Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Değiştim Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum, Seninle değil Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
Yinelenme! Şunu da biliyorum: Her şey, hayatımızı yinelenmenin dışında bulmayı beklemeyip, o yinelenmeyi, o umarsız yinelenmeyi, kendi rızamızla (bize zor kullanılsa da) hayatımız yapmayı başarıp başaramamamıza bağlı, bu da, ‘Ben buyum!’ diyebilmekle mümkün… Ne var ki bir sözcük, beni ürküten bir mimik, bana bir şey anımsatan bir manzara (bunlar hep yinelenme), içimdeki her şeyin bir kaçışa dönüşmesine, umutsuz bir kaçışa, salt yinelenme korkusu yüzünden bir yerlere gitmek için giriştiğim bir kaçışa dönüşmesine yetiyor-
Reklam
Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Değiştim Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum, Seninle değil Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
Senden ayrıldığımda, evinin bahçe kapısından çıktığımda, tam karşımda olurdu hep. Ne büyük bir sarhoşlukla seyretmiştim bu yıldızı! Çoğu kez ellerimi yukarıya uzattım ve onu, o andaki mutluluğumun işareti, simgesi ilan ettim! Daha neler neler var, ah Lotte, bana seni anımsatan; ne yok ki? Benliğim seninle çevrili değil mi?
Sayfa 157Kitabı okudu
He yalnızlığın, bir önceki yalnızlıktan daha saf ve daha gelişkin bir doğası vardır. Sürgün edilmiş insanlar daha açık ve daha yürekten, gecenin derinliğinde anımsanan bir rüya gibi duru ve yumuşak bir melankoli hissederler. Bu bana hâlâ, çocukluk "krizlerinin" belli belirsiz hüzünlü gizemini ve büyüsünü anımsatır. Kimliğin bu ani yok oluşunda, o erken dönemin lanetli boşluklarına düştüğüm anları yeniden yaşarım; bu açık seçik anlarda dünyayı, sanrıya yol açan esrimelerim canımı sıktığında beni biçimlendiren boşunalığın ve eskimenin tuhaf atmosferi içinde görürüm.
Sayfa 39 - JaguarKitabı okudu
“Ağlamıyordum ama yüreğimin üstünde taş gibi ağır bir şey vardı. Altüst olmuş zihnimden artan bir hızla düşünceler, varsayımlar geçiyordu; ama başıma gelen felaketi anımsatan her anı bu düşünce ve varsayımların dolaşık zincirini kopartıyordu ve beni bekleyen yazgı konusunda çıkışı olmayan bir bilinmezlik, umutsuzluk ve korku labirentine giriyordum tekrar.”
Reklam
300 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.