Sözlerime kulak ver; arkadaş olacağın kimsede arayacağın şart çalışkanlık, dürüstlük ve iyilikseverlik olsun. Bu meziyetlerle bezenmiş olan bir insan, diğer bütün iyi vasıfları da hâiz demektir. Bunu unutma ve bu şartı bulamadığın kimse ile sakın arkadaş olma.
Sayfa 17Kitabı okudu
Cinderella
Cinderella, masalda iyi, tatlı olarak tanımlanan genç kadındır. Uysaldır, itaatkardır, şikayet etmez, otorite figürü kimse onun hizmetinde çalışır ve bir “hizmetçi” olarak son derece çalışkandır. Cinderella’nın kötü kalpli üvey annesi ve üvey ablaları ne isterse sorgulamadan onlara hizmet etmesi, “çalışkanlık” adı altında övülür.
Cinderella’nın kötü kalpli üvey annesi ve iki üvey ablası ise kötüdür; çünkü hayatta ne istediklerini bilmektedirler ve istedikleri şeyi edinmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle “çirkin” (ugly) ve “hiç kimse tarafından istenmeyen” (undesirable) kadınlar olarak tasvir edilirler.
İyi, tatlı olmanın ödülü, özelliği güç ve zenginliğe sahip olması olan yakışıklı prens tarafından istenmektir. Üstelik bu prens o kadar kendisiyle meşguldur ki, Cinderella ile birkaç saat dans etmiş olmasına rağmen Cinderella’nın yüzünü bile hatırlamamaktadır. Fakat Cinderella, kendisini yüzünü hatırlayacak kadar bile önemsememiş, bu adama sitem duymaz; ne de olsa o masaldaki “iyi”, “tatlı”, “uysal”, asla şikayet etmeyen olumlu karakterdir.
Sayfa 69Kitabı okudu
Baştan sona, Diriliş Toplumu, çalışkanlık esası üzerine, inceleme ve ilim aşkına bina edilmiştir.
7 Ölümcül Sevap
Merhamet, cömertlik, muhabbet, çalışkanlık, tevazu, sadakat ve cesaret. Bunların hepsi karşılıksızdır. İnsanı müebbet tesellisizliğe mahkum eder. Zehirler. Ve tabii ki öldürür.
Tüm isteklerimizin hiç çalışmadan gerçekleşeceği bir gezegende yaşasaydık, belki o zaman tembellik bir erdem, çalışkanlık ise bir kusur olurdu. Ama yaşadığımız gezegendeki koşullarda meslek sorununa verilecek mantıksal ve akla uygun biricik yanıt çalışmak, toplumsal dayanışma içinde hevesle işe sarılmaktır.
Sayfa 283Kitabı okudu
Arkadaş Mektupları: Erdal Öz - Adnan Özyalçıner - Kemal ÖzerSelim Bektaş · Can Yayınları · 201910 okunma
Sözlerime kulak ver: Arkadaş olacağın kimse de arayacağın şart çalışkanlık, dürüstlük ve iyilikseverlik olsun. Bu meziyetlere bezenmiş olan bir insan, diğer bütün iyi vasıfları da haiz demektir. Bunu unutma ve bu şartı bulamadığın kimse ile sakın arkadaş olma.
yağmur yayınları
Basarinin bir diger dusmani kötü arkadaştır diyor
Sözlerime kulak ver: Arkadaş olacağın kimsede arayacağın şart çalışkanlık, dürüstlük ve iyilikseverlik olsun. Bu iyi huylarla bezenmiş olan bir insan, diğer bütün iyi meziyetlere de sahip demektir. Bunu unutma ve bu şartı bulamadığın kimse ile sakın arkadaş olma.
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi BağlardıAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 20195,2bin okunma
Aklı, Allah'ın bu büyük nimetini kullanmayış, nefs esaretinin bataklıklarından biri olan tembelliğe düşüşten ileri gelir. Oysa, sürekli olarak ilerleme borcunda olan müslümanın ayrılmaz özelliklerinin başında çalışkanlık özelliği yer alır.
Diriliş eri çalışkandır. Tembellik, nefsin yatağıdır, onun için. Baştan sona, Diriliş Toplumu, çalışkanlık esası üzerine, inceleme ve ilim aşkına bina edilmiştir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Sahip olduğun öyle çok niteliğin var ki, "doğuştan edinmedim" diyemezsin . Sana özgü, içinde zaten olan samimiyet, ağırbaşlılık, çalışkanlık, hazlardan kaçınma, yazgına düşenlerden şikayet etmeme, azla yetinme; nazik, özgür, gayretli birisi olma , gevezelik etmeme, düşüncelilik gibi özelliklerini açığa çıkar . Doğuştan sahip olmama veya yetersizlik gibi bahanelere başvurmadan ne çok erdemi açığa çıkarabileceğini kavrayamıyor musun ? Hayır hala bilerek kaçınıyorsun bundan . Yoksa doğuştan sahip olduğun özellikler midir seni söylenmeye, paragözlüğe, dalkavukluğa, zayıf bedenini suçlamaya, pohpohlamaya, böbürlenmeye, kafa karışıklığına zorlayan? Tanrılar aşkına, hayır! Uzun zaman önce kendini bunlardan kurtarabilirdin. O zaman zihnin yavaşlığı ve kavrayış kıtlığın yüzünden suçlanabilirdin belki. Böyle bir durumun da tembellikle keyfini sürmen değil, sebat ve çalışmayla üstesinden gelmen gerekir.
ŞAİR ve DEVLET...
- " (...) Meşhurdur: Büyük İskender, fethettiği bir şehrin yerle bir edilmesini isterken, meydan yerindeki şâir heykeline dokunulmamasını istiyor.
"Dehâ"nın "mehd-beşik" ile ilgisi içinde, şâirin Yunanca'da "dehâ" ile eş anlamlı kullanıldığını da hatırlatalım... Şâir, şâir olduğu kadar toplumun-insanlığın özüne dair bir mânâ ifâde eder. Şâiri olmayan bir toplum, kalbi olmayan bir bünye gibidir. Bu yüzden bir Fransız tarihçi, -dikkat tarihçi!- , Kartacalılar hakkında şu enfes hükmü koyuyor:
- "Kartacalılar'da, bir milleti millet yapan her şey vardı: Ahlâk, fedakârlık, çalışkanlık... Ama bir şeyleri eksikti; şâirleri yoktu... Bu yüzden yok oldular, tarih sahnesinden silindiler!"
Cemiyet gayesi ölçülendirmesi içinde, şâirleri krallardan da üstün tutan sebeb ve anlayış budur."
Sayfa 23 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
“Merhamet, cömertlik, muhabbet, çalışkanlık, tevazu, sadakat ve cesaret.Bunların hepsi karşılıksızdır.”
Sayfa 83Kitabı okudu
