Nermin Yıldırım 2019’un mart ayında Camino de Santiago’nun Portekiz ayağının kıyı rotasını bir arkadaşı (romanda da aynı ismi taşıyan Ogo karakteri) ile beraber yürümeye başlar.
i.hizliresim.com/lnzjz0h.jpg
Sırtında
“Çöz şu neşesiz gençliğinin bağlarını; yolu tut dört nala,
bırak dizginleri, durdur kayıp gitmesin
yaşamın en güzel günleri.” - Seneca
1. Giriş:
Bu inceleme yalnızca kitaba dair değildir. Seneca’nın hayatına, felsefi görüşlerine, esin kaynaklarına, mitolojik bağlarına, Yunan ve Roma düşünce dünyalarına ve son olarak tragedyanın edebiyat
İNANÇ VE AKLIN MUHTEŞEM DANSI
Okuduktan sonra beni çok etkileyen bu muhteşem kitabı muhakkak satırlara dökmeliydim dedim, o zaman buyurun başlayalım.
Önce Boethıus’un yaşamına göz gezdirip daha sonra kitabı ana hatlarıyla, vurucu başlıklarını küçük özetler halinde inceleyeceğim.
Anicius Manlius Severinus Boethius, Romalı soylu bir Hristiyan
Kitap uzun uzadıya incelemeyi hak ediyor. Lakin belirli bölümleri atlayarak okuduğum için bu minvalde bir değerlendirme yapamayacağım.
Sadece şunları diyebilirim:
Felsefe; İnanç ve ısrar arasında savunma verdi...
Felsefe; kader ve özgürlük girdabında mısralaştı...
Felsefe; "aşk" ve doğayı teselli etti..
Tolkien'in efsanevi eseri Yüzüklerin Efendisi için ne yazılsa spoiler etkisi yapmaz heralde. Okumayan vardır ama izlemeyen çok azdır, hakkında bilgiler duymayan ise yoktur. Yani meşhur bir sözde olduğu gibi dünya Tolkien'in bu eserinden sonra ikiye bölünmüştür: LOTR'u okumuş olanlar ve okuyacak olanlar.
Yayımlandığı ilk yıllarda önce
Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen;
1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR.
2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok.
3- Zeynep YÜKSEK (K.Maraş) 75 yaş, sağ ayak kırık, ht yok.
4- İsa ÇULHACI (Hatay) 51 yaş, göğüs ağrısı, ht yok.
5- Sevgi
Merhaba arkadaşlar
Bir yaşanmış hikâyeyle daha geldim size.
Anne ile kızın kaçış hikâyesi, yapabilecekler mi, nasıl olacak??
KIZIM OLMADAN ASLA/5
ANNEMİ BİR KEZ DAHA GÖREBİLSEM kitabından sonra beni çok etkileyen elimden düşürmek istemediğim bir kitap oldu..
Betty, Amerikan ve ikinci evliliğini İranlı doktor Mudi ile yapan baş karakterimiz.Başta
Sabırsız Yürek
Teğmen Hofmiller bir gün bir malikanenin davetine katılır. Orada genç bir kızı dansa kaldırmak ister. Ama gelgörelim kol değneklerini masanın altından göremediği genç kız, engellidir.
Sonra Delikanlı, yaptığı mahçubiyeti içine yer edinir ve elinde çiçeklerle af dilemek için malikanenin yolunu tutar.
Önceleri Edith bu duruma
Öncelikle nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum “bildiğim tek şey bu kitabın çok zeki biri tarafından yazıldığı” Spinoza’nın bir yandan eleştirel üslubu bir yandan tarafsız anlatımı ve bu 2 anlatımı aynı anda yürütebilmesi...Kitap bizim bölgemiz sebebiyle yaygın olan yaratıcı tanrı,özgür irade gibi konulara kafa tutuyor.Daha doğrusu dinlere kafa tutuyor çünkü spinozaya göre tanrı insana ait özellikler taşıyamaz,tanrı emir vermez,tanrı bazılarını diğerlerinden daha çok sevmez,tanrı nefret etmez,tanrı ceza vermez gibi gibi. Spinozanın tanrısı ya da her ne kadar bazıları karşı da çıksa panteizm bizim alışık olduğumuz tanrı figüründen biraz farklı.Kitap sadece dinler üzerine kurulu değil duygularımız hislerimiz beyin ve zihnin bağlantısı hepsi harika bir şekilde anlatılmış ve şaşırtıcı olan ne biliyor musunuz ? şu an nöroloji biliminin kanıtladığı bazı şeyleri spinoza sadece düşünce yoluyla bu kitapta anlatmış! Kitaptan sonra spinozanin anlattığı kader ve bilinç döngüsünü biraz daha anlamak için bence Olasılıksız kitabı okunabilir.(
Olasılıksız) aynı zamanda kitapla beraber Pelin Dilara Çolağ’ın panteizm ve Spinoza’yı anlatan videoları izlenebilir.Eser ağır ağır sanki spinozayla karşılıklı konuşuyormuş gibi okunmalı;çünkü Spinoza aslında bizimle adeta tartışıyor bu kitapta.
