Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ve başlıyor yaldızlı yalanları sömürü saltanatının anlıyorum ki birden marş değil şarkı değil bir ağıtmış "çıktık açık alınla" "çıktık açık alınla on yılda her savaştan"
Sayfa 79 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kırk küsur yıl önce söylediğimiz "Çıktık açık alınla on yılda her savaştan" Kırk küsur yıl sonra söylediğimiz Olmadı, sil baştan.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Çıktık açık alınla yüzyılda her savaştan; yüz yılda yüz milyon genç yarattık her yaştan! Göğsümüz Tunç siperi, bize durmak yaraşmaz. Biz bu cumhuriyetin evlatlarıyız, karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Tarihten önce vardık, tarihten sonra da varız. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!"
Sayfa 280Kitabı okudu
Arkadaşıma Veda
Çıktık açık alınla,on yılda her savaştan. On yılda on beş milyon genç. yarattık her yaşta. Zülfü Livaneli
Söyleyin hükümetle başa çıkılır mı? Açık alınla çıktık on yılda her savaştan. Ama hükümetle başa çıkılmaz
Bir de şimdiki halleri görseydin!!
Tamtamlar diyarında bile gülünç Parti vecizeleri?.. Broşürlük mikyasta bile esersiz profesörler ve yabancı mütehassıslarla dolu üniversitemiz?.. Tarih tezleri, dil nazariyeleri?.. Mutlak bir nebatîlik ve ilcaîlik içinde ağzına geleni merdivenvâri altalta yazmak hünerinden ibaret şiirimiz?.. Kusmuk hâline getirilen musikimiz?.. Ucuz kalıplar içinde dondurulup modelleştirilen ve ciğerci dükkânına kadar düşürülen (kübik) mimarimiz?.. Filmciliğimiz, gazeteciliğimiz, tercümeciliğimiz, romancılığımız?.. Bütün bunlar "Çıktık açık alınla on yılda her savaştan” mısraının belirttiği nâmütenahi ucuzculuk ikliminin teadsız eşya ve unsurlarıdır ve hüküm şudur: Bu ucuzculuktan kurtulmadıkça kurtuluş olamaz!
Reklam
O gün Cumhuriyet’in 15. yıl kutlamaları yapılacaktı. Atatürk Ankara’ya gidip kutlamaları görmeyi çok istiyordu. Öncesinde bize şöyle demişti: “Ankara’ya gidelim, ne olacaksa orada olsun.“ Ama bu imkansızdı, doktorlar yataktan çıkmasına bile izin vermiyorlardı. Ne yazık ki 29 Ekim günü hepimiz Atatürk’ün odasına toplanmış, onu oyalamanın
Sayfa 165Kitabı okudu
Biraz uzun bir alıntı oldu ama müthiş bir hesaplaşma pasajı
“—İstanbul Erkek öğretmen Okulunun çıkardığı ilk cumhuriyet öğretmenleriydik biz... Tıkabasa rezillik doluydu bizim kuşağın ondokuz yaşı... Anadolu zaferi yetişmeseydi, ne halt ederdik bilmem? Trablus yenilgisinde, yedi yaşındaydım. Dağ gibi bir subay olan palabıyıklı dayımın, kafasını yumruklayarak nasıl ağladığı gözümün önünden hiç gitmez.
1933'lerde Atatürk'ün önünden "çıktık açık alınla, on yılda her savaştan" marşıyla başları dik geçen ilerici ve Atatürkçü gençlik yerine 1987'lerde, "Milliyetçilik ve muhafazakarlık" adı altında "Arap milliyetçiliği" ile koşullandırılmış, başı türbanlı genç kızlar, eli tespihli ve sakallı genç erkekler yetiştirdik. Ne mutlu Türküm diyene!..
Onuncu Yıl Marşı
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan; On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan. Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan; Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan. Türk'üz Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri. Bir hızla kötülüğü geriliği boğarız, Karanlığın üstüne güneş
Sayfa 77 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ekim 1938.. Atatürk'ün sağlık durumu gittikçe kötüye gidiyor, geçirdiği koma hali günler sürüyordu. Sıkı bir tedaviden sonra komayı atlattı ve kendine gelmeye başladı. 29 Ekim günü geldi. O gün Cumhuriyetin 15. yaş günüydü. Atatürk, 29 Ekim'de Ankara'da olmayı çok istiyordu ama sağlık durumu onu engelledi. Yatağında Salih
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.