Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
daha önemli işlerimiz vardı bizim
"her şeyi yaptım, her şeyi verdim, kabul ettim her şeyi ama o bir gün bırakıp gitti beni." biz kadınlar çoğunlukla buna yatkınız, neye? sunmaya, vermeye, iyileştirmeye, fedakarlık etmeye. neden? yeterki o mutlu olsun, ne olursa olsun, diye. oysa, dedi;
Tülay Kök
Tülay Kök
sen kendine ait parçaları tek tek terk edip feda ettiğinde ortada sen diye bir
Şeytan Tanrı'da Benim Diyordu? Hala Diyor! İnsan olmayanı ya da olmak istemeyeni zorla insan yapacak durumda değiliz. Herkes kendi yolundan gitmeye serbesttir. Türk'ün içinde yaşayıp düzenini bozmaya kalkmayı, onu kendine kul köle etmeye kalkmayı kabul etmiyoruz. Ne zaman kabul etti ki Türkler? Bizi yaratan Tanrı kendini tanrı
Reklam
Yalan söylüyorsa bile-çünkü çoğu zaman yalan söyler- bunu sırf hepimizi eğlendirmek için yapıyor; bunda bir alçaklık yok, değil mi, yok? Bazen severim onu, biliyor musunuz? Alçaklığına alçak, ama doğal bir alçaklık bu, değil mi? Ne dersiniz? Başkaları bir çıkar uğ- runa alçalır, oysa o bir neden yokken, içinden geldiği için...
Sayfa 563 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ne aptalmışım bir zamanlar: var olmayan kişileri alırdım karşıma; onların beni eleştirmelerine karşılık vermeğe çalışırdım. Bunu yapıyorum çünkü... derdim. Öyle diyorsunuz ama... derdim. Benim asıl niyetimin ne olduğunu biliyor musunuz bakalım? diye azarlardım onları.
Geçmişe takılı kalmak
Halide edip Adıvar'ın romancılığı üç döneme ayrılır 1- bireysel 2- kurtuluş savaşı 3- töre romanları Pekii ben size bunu niye dedim biliyor musunuz, ülkemizde hala gündem kurtuluş savaşı, milli mücadele. Aradan geçmiş yüz yıl hala milli mücadele şiirleri kompozisyonları yazılıyor ve bu konu tartışılıyor. Acaba ne zaman günümüze döneceğiz yüzümüzü. Acaba ne zaman geleceğe döneceğiz yüzümüzü. Yukarda adını zikrettiğim yazar o donemde yaşamış ama milli mücadele bittikten sonra yeni konulara dönmüş. Saplantılı bir şekilde aynı konuyu tekrar tekrar yazmamış tartışmamış. İlerlemiş yani farklı sorunlara dönmüş. Acaba biz ne zaman şimdiki sorunlara döneceğiz. Bireysel, sosyal, kültürel çökme üzerine eserler vereceğiz, yazı yazacağız. İnsanları bu konular hakkında bilgilendireceğiz...
Bunu Biliyor musunuz?
Semanın vechini, yüzünü ziyalandıran her şey yıldızdır. Bu neviden bir kısmı, semaya ziynet olmuştur. Bir kısmı da ŞEYTANLARI RECMETMEK İÇİN SEMAVÎ MANCINIKLARDIR. Recmetmek:Taşlamak
Mesnevî-i Nuriye
Mesnevî-i Nuriye
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Reklam
Bakın ne diyeceğim! Yalnızca konuşmanın yetmeyeceğini biliyorum: Basit bir örnek ya da basitçe bir başlangıç... daha iyidir, ben de başladım... Hem sonra, gerçekten mutsuz olabilir mi bir insan? Ah, mutlu olmaya gücüm varsa, hüzün ve felaketin ne anlamı olabilir? Biliyor musunuz, bir ağacın yanından geçeceksiniz, onu göreceksiniz ve mutlu olmayacaksınız ha, işte bunu aklım almaz! Sevdiğiniz bir insanla konuşacaksınız ve mutlu olmayacaksınız! Ah, anlatamıyorum... kötü durumda bir insanın bile adım başı göreceği öylesine çok güzel şey varken mi mutlu olamayacaksınız? Bir çocuğa bakın, güneşin doğuşuna bakın, bir otun boy atışına bakın, sizi seven insanların gözlerinizin içine bakışına bakın...
Sayfa 702Kitabı okudu
Hayatta hiçbir şey birbirimiz kadar önemli değil. Bazen unutsak da, her dakika ne kadar mühim biliyor musunuz? Değerini bilmediğimiz, daha da huzurla, daha da güzelleştirebileceğimiz yaşamımız kadar önemli değil küçük ayrıntılar. Sizce de öyle olduğunu biliyorum ama bunu her zaman hatırlamak çok önemli. Farkında mısınız, o herkesin bayıldığı, üç kızkardeşli, çılgın anne babalı ailemiz artık yavaş yavaş sefere hazırlanıyor. Zamanı durduramayız aynı kalsın diye, ama bazı şeylerin değerini daha iyi anlamak bizim elimizde, öyle değil mi?
