Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendi hayat yolculuğumu düşündüm, çocukluğumda karşılaştığım zorlukları, o yolculuk boyunca nerelerde tökezlediğimi; peş peşe başarısız ilişkilerimi; ne kadar uğraşırsam uğraşayım bana, benim kimliğime uyacak bir işi bir türlü bulamamış oluşumu. Belki de hayatımın bütün bu kusurları gerçekten mükemmeldi; her şey tam gerektiği gibi açılıyordu belki önümde; belki benim bir türlü göremediğim daha büyük bir plan vardı. Belki insan olarak bütün kusurlarım, yalnızca gelişmem için fırsatlardı. Bu düşünceler beni rahatlattı, içime bir anda huzur dolmasına neden oldu.
Girit yine silâha sarıldı. «Tuh!» dedim, «lanet olsun şansıma be... Şu Girit bir türlü bizi rahat bırakmayacak mı?» Yumaklarla dulları bıraktım, bir tüfek aldım, öbür başıboşlarla birleştim ve Girit yolunu tuttuk. Zorba sustu. Şimdi kumlu, sakin bir kıyının önünden geçiyorduk, dalgalar bu kıyının çevrelediği körfeze girip yayılıyor, ama
Reklam
Vatan
— Sen hiç savaşa gittin mi, Zorba? O, büzülerek karşılık verdi: — Ne bileyim ben? Hatırlamıyorum. Hangi savaşa? — Vatan için yapılan savaş, demek istiyorum işte! — Sana bırak o lâfları demedim mi ben? Geçmiş saçmalar, unutulmuş saçmalardır! — Bunlara saçma mı diyorsun, Zorba? Utanmıyor musun? Vatan için böyle mi konuşursun sen? Zorba
Can YayınlarıKitabı okudu
Nikos Kazancakis (18 Şubat 1883-1957)
"Şimdi sen bana gülüyorsun patron, ama ben sana budalalıklarımı, -ya da haydi düşüncelerimi ya da zaaflarımı diyelim- vallaha, bu üçü arasında ne fark var, bilmem; yazıyorum, işin yoksa gül sen. Ben de, senin güldüğüne gülüyorum, böylece de dünyada gülmenin sonu gelmiyor. Her insanın kendi deliliği vardır; bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır."
Sayfa 305 - Can Yayınları MinikitapKitabı okudu
Zorba
'' İnsan canavardır!'' diye bağırdı ve sopasını şiddetle taşlara vurdu. '' Büyük canavar! Zatın bunu bilmiyor. Bütün işlerin yolunda gitmiş, ama bir de bana sor. Canavar, diyorum sana! Ona kötülük mü ettin? Senden çekinir ve titrer. İyilik mi yaptın? Gözlerini oyar... Aradaki uzaklığı koru patron! İnsanlara umut verme. Hepimizin eşit olduğumuzu, hepimizin eşit haklara sahip bulunduğumuzu söyleme; çünkü hemen senin hakkını çiğner, elinden ekmeğini kapar, açlıktan gebermeye bırakırlar seni. Ben senin iyiliğini isterim, aradaki uzaklığı koru patron!''
Sayfa 74
Mafya şefleri en büyük babayla buluşacaktı ve onun her dediği kanun sayılıyordu. Kapı çaldı ve uşak açmaya gitti. Delikten baktı ve ziyaretçiyi tanıyınca içeri girmesine izin verdi. "Şemsiyenizi kapıda bırakın," dedi uşak ziyaretçiye. "Şemsiyem yok ki," dedi ziyaretçi. "O zaman eve git bir tane al. Patron bana herkesin şemsiyesini kapıda bırakması gerektiğini söyledi. Yoksa seni içeri sokamam." Kural kuraldır.
Reklam
Beyaz Mantolu Adam
Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı. Parası yoktu. Dileniyordu. Caminin önündeydi. Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filân hepsi tamamdı. Özellikle avlusu: dilenenler için en önemli yer. Bir kenarda duruyordu. Hiçbir hüner göstermediği için ya da acındırıcı bir garipliği olmadığı için
Sayfa 13 - Sinan Yayınları 1973 - İletişim Yayınları Bütün Eserleri 4 İstanbul 1987 2.BaskıKitabı okuyacak
İnsan canavardır! diye bağırdı ve sopasını şiddetle taşlara vurdu. Büyük canavar! Zâtın bunu bilmiyor. Bütün işlerin yolunda gitmiş, ama bir de bana sor. Canavar, diyorum sana! Ona kötülük mü ettin? Senden çekinir ve titrer. İyilik mi yaptın? Gözlerini oyar... Aradaki uzaklığı koru, patron! İnsanlara umut verme. Hepimizin eşit olduğumuzu, hepimizin eşit haklara sahip bulunduğumuzu söyleme; çünkü hemen senin hakkını çiğner, elinden ekmeğini kapar, açlıktan gebermeye bırakırlar seni. Ben senin iyiliğini isterim, aradaki uzaklığı koru, patron!
Sayfa 74 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sana başka zaman da söyledim patron, her insanın bir Cennet'i vardır; senin Cennet'in kitaplar ve büyük mürekkep damacanalarıyla dolu olacak; bir başkasınınki konyak, uzo ve şarap varilleriyle dolu olsa gerek; birininki de yığınla İngiliz lirası.
Sayfa 178 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sana başka zaman da söyledim patron , her insanın bir Cennet'i vardır; senin Cennetin kitaplar ve büyük mürekkep damacanaları ile dolu olacak.
Sayfa 178
Reklam
‘’ . Orta Çağ hurafe ve taassubuna karşı mücadele verdiklerini tasavvur ettiklerinden karşılıksız çalıştılar, fedakarlık gösterdiler ve bunun neticesinde, bu caddeler açıldı; böylece kültürler öldü, kendimize karşı savaştık ve öz benliğimizi inkar etmeye ulaştık. İslam ülkeleri ve doğulu toplum asil insanlardan boşandı. Öyle ki, artık kendi
"Bir gece yemek yemesek dayanamaz mıyız patron? Benim, keşiş bir amcam vardı, bütün hafta yalnız su içer, tuz yerdi. Pazarları ve büyük yortularda, biraz da somun atıştırıverirdi. Yüz yirmi yıl yaşadı." "Yüz yirmi yıl yaşadı, çünkü inanıyordu Zorba. Tanrısını bulmuş, eşeğini vermişti. Ama bizim, besleyecek Tanrımız yok..."
Şimdi söz gelmişken patron, senden, korktuğum ve beni gece gündüz rahat bırakmayan bir şeyi (başka bir şeyden korkmam) soracağım; iyi saatte olsun, beni ihtiyarlık korkutuyor patron! Ölüm bir şey değildir, bir püfff! Ve mum sönüverir; ama ihtiyarlık... büyük ayıp bence.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.