Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zinser etkilenmişti. "Schopenhauer tüm sıkıntı ve üzüntülerin kaynağında İrade'nin arzuları olduğuna inanır; çünkü tatmin edilmemiş bir arzu bizi özlemle dolu olarak bırakır, tatmin edilen bir arzunun yerini bir yenisi alıncaya kadar da can sıkıntısı yaşarız. İrade'nin egemenliğinden kurtulmanın tek yolunun, estetik beğeniye layık bir nesnenin üzerinde derinlemesine yoğunlaşmak olduğunu düşünüyordu. Schopenhauer o tür nesnelerin kendi benliğimizi içlerinde kaybedeceğimiz, kişiliğimizi unutacağımız ve nesnenin aynası haline dönüşeceğimiz özel bir algısal bilinç halini tetiklediğini söylüyordu."
Aşık olmayı denedim, hem de bir kez değil iki kez. İnanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder, üstelik deli dolu aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bunların hepsi can sıkıntısıydı baylar, emin olun can sıkıntısı.
Reklam
Kira: "Death Note'u kullanarak dünyadaki bütün kötü insanları öldüreceğim. Diğer insanlara kötü davranan herkesi, bütün kötüleri öldüreceğim ve sonunda yeni, tertemiz bir dünya kuracağım." Ryuk: "Yani yeni dünyadaki tek kötü sen olacaksın."
Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur. Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin peşinde, bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar. Aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir. Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir can simidi gibi sarılırsın...
Herhalde mutluluk dedikleri de bu olsa gerek: biraz güvenlik, biraz can sıkıntısı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Hayatında ilk olarak sadece can sıkıntısı değil, derin bir hüzün duydu. Hayatını böyle sürdüremeyeceğini , kesin olarak bir şeyler yapmak gerektiğini anladı.
31
Reklam
Elle tutulamayacak kadar ince, asla yırtılmayacak kadar sağlam bir ağ halinde onları saran bu can sıkıntısı, biraz dikkat edilince, kahkahalarda boş bir çınlama, gözlerde soğuk bir alakasızlık halinde kendini gösterir. Söyleyen de, dinleyen de o anda başka bir şey düşünüyor gibidir, halbuki hiçbir şey düşünmezler. Ama bundan şikayetçi değildirler; hatta canları sıkıldığının bile farkında değildirler. Boş da olsa gülerler ve hallerinden memnun olmasalar da, hayatlarında bir değişiklik istemezler.
Tabi gerçek aşk pek az rastlanan bir şeydir, aşağı yukarı yüzyılda iki ya da üç kez görülür. Bunların dışında boş gurur ya da can sıkıntısı vardır.
İstanbul'u dehşetli bir can sıkıntısı içinde buldum. Herkesin canı sıkılıyor. Doğru. Bremen'e kadar hangi limanda sıkılmadık? Her yerde herkesin canı sıkılıyor.
Can sıkıntısı öyle bir derttir ki birbirini sevmeyen insanları birbirine aratır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.