Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" Herkesi memnun edeceğiz diye yıllarca kendimizi üzüyoruz. Sonra da bir başkası gelsin ve bizi iyi hissettirsin diye beklentilere girerek daha kendimizi anlamadan anlaşılmayı bekliyoruz. Önce can, sonra canan..." -Ozan-
Delikanlım! Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir. Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir..
Reklam
Benim düşünmem varlığımda, yaşamından önce gelir, ..
Bu dünyanın işleri ve nesneleri, kendini özgür bir tin olarak duyumsayan kişiyi endişelendiremez, onun gözünü korkutamaz, çünkü bunlara önem vermez. Dünya işlerinin yükünü duyumsamak için, onlara değer verecek kadar dar kafalı olmalıdır, bu da insanın "can derdinde" olması demektir. Kendini özgür tin olarak bilmeye ve o doğrultuda davranmaya önem veren kişi bu yüzden çekeceği sıkıntıları umursamaz, özgür ve keyifli yaşayabilmek için ne gibi önlemler alması gerektiğini düşünmez bile. Nesnelere bağımlı yaşamın sıkıntıları onu rahatsız etmez, çünkü o sadece tinsel konularla ilgilidir ve tin ile beslenerek yaşamını sürdürür ama bunun dışında bilincine varmaksızın hayvan gibi yer, hatta tıkınır, yiyecek bir şeyi kalmayınca da bedensel olarak ölür, ama tin olarak ölümsüz olduğunu varsaydığından, bir dua ya da bir düşünceyle gözlerini yumar. .
Sayfa 35 - Kaos YayınlarıKitabı okuyor
İmparatorluğumuz utanç içinde can çekişiyordu; yıkıntıların arasından bir sürü eciş bücüş devlet yeşeriyordu; herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu. Ve sağ kalanlardan ilk kafileler, yollara düşmüştü.
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı? Sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı. Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum, Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı. Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi. Ruhumla söndü alev, sonra ruhum da yandı. Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut. Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Sayfa 70 - Beni YakışınaKitabı okudu
-Bir şey çıkardın mı dediklerimden? Diye sordu. -Benim söylemek isteyip de dillendiremediğim şeyleri anlattın, dedi kadın dalgın, düşünceli. -Daha anlatamadığım şeyler de var, dedi Halil soluğu kesilerek, bu canı öyle kolayına, beleşine vermek istemiyorum. Çünkü kolay yaşamadı bu can. Ucuz bir kurşun bedeline vermek istemiyorum onu.
Reklam
Geceleyin, bir can yoldaşı isteyip umduğu yerde kendini yapayalnız bulmak kimini ürkütür. Ne var ki, insanın içgüdüleriyle, duyuları, belleği, kıyaslama, kestirme, sonuç çıkarma yetenekleriyle görüş gücü -mantıkçının listesinde bulunan her tür kanıt- birleşerek onu yapayalnız olduğuna inandırmışken, birden gizemli bir can yoldaşının varlığını keşfetmek, çok daha sinir yıpratıcı bir durumdur.
Hayat o kadar hızlı akıp gidiyor ki insan hiçbir şeyin farkına varamıyor. Ama ne zaman ki yaşlanıyor, etrafına verdiği zararları yavaş yavaş hatırlamaya başlıyor. Sonra da diyor ki 'Şimdiki aklım olsa hayatta yapmam!' diyor da, ne fayda? Mesela ben biliyorum ki bin defa da doğsam bin defa pişman olurum doğduğuma. Belki de can yakmak için gelmişimdir bu dünyaya bir de pişman olmak için? Gerisi de biraz tango, biraz palavra…
sesinizi özledim. kokunu'. kelimelerinizi. bitmiyor. özlem bazen çok can yakıyor. gerçekten inanıyordum, bir gün yeniden kavuşacağımıza. bir gün, bir gün yıldızların ötesinde kavuşur muyuz?
·
Puan vermedi
Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır bazıları da anlatılmaz. Bazen anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama edecek kimse yoktur. İşte bu kitap bunun için, dertleşmek için yazıldı. Yalnız olmadığını bil diye yazıldı. Muhabbet için, muhabbetle yazıldı... Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz; “Hâlâ dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde.” Muhabbet bir ihtiyaçtır ve bazen insan muhabbet etmeye kimseleri bulamaz etrafında. Hikmet Anıl Öztekin, yalnız olmadığınızı bilmeniz, gönülden gönüle sohbeti yeniden keşfetmeniz için sizi dertleşmeye davet ediyor. Eyvallah gönüllerin pasını silmeye geliyor. Bazen solundan, soluğundan eksilirsin yine de eyvallah dersin ya, işte o zamanlarda can dostunuz olmaya geliyor.
Eyvallah 1
Eyvallah 1Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 201711bin okunma
Reklam
Düşlerde birinin burnunu çimdiklemek can yakar mıydı? Biraz korktum, çünkü istediğimi yapamıyordum, sanki içimde görünmez bir engel vardı. Duraksadım; gerçeklikle düş arasında neye inanacağımı bilemeden yürüdüm...
Bazen; hayat yorar insanı Şarkılar yorar Beklemek yorar Özlemek yorar Affetmek yorar Hoş görmek yorar Boş vermek bile yorar Ve insan susar Her şeye, herkese rağmen Elinden gelen tek şeyi yapar Bağıra bağıra susar Can Yücel
Çelişki
Belli belirsiz girdim hayatlara Var mıydım? Varlığımı kanıtlayamam, Hiç yok muydum? Gölgemi yok sayamam. Bir akşamüstü çıkıyorum cama Gölgemi arıyorum varlığımı kanıtlamak için Gölgem görünmüyor O zaman diyorum yokum! Ama sözler aksini gösteriyor Varlığı ve yokluğu kanıtlamak ne zor iş İki kavram bedenimde Can çekişiyor Bazen bakıyorum var olmuşum Bazen bakıyorum hiç olmamışım İkisini de kanıtlayamıyorum Sözler belki de Yetersizdir kanıtlamaya Davranışlar ise uyumsuz. Kendim için var olmalı, Ve bu durumu sorgulamayı bırakmalı -Melike Selin
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.