Hem sonra, gerçekten mutsuz olabilir mi bir insan? Ah, mutlu olmaya gücüm varsa, hüzün ve felaketin ne anlamı olabilir? Biliyor musunuz, bir ağacın yanından geçeceksiniz, onu göreceksiniz ve mutlu olmayacaksınız ha, işte bunu aklım almaz! Sevdiğiniz bir insanla konuşacaksınız ve mutlu olmayacaksınız! Ah, anlatamıyorum... Kötü durumda bir insanın bile adım başı göreceği öylesine çok güzel şey varken mi mutlu olamayacaksınız? Bir çocuğa bakın, güneşin doğuşuna bakın, bir otun boy atışına bakın, sizi seven insanların gözlerinizin içine bakışına bakın.
Abdulaziz Bayındır kuruntuları
Meseleyi detaylandırıp ameliyat masasına yatırmıyorsunuz ama kalkıp: "Efendim Allah Kur'anı Kerim'de iki yerde iman edilmesi gereken şeyleri saymış, beş madde. Altıncısı olarak kader diye bir şey yok, bunu sonradan âlim dediğimiz insanlar ilave etmiş." diyorsunuz. Bu ne demek biliyor musunuz? "Yahudiler, Hristiyanlar nasıl kendi dinlerini, itikatlarını kendileri yazdı, Müslümanlar da kendi itikatlarını kendileri yazdı" demektir. "Peygambere, Allah'a iftira etti." demektir. Bu Ümmet bunları yaptıysa kıyameti beklememiz lazım. Bu din 1400 sene böyle hatalı, arızalı yaşandıysa -haşa ve kella- "Cenabı hakkın muradı din üzerinde tecelli edemedi, Peygamber Efendimizin vefatından hemen bir asır sonra ümmet yoldan çıktı. Allah ve Peygambere iftira etti, o zaman İslam diye bir din kalmadı demek lazım. Bu kocaman bir tarihi, tecrübeyi, varlığı, ümmeti inkâr etmek, yok saymak demek, bunları tahkir, takbih etmek demektir.
Reklam
''İşte dişçiye gidiyorum.Bir sandalyeye oturup diş deldirmenin ne kadar hoş olduğunu biliyor musunuz?Eskiden bundan çok korkardım.Şimdiyse bütün bunların çok basit olduğunu anladım.Dişim ağrıyor...Önce kırmızı,turuncu bir iplik beliriyor...Beni rahatsız ediyor...Biliyorum ki onu olduğu gibi bırakırsam iplik genişleyecek,yoğun bir kütleye dönüşecek...Derken bir nokta haline geliyor ve ağrı kayboluyor.Sonra bunu farklı şekilde yapmaya başlıyorum.Koltuğa oturuyorum mesela.Hayır,bu ben değilim,başka biri,'o' oturuyor koltukta.Ben,yani Ş.ise,yanında durmuş,'onun'dişinin delinmesini izliyorum...Yani,bırak 'onun' canı yansın.Sonuçta canın yanan ben değilim,'o'.Ve ben bir acı hissetmiyorum...''
Renklerden Moru alıntılar
(1) Güldü. Sen kendini ne sanıyorsun, dedi. Kimseyi lanetleyemezsin. Baksana şu haline. Siyahsın, fakirsin, çirkinsin, kadınsın. Kahrolası dedi sen bir hiçsin. (...) Bir ses, dinleyen her şeye dedi ki, fakirim, siyahım, çirkin olabilirim, yemekte pişiremem belki. Ama buradayım. (2) Çok mutluyum. Aşkı buldum, işim var, param var, arkadaşlarım ve
Sayfa 1 - Doğan Kitap - Renklerden Moru
J: Kediler çok özeldir. O tavırları da o yüzden. (Kıkırdama) Kucağımıza alıp onlarla zihinsel olarak iletişim kurabiliyorduk. Fizikselde bir kediyle konuşmaya çalışsanız size deli gözüyle bakarlar. Ama bizden biriyseniz bunu neden yaptığınızı anlıyorlardı. Biz kediyi tutar ve onunla konuşurduk. Ve ardından birine yardımcı olması için gönderirdik. İşleri bittikten sonra geri gelirler ve bize neler olduğunu anlatırlardı. Sfenks’i bir kedi ya da aslan bedeniyle inşa etmelerinin nedeni bu. Tabii ki kedilerin en harikası aslan. Tapınakta da aslanlarımız vardı. En iyi kedilerimiz onlardı. Ama biliyor musunuz, aslanları insan kalabalığına gönderdiğinizde... (Yüksek sesli kahkahalar)
Araştırma ve bilim inançsızlıkla başlar. Ama inançsızlık doğası gereği streslidir! Sadece güçlüler bunu kaldırabilir. Bir düşünür için gerçek soru nedir, biliyor musunuz?" Hiç duraksamadan cevabını verdi. “Gerçek soru, ne kadar gerçeğe katlanabileceğimizdir. Stresi hayatlarından uzaklaştırmak ve sakin bir hayat sürmek isteyen hastalarınıza göre bir uğraş değil bu.
212 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
#türkcanavarlarısözlüğü #ahmetburakturan Herkese merhaba çok ilginç ve okuması eğlenceli bir kitapla geldim size. Mitoloji ile ilgilenenler özellikle bunu çok sevecektir çünkü aslında bu sefer Türk mitlerinden bahsediyoruz. Daha böyle canavarsın daha böyle şeytani varlıkların ruhların cadıların iblislerin olduğu bir kitap aslında. Türk boylarının
Türk Canavarları Sözlüğü
Türk Canavarları SözlüğüAhmet Burak Turan · Gerekli Kitaplar Yayınları · 2020155 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.