Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türkistan'ın Rus İşgali Altına Girişi
"Türkistan, kuzeyde Sibirya, güneyde Hindistan, doğuda Çin ve Batıda da Hazar Denizi ile çevrelenen ve beş milyon kilometre kareden daha geniş bir sahayı işgal eden büyük bir ülkedir. Dört mevsimin bütün hususiyeterine aynı zamanda haiz olan bu geniş ülkenin birçok yerlerinde yılda iki ve bazan da üç kere mahsül alınır. Bereketli topraklar, zümrüt gibi yeşil çayırlıklar ve ormanlar gayet boldur. Her türlü ziraate ve hayvancılığa müsait Türkistan toprakları, yeraltı servetleri bakımından da oldukça zengindir. O kadar ki, bugünkü Rus ağır sanayiinin temeli olan birçok madenler her biri binbir ecdad hâtırası taşıyan Ural ve Altay Dağlarından elde edilmektedir." - Moskof Mezalimi, Kadir Mısıroğlu, Sayfa 468
Sayfa 468 - Sebil Yayınevi - Müellifi: Kadir MısıroğluKitabı okuyacak
Türkistan'ın Rus İşgali Altına Girişi
"Türkistan, kuzeyde Sibirya, güneyde Hindistan, doğuda Çin ve Batıda da Hazar Denizi ile çevrelenen ve beş milyon kilometre kareden daha geniş bir sahayı işgal eden büyük bir ülkedir. Dört mevsimin bütün hususiyeterine aynı zamanda haiz olan bu geniş ülkenin birçok yerlerinde yılda iki ve bazan da üç kere mahsül alınır. Bereketli topraklar, zümrüt gibi yeşil çayırlıklar ve ormanlar gayet boldur. Her türlü ziraate ve hayvancılığa müsait Türkistan toprakları, yeraltı servetleri bakımından da oldukça zengindir. O kadar ki, bugünkü Rus ağır sanayiinin temeli olan birçok madenler her biri binbir ecdad hâtırası taşıyan Ural ve Altay Dağlarından elde edilmektedir." - Moskof Mezalimi, Kadir Mısıroğlu, Sayfa 468
Sayfa 468 - Sebil Yayınevi - Müellifi: Kadir MısıroğluKitabı okuyacak
Reklam
Sovyet emperyalizmi
Siz Tito'yu sizi Sovyet emperyalizminden kurtardığı için seviyorsunuz ben Türkiye'yi Sovyet emperyalizminin kucağına çekmek için her şeyini veren Nazım hikmet'i niçin seveyim ? mümkün değil bir Türk'ün Sovyet emperyalizmine evet demesi için çıldırması lazım! bizde Stalini kızı Svetlana'dan daha çok seven çılgınlar var kapalı salon toplantılarında Rusya için ana Rusya diye tempo tutan büyük şehirlerimizdeki mitinglerde yaşasın Sovyet Rusya diye bağıran yerli komünistlerimizden haberiniz yok mu? mümkün değil bir Türk, Stalini sevemez yaşasın Sovyet Rusya diye bağıramaz! dahası var bizim Marksistlerimizin bir kısmı da Kızıl Çin'e bağlıdırlar.
Sayfa 73
Türkiye'de Rus Emperyalizmi yahut "Sovyet Sosyal Emperyalizmi" (ikisini de kullaniyorlar) yeni bir tez değildir. Dünyada da yeni değildir. Bu tezin mucidi Entelicens Servis ve CIA' dır. 50 yıldır dünyanın her yerinde, Emperyalizm, mazlum ülkeleri boyunduruklamak için bu demagojiyi kullanmaktadır. Emperyalizmin saldırgan askeri örgütü NATO, yalnızca bu demagojinin üzerine inşa edilmiştir. Özellikle Türkiye'de tarihçil ve coğrafi konumundan dolayı, antisovyetizm; CIA, MIT ve tüm gericilerce Moskof Mezalimi', "Kizıl Emperyalizm", "Rus Emperyalizmi" biçiminde kitleleri şartlandırmak, uyutmak için bol bol malzeme olarak kullanılmıştır. Egemen sınıflar, Ortaokul- Yurttaşlık Bilgisi, Lise-Milli Savunma Bilgisi kitaplarina bile; "Emperyalizm, Sovyet Rusya'nin yayılmacıliği, dünyayı hegemonya altına almak için uyguladığı saldırgan siyasettir." diye sokmayı ihmal etmemişlerdir. MHP li faşistler "Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin" sloganını gozümüzün önünde her gün yazıp çizmektedirler. Bezirgan parti MSP'li Entelijens Servis uşakları "Gerçek Emperyalizm adlı kitaplar yazarak antisovyetizm afyonuyla halkımızi Zehirlemek çabasındadır. "Komünistler Moskova' ya" sloganı her türden gericinin bes vakit namazinda okuduğu ezandır. Gerici güçlerin 50 yıllık çalışmalarında, ülkemizde antisovyetizm; antikomünizm anlamında kullanıla gelmiştir.
HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER DOĞUM YERİ VE YILI Hamdullah Suphi, İstanbul Aksaray'da Horhor'daki Abdüllatif Suphi Paşa Konağı'nda doğmuştur. Bu konak onun ölümünden sonra İstanbul Üniversitesi tarafından satın alınarak, muhafaza altına alınmıştır. Doğum tarihi ile ilgili olarak muhtelif tarihler 1884, 1885 ve 1886 yılları
SONA DOĞRU Her türlü baskı ve mezalime rağmen ne Çarlar ne de Komünist rejim Türk illerini Ruslaştıramadı. Korkunç İvan'ın Altınordu devletini yıkarak o büyük imparatorluğu Moskova'ya bağlamasından itibaren Almanların teşvikiyle, Türk-Tatarları ya Hristiyanlaştırarak Ruslaştırmak, bu olmadığı takdirde ise Türk asıllıları yerlerinden
Reklam
Hiçbir Türk boyu kendilerinden önce devlet kurmuş ve Çin hududundan Roma kapılarına kadar fetihler yapmış Hunların, Peçeneklerin, Kumanların, Avarların hatta Göktürklerin kurduğu devletlerinin neler yapıp, neler yarattıklarını bilmiyordu. Dünyada hiçbir milletin lugati yokken, Büyük Türk Lugati (Divani Lugati Türk'ü) yazmış olan Kaşgarlı Mahmut'dan, Ahmet Yesevi'den, Yusuf Has Hacip'ten bilgisi olanlara rastlanmıyordu. Göktürk ve Uygurların kullandığı yazıdan, bu yazıların süslediği abidelerden bile kimsenin haber ve bilgisi yoktu. Türk yapmış, yaratmıştı, fakat kendisinden sonra gelen nesiller hepsini terkederek unutmuştu. İşte bunun sebebiyleydi ki bu bölünmüş, parçalanmış birliği olmayan Türkleri ve vatanlarını istila ederek köleleştirmek Ruslar için zor olmamıştı. Ruslar da ülküsüz, idealsiz bir milletti; Rusları birliğe toplayan ve Türk illerinin istilasını sağlayan daha önceki sahifelerde yazdığım gibi Prusyalılar veya Almanlardı. Almanlar yalnız Ruslara ordu kurarak kumandanlık yapmakla kalmamışlar, istila sonrasında Türkleri bölüp parçalamayı, dilbirliğinden ayırmayı, okullarını kapattırarak münevver yetiştirmelerini önlemeyi ve şive farkıyla birbirinden ayrılmış olan Türkler'in, her kabilesini ayrı bir millet haline getirmelerini de onlar öğretmişlerdi. Almanlar'ın telkiniyle Ruslar kolları sıvamış, Türkler'in yalnız okullarını kapatmakla kalmamış, askeri ananesini de yoketmek için her türlü baskı ve mezalimi yapmışlardı.
Uygur halkı 60 yıldan fazla esaret ve zulüm altındadır. Çinliler Uygur nüfusunu azınlık durumuna düşürmekten, isyanları çok kanlı olarak bastırmaya kadar her türlü mezalimi yapıyorlar. Amerika'da Çin'i insan hakları ve demokrasi konularında dünyada küçük düşürmek için her fırsatı kullanıyor. İnsan hakları derken ölen ve acı çeken insanlar hiç kimsenin umurunda değildir. Herkesin ilgilendiği petrol ve bölgenin diğer sömürülecek zenginlikleridir.
Uygur halkı esaret ve zulüm altındadır. Çinliler Uygur nüfusunu azınlık duruma düşürmekten, isyanları çok kanlı bastırmaya kadar her türlü mezalimi yapıyorlar. Amerika'da Çin'i insan hakları konusunda dünyaya küçük düşürme peşindedir. Ölen ve acı çeken insanlar kimsenin umrunda değildir