Şu veya bu biçimde onun yaşamının bir parçası olmayı istiyordu.
Biliyorum, bu aşk öldürür beni. Çürütür, soldurur. Tıpkı çok su verilmiş bir çiçek gibi...
Sayfa 11 - Herdem KitapKitabı okudu
Reklam
Bu ülke 89'dan beri su alan bir gemi… Fransız İhtilali yalnız Batı feodalitesinin değil, ihtiyar Şark'ın da ölüm çanı. Osmanlı bir başka medeniyetin varlığını o zaman fark eder. Henüz ne imanını kaybetmiştir, ne haysiyetini. Zirvelerden bakar diyar-ı küfre. Avrupa maddedir, kendisi ruh . Bu tanımadığı dünyanın kesif ve müselsel taarruzları karşısında kuvvetinden şüphe etmeye başlar. Hayret, yerini hayranlığa bırakır, hayranlık teslimiyete.
Sayfa 135Kitabı okudu
Hayat kurtarıcı şu kutsal cümle
“ Yeter! Buraya kadar! Bu gözyaşları da kuruyup gidecek! Ne sanıyorsunuz, kendimi harap edecek değilim ya!..”
Nasıl da capcanlı yaşıyor insanlar. Oysa şu depresyon, Kaskatı, buz kesti beni.
Sayfa 17 - Pegasus Yayınları, 1. Baskı, Aralık 2021.Kitabı okudu
Sunuş
-(...) Memleketi bir akılsızın eline ve keyfine bırakamam. Bu çok adamların yerine, birkaç kafa ile iktifa edebilirim: Mesela Kâzım ( Özalp) Köprülü'yü Harbiye nazırı yapacağım. Nuri'yi (Conker) Kumandan ve idare şefi yaparım. Fethi'yi (Okyar) yeni inkılapçı Türkiye'nin mümessili sıfatıyla Avrupa'ya gönderirim... (...) Sofradaki arkadaşlarından biri Nuri (Conker), M. Kemal'in istikbali kucaklıyan bu sözlerine, ahenkli bir kahkaha ile gülüyordu. Mustafa Kemal, kahkahasını bir türlü yenemiyen, bu arkadaşının sükunet bulmasına intizar etti (bekledi) ve sonra sordu: -Niçin gülüyorsun? Gülen arkadaşı cevaben: -Seni düşünüyorum da, onun için... Bütün bu işler içinde sen ne olacaksın? Mustafa Kemal, bu suale sarih cevap vermeden, yalnız şu umumi cümle ile karşılık vermiştir: -Ben mi? Ben de sizleri o makamlara koyabilen olacağım.
Belleten, Cilt XVIII. Sayı 72, S.429, Ankara: 1954.Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.