"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Burası iyi bir dünya, plan iyi, yer çok.Bir sürü cennete yer var.Öyle görünüyor ki herkesin cenneti kendi gönlüne göre. İyi bir ülke, doğrusu, mezarı unutturuyor.
Bu belki onu tüketebilirdi; fakat bu kadar güzel bir şeyin içinde onunla beraber tükenmek mukadderse bundan ne diye kaçmalıydı?
Sen ve yağmur, başa dönemezsiniz.
İnsanın en ölümcül yarası içinde anbean büyüyen gitme hevesidir. Ölmekle gitmek aynı şey; ne ölenlerin ne de kalbindeki ıstırap verici ağrı dinmek bilmediği için uzaklara
"Burası iyi bir dünya. Plan iyi, yer çok. Bir sürü cennete yer var. Öyle görünüyor ki herkesin cenneti kendi gönlüne göre. İyi bir ülke doğrusu, mezarı unutturuyor..."
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın.
Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
( Nuh’un büyükbabası Enok )
_Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_
_İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
bu velhamdulillah vessalatu vesselamu Ala rasulillahi Ah ah Şeytan insanları
boş boş hayaller L avutuyor boş kuruntularla onları oyalayıp duruyor
çölde yol alanlar zaman zaman serap görürler değil mi Onu gerçek zannederler
ve ümitle oraya doğru koşarlar Halbuki
bir hayalin peşinde koşturup dururlar geç anlarlar aynen onun gibi Şeytan