Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kılık kıyafet ve dış görünüş bakımından bir din eğitimcisi nasıl olmalıdır? "Sorunun cevabı gayet açık ve nettir: O, temizlikte İslâm'ın emrettiğine, görünüşte ise görevi gereği resmi kıyafete uygun giyinmek mecburiyetindedir. Onun hem öğrencilerince, hem de çevrede hoş karşılanacak kıyafeti olmalıdır. Dişleri bakımlı ve görünümü düzenli olmalı, ağzında ve vücudunda pis koku olmamalı ve çevresini rahatsız etmemelidir. Tırnaklar sık sık kesilmeli ve her zaman görülebilen ellerin temiz olmasına da özel bir önem verilmelidir."
Sayfa 26 - Ensar
Sonunda belki vakit geçirir, olanları unuturum, uyumama yardım eder diye sosyal medyada gezinmeye başladım. Parmağım rastgele, ne aradığını bilmeden öylece dolaşıp durdu ekranda. Ellerindeki telefonları yeni bir uzuvlarıymış gibi kullananların, bir kitabın sayfalarını çevirirken anında yorulan işaret parmaklarını bir videodan diğerine rahatlıkla
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Ağabeyinin idam edilmemesini isteyen Hamide Kutub, teklifi kardeşine iletti, ısrarcı da oldu ancak Seyyid Kutub'un cevabı gayet açık ve tavizsiz oldu. Kutub, bu teklife karşılık "Eğer idamı hak etmiş olarak hakkın emri ile ipe çekiliyorsam buna itiraz etmek haksızlıktır. Eğer batılın zulmüne kurban gidiyorsam batıldan merhamet dileyecek kadar alçalamam!" dedi. Akabinde de "Namaz da Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım, bir tağutun hükmünü asla onaylamayacaktır!" diyerek uzlaşma tekliflerini reddetti.
Sayfa 107 - yüksel yayıncılıkKitabı okudu
Thomas Huxley'in Müthiş Cevabı
Bay Huxley'nin Piskopos Wilberforce'a meydan okuduğu Oxford'daki o unutulmaz anlara tanıklık etmek benim için büyük bir mutluluktu... Sonra Piskopos ayağa kalktı ve gayet umursamaz ve alaycı bir tavırla, o mübalağalı ve akıcı konuşmasıyla evrimin boş bir fikir olduğu konusunda bizleri ikna etmeye çalıştı; kaya güvercinleri her zaman nasılsa şimdi de öyleydi. Sonra küstahça gülümseyerek rakibine döndü ve şu soruyu sordu: "Soyunuzda bulunduğunu iddia ettiğiniz maymunluk büyükannenizin tarafından mı geliyor, büyükbabanızın tarafından mı?" Bunun üzerine Bay Huxley yavaş ama kararlı bir edayla ayağa kalktı. Zayıf ve uzun boylu adamın beti benzi atmış, yüzüne öfkeli bir bakış yerleşmişti. Büyük bir sessizlik ve ciddiyetle karşımızda durmuş ve sonra o tüyler ürpertici kelimeleri sarf etmişti; şu anda kimsenin kelimesi kelimesine tekrarlayamayacağı, hatta o an sorsanız dahi bir araya getiremeyeceği o müthiş sözlerin manası hepimiz için yeterince açıktı ve nefesimizi kesmişti. "Yeteneklerini gerçekleri gizlemek için kullanan bir adamın soyundan gelmektense bir maymunun soyundan gelmeyi tercih ederim." Huxley'nin ne demek istediği herkes için yeterince açık, yarattığı etki ise olağanüstüydü. Kadının teki düşüp bayılmış ve onu dışarı taşımak zorunda kalmışlardı.
Sayfa 105
Lozan görüşmelerine ara verildikten sonra 27 Şubat 1923'te TBMM'de gizli oturumda Lozan Konferansı konuşulurken Musul konusundaki eleştiriler üzerine söz alıp kürsüye gelen Atatürk şunları söylemiştir: "Musul meselesinin hallini muharebeye girmemek için bir sene sonraya ertelemek, ondan sarfınazar etmek demek değildir… Musul
Sayfa 489 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Zihinlerimiz çarpıtılmış; içinde yaşadığımız kültür, din, ekonomik yapılar, yediğimiz yiyecekler vesaire tarafından şekillendirilmiştir. Zihne belirli bir form verilmiş, şartlandırılmıştır ve bu şartlandırılma bir çarpıtmadır. Bir zihin ancak çarpıtma olmazsa gayet açık, saf, bütüncül ve lekesiz görebilir. İlk hamle bakabilmektir, çarpıtmasız bakmak; bu da zihnin tamamen devinimsiz ve dingin olması anlamına gelir. Sürekli devinim halindeki bir zihin, hareketten, yöntemden, sistemden, pratikten, uygulamadan arındırılmış bir halde tamamen ve kesin olarak sessiz sakin olabilir mi? Zihnin bütünüyle duyarlı olabilmesi için geçmişin izleri tamamen silinmelidir. Aksi halde zihin, geçmişin yükünü taşıyarak duyarlı olamaz. Ancak bunu kavrayan bir zihin bahsettiğimiz soruyu kendisine sorabilir. Ve bu sorunun cevabı yoktur, çünkü bir cevap yoktur. Zihin son derece duyarlı hale gelir ve dolayısıyla fevkalade zeki olur ve zekânın bir cevabı yoktur. Zekâ kendi içinde cevaptır. Gözlemcinin yeri yoktur, çünkü zekâ üstündür.
Sayfa 59 - Omega yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Otoriteye İtaat Deneyi -4-
Milgram cevabı bildiğinden emindi. Bize bunu yaptıran derin­lere yerleşmiş otoriteye itaat duygusuydu. Milgram'a göre, de­neydeki gerçek suçlu deneklerin; patronun, neden oldukları fiziksel ve duygusal hasarlara rağmen, görevlerini yapmalarını emre­den laboratuvar görevlisinin isteklerine karşı koyma yeteneğinin olmamasıydı. Milgram'ın
Sayfa 279Kitabı okudu
Muhteşem...
Cesetleri su kemerinin girişine asmışlardı: Kanatları açık, sekiz Seraf. Uzaktan gülümsüyor gibi görünüyorlardı. Yakından, bir köle tacirini bile dehşete düşürecek bir manza­raydı. Yüzleri... “Kim yapmış bunu?” diye bağırdı biri, ama cevabı hepsi için gayet açık ve netti. Kemerin taşlarından birine kanla bir cümle yazılmıştı. Küllerimizden doğduk.
Buhara emirinin sürgün yılları Yeni yüzyılla birlikte gelen yeni fikirler ve güçlü değişimler sonucunda tahtını kaybeden emir, 1921 Mart'ında, yanında 300 kadar askeriyle birlikte Afganistan'a geçmek zorunda kalmıştı. Amacı, başta Afganistan olmak üzere yabancı ülkelerden yardım sağlamak ve Buhara'daki koşulların düzelmesi durumunda
74 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.