Kendini savunma hakkı bile tanınmadan, vatan haini suçlamasıyla infazına karar verilerek zindana atılmış bir Romalı devlet adamı ve filozof Boethius.
Ölümünü beklerken, kendini teselli etmek için bu kitabı yazmış. Vatan hainliği suçlamasıyla, infaz edildiği yıl aynı, demek oluyor ki kısa zamanda yazıldı kitap. Öldürüldüğünde 44-45 yaşındaymış sadece. İnsanın içi cız ediyor.
Kadın suretinde görünen felsefe ile konuşmaları biraz Sokrates'in karşı tarafı düşündürmeye yönelik sorularına benziyor. Platon felsefesinin bütünlüğünü bozduğunu düşündüğü Stoacılara benzer bir şeyler var kader anlayışında ve zenginlik, şöhret gibi dünyeviliklere olan kayıtsızlığında. Beklediğim kadar Hristiyanlık etkisinde bir metin değildi.
Sıkıntılı günler yaşadığımız şu zamanda okunacak daha iyi bir kitap bilmiyorum. Belki Marcus Aurelius'un Düşünceler'i; fakat o zindanda ölümü beklerken kaleme almamıştı kitabını. Boethius ise her şeyini yitirmiş ve sonunu bekleyen bir adam olarak yazmış bütün bunları. Düşününce bile ürperiyor insan. Kaderle ilgili yazdıklarından bir alıntıyla bitireyim:
"Doğa seni annenin rahminden yarattığında, seni çıplak ve hiçbir şeyin yokken aldım ve benim kaynaklarımla besledim. Seni şımartacak şekilde üstüne düştüm ve pohpohlayarak yetiştirdim. Benim yetkimdeki her şeyin en bereketlisi ve görkemlisiyle donattım seni. Şimdi canım senden el çekmek istiyor. Başkasına ait olanları kullandığın için minnet duymalısın. Tamamen sana ait olan şeyleri kaybetmişsin gibi şikayet etmeye hakkın yok ki! Kaybettim diye hayıflandığın şeyler sahiden senin olmuş olsaydı onları asla kaybetmezdin."
1953'ün İran'ın da başlayan ve 2013'ün ABD'sine kadar uzanan bir aşk hikâyesi...
Roya Kayhani
Bahman Aslan
1953 yılında henüz 17 yaşında olan iki gencin hayatları Bay Fahri'nin Kırtasiye Dükkânı'n da kesişir.
Kitaplar, kağıtlar, dolma kalemler, renkli mürekkep şişeleriyle dolu kırtasiye dükkânı, edebiyata meraklı Roya için huzur bulduğu bir yerdir.
Mevlâna' nın şiirlerine düşkün ve demokratik bir İran arzusuyla yanıp tutuşan Bahman ise gözü kara ve tutkulu bir gençtir.
Her hafta salı günleri kırtasiye dükkânında ilk zamanlar karşılaşan, sonrasında ise sessiz /sözsüz bir randevuya dönüşen buluşmalar zamanla aşka dönüşür Roya ve Bahman için.
Ancak Şah yanlısı güçlerin gerçekleştirdiği darbe, hem İran'ın demokratik ve bağımsız bir ülke olma yolunda ilerleyişine son verecek hem de Roya ve Bahman'ın yollarını ayıracaktır.
Aradan geçen 60 yıldan sonra kader onları ülkelerinden uzakta Amerika da bir kez daha bir araya getirecektir.
Roya için bu karşılaşma 60 yıl önce soramadığı soruları sorma zamanıdır...
Bahman o darbe günü niye buluşmaya gelmemiş ve ortadan kaybolmuştur?
Hüzünlü bir aşk hikâyesi ile harmanlanan İran tarihi, çarpıcı gerçekler....
Tabi ki kitapta sizleri bekliyor :-)
#Okudum
#KitapYorum
#HikâyeHırsızı
#JeanHanffKorelitz
#AltınKitaplar
#Roman
#336Sayfa
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere Altın Kitaplar'dan çıkan, çevirisini Çiğdem Öztekin'in yaptığı, Jean Hanff Korelitz'e ait "HİKÂYE HIRSIZI" isimli romanla geldim. Jean Hanff Korelitz, Amerikalı romancı, oyun yazarı, tiyatro yapımcısı