Bir Diktatörün Ulusa Seslenişi
Merhaba sevgili kullarım. Bugün de her gün olduğu gibi size bir sesleniş konuşması yapmak istedim.
Hepinizin beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Başka bir seçeneğiniz de yok zaten. Çünkü ben diktatörüm… Tabi sizin için diktatör değilim. İktidara geldiğim günden beri beni kurtarıcı bir kahraman olarak gördünüz ve hala benim diktatör olduğumu
Çocuklukta anlatılan masallara iniyorum. Gözleri açık uyuyan, gözleri kapalı iken uyanık, açıkken uyumakta olan devler masalına. Devler, nereden çıkarlar? Topraktan mı? Herhalde gökten inmezler. Onların çıkış yerleri benim için meçhûlmüş bugüne kadar, ya da konu değilmiş. Hiç düşünmemiştim şimdiye kadar bunu. Ama şimdi sorun bu. Onlar nerede doğarlar? Nerede ve nasıl anneleri onları emzirir? Nerede büyür ve yaşarlar? Nerden gelirler? Niçin bizimle karşılaşmak, bizimle çatışmak ve çarpışmak isterler??
Sayfa 36Kitabı okudu
Aslına bakarsak insanlar için ruhun gerçek değerini ve ikbalini gösteren yol; geçici, anlık veya dönemsel aşırılıklardan, içgüdüleri ve istekleri abartılı biçimde dışa vurmaktan ya da uçuk kaçık, ayran gönüllü tavırlar sergilemekten ziyade dengeli ve ölçülü kalabilmeyi, tutarlılığı, kalıcılığı ve güvenilirliği ilke edinebilmekten geçiyor bence.
"Yoksa hiçbir zaman beni içtenlikle, bir oğlun babasını öptüğü gibi öpmeyecek misiniz? Yani çocukça öpmeyecek misin?" dedi sesinde garip bir titremeyle. Onu içtenlikle öptüm.
"Sevgili oğlum... Hep bugünkü gibi temiz ruhlu ol."
Yaşamım boyunca bugüne kadar onu hiç öpmemiştim ve bunu kendisinin isteyebileceğini de hiç düşünmemiştim.
bunu düşünmek bile hasta ediyor beni. onu sevmemin korkunç bir hata olduğunu biliyorum ama elimde değil. babamı sevmemek senin elinde değil mi? benim de onu sevmemek elimde değil. ikimizin de içinde bir şey var. bugüne kadar varlığından bile bihaber olduğum bir şey. gerçek bir şey ve ona aşık olmama yol açıyor. onu sevmeyi hiç düşünmemiştim ama görüyorsun işte seviyorum.
Sayfa 236Kitabı okudu
Ben zaten öyle manken gibi ortalığa çıkmayı pek sevmem. Bütün dikkatler sizin üzerinizde oluyor, insanlar baştan aşağı, dikkatle süzüyorlar gelinle damadı. Gerçi damattan çok geline bakıyorlar Allah’tan. Bilge bütün bunlardan hiç şikâyetçi olmadı. Kızlar gösteri yapmayı seviyorlar. Bir de gelinlik vardı ki üzerinde, bütün gece o
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi.
Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık:
“Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim.
Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
Bunu Bügüne Kadar Düşünmemiştim
Öfkeyle hareket eden ya da sevgisiz davranan bir insanın, bunun hemen öncesinde bir acı yaşadığını hiç unutma. Bu çok önemli bir nokta. Öfke sergileyen insanların bunu yapmalarının nedeni incinmiş olmalarıdır. Sevgine ihtiyaçları vardır, suçlamana değil.
