yıldız’ı alttaki komşuya bırakıp giderlerdi. Dönmeleri saatler sürerdi. O yüzden, “Deniz'e bakabilir misin?" diye ilk sorduğunda hayır cevabı alacağından emin gibiydi. Ama hiç ikircime düşmeden “Elbette
Acı acı gülmek geliyor içimden. Onca savaş kahramanının yaşam öykülerini, anılarını okuyan ben, sonunda yenilgilerimi mi yazacaktım? Yenilgi... Bu sözcük ağzımdan nasıl çıktı? Yaşamımın bir zafer olmasını isteyecek, umacak kadar kendimi beğenmiş değilim. Yaşamım başarılı olmuş, olmamış ne ayrımı var? Gene de bir burukluk duymuyor değilim. Baş ağrısına benzeyen sıkıntılı bir hüzün ya da. Geçip giden günlerimin ve şu saatimin bulanıklığını duyuran... Bir beklediğim mi vardı yoksa? Herkes gibi yaşamının bir anlamı olduğunu sanıyordum da birden boşluğa mı düşüverdim?
'Filistin'e 'eretz yisrael" [İsrail toprağı] deme ve en az başkala rı kadar, hatta belki biraz daha fazla orada yaşama hakkımız var. Ama hiçbir şey, Araplara haydi yallah, defolun buradan, bu toprak ezelden beri bizim, sizin burada işiniz yok, deme hakkını bize vermez. Metin leri nasıl yorumlarsak yorumlayalım ve ne kadar çok ıstırap
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş,bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış,sevmeyi daha iyi becermiş,paramızı daha iyi idare etmiş,daha popüler biri olmuş olmayı dilemek kolay.
Edinemediğimiz arkadaşlara,yapmadığımız işlere v.s özlem duymak an meselesi. Kendimizi
ORANDA
Yüzümde hüzünden gölgeler varsa,
O hüzün yüzündendir olsa olsa.
Bilmiyorum, bu yaşamın çoğu yaşanmamışsa,
Yaşanmadığı okunur, şimdi, daldımsa.
Özledikçe yalnız durup-susup baktımsa,
Sorulacakken nedeni nasıl sormadımsa.
Geldiğini umudumda umudla umdumsa,
Geleceğini görüyor-biliyordum, anlattımsa.
O geçip-gitti ora’sına, ben görmedim, baktıysa.
Derim ki şimdi, bir daha gelse de, sorsa.
Sözümle, yüzümle, gözümle dedim, duysa.
Bense buramda onu bekledim oysa.
Yüzümde hüzünden gölgeler kaldıysa,
İçimde örülen duvardan düşmüştür
Fakat tepeden inerken bir hüzün çöktü üzerine ve kalbinden şu düşünce geçti: Kederlenmeden ve huzur içinde nasıl giderim? Yo, hayır, ruhum sızısız ayrılmayacak bu kentten.
Ben seni bir okyanusun derinliginde buldum da sevdim
Parlak bir inciydin benim için
Paha biçilmez bir inci
Ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde
Seni düşünürken gülüşünde ki sıcaklığın içime dolup da
Beni sardığı bir anda sevdim
Seni sadece selvi boyun,siyah saçlarin yada kara gözlerin
Güzel bir yüzün var diye değil
Fikirlerinle,konusmandaki