Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonra ne gördüm bil bakalım! Bir uçurtma! İlk kez seninle birlikte görmüştüm geçen yıl. Ben ne olduğunu bilememiştim de sen demiştin uçurtma diye. Kocamandı senle gördüğümüz. Bizim goğümüzdeydi hem. Bu seferki o kadar büyük değildi. Ama maviydi onun gibi. Abiye dedim ki: "Bak uçurtma kaçmış!" "Hani bakayım! Nereden kaçmış?" "Bizim göğümüzden kaçmış. Ama onu sakın vurma!" Ağabeyin gözleri doldu ben böyle deyince. Bana simit aldı. Babam gibi. Ağabey uçurtmayı vurmadı. Belki annemi de vurmazdı. O uçurtma nasıl kaçmış İnci?
Otuz Beş Yaş
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Sayfa 227
Reklam
Sakın beni hoppa, gelgeç gönüllü bir kız sanmayın. Bu kadar kolay unutup ihanet edeceklerden değilim.Onu tam bir yıl sevdim. Tanrı adına yemin ederim ki, ona ihanet etmeyi aklımdan bile geçirmedim.Ama ol­sun,o beni hor gördü, benimle alay etti, Tanrı kusuru­nu bağışlasın.Beni incitmekle, kalbimi kırmakla eline ne geçti? Hiç!.. Artık sevmiyorum onu.Çünkü ancak beni anlayan yüce gönüllü, soylu bir insanı sevebili­rim. Çünkü ben de öyleyim, o bana layık degil! Neyse, Tanrı kusurlarını bağışlasın.Yanıldıgımı anlamakta geç kalmaktansa böylesi daha iyi. Artık tanıyorum onu. Bitti her şey ...
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
DEVLET UĞRUNA KENDİNİ FEDA EDEN KAHRAMAN: URUNGU (BOZKURTLAR DİRİLİYOR) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce yine uzunca bir özet verelim Kür Şad ihtilali, Çin Kağanı Tay-tsung'u korku ve endişeye kaptırmıştır. Ne yapılacağını görüşmek üzere nazırlarını sarayda toplar. Çeşitli fikirler ileri sürülür. Sonunda Gök Türklerin Çin'den
Reklam
"Acı çekmek bir yanlış anlamadır"
"Acı var," dedi Shevek ellerini açarak. "Gerçek. Ona yanlış anlama diyebilirim, ama var olmadığını veya herhangi bir zamanda yok olacağını varsayamam. Acı çekme, yaşamamızın koşulu. Başına geldiği zaman fark ediyorsun. Onun gerçek olduğunu anlıyorsun. Tabii ki, tıpkı toplumsal organizmanın yaptığı gibi, hastalıkları iyileştirmek, açlık ve adaletsizliği önlemek doğru bir şey. Ama hiçbir toplum var olmanın doğasını değiştiremez. Acı çekmeyi önleyemeyiz. Şu acıyı, bu acıyı dindirebiliriz, ama Acı'yı dindiremeyiz. Bir toplum ancak toplumsal acıyı gereksiz acıyı dindirebilir. Gerisi kalır. Kök, gerçek olan. Buradaki herkes acıyı öğrenecek; eğer elli yıl yaşarsak, elli yıldır acıyı biliyor olacağız. En sonunda da öleceğiz. Bu doğuşumuzun koşulu. Yaşamdan korkuyorum! Bazen ben- çok korkuyorum. Herhangi bir mutluluk çok basit gibi geliyor. Yine de her şeyin, bu mutluluk arayışının, bu acı korkusunun tümüyle bir yanlış anlama olup olmadığını merak ediyorum... Ondan korkmak veya kaçmak yerine onun... içinden geçilebilse, aşılabilse. Arkasında bir şey var. Acı çeken şey benlik; benliğin ise- yok olduğu bir yer var. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Ama gerçekliğin, rahatlık ve mutlulukta görmediğim, acıda gördüğüm gerçeğin, acının gerçekliğinin acı olmadığına inanıyorum. Eğer içinden geçebilirsen. Eğer sonuna kadar ona dayanabilirsen."
Ramazan Müslümanlığı
Mevsim elbisesi giyme kabilinden olan bu tür dindarlığa ben her yıl şaşardım.
Kah kasvetli kah kayıtsız bir ruh halim var . Çekingenim, kendimden emin değilim , korkak bir kalbim var, bu yüzden asla hayata uyum sağlayamıyorum, onun efendisi olamıyorum. Başkası hile yapıp saçma sapan konuşmasına rağmen oldukça neşeli , fakat ben bilinçli şekilde iyilik yapıyorum ve yaşadığım tek şey ise kaygı ya da daha fazla kayıtsızlık. Bütün bunları Gavrilıç, köle olduğum, bir kölenin torunu olduğum gerçeği ile açıklıyorum . Biz ,aşağı sınıftan olanlar , gerçek bir yola çıkmadan önce bizim gibilerin çoğu kemikleriyle uzanacak .
Hermione, "Teyzenle enişten gurur duyacaklar ama, değil mi?" dedi. "Yani bu yıl yaptıklarını duyunca." "Gurur duymak mı?" dedi Harry. "Aklını mı oynattın sen? Ölmem için o kadar fırsat çıkmışken ve ben bunu başaramamışken mi? Sinirden çılgına dönecekler..."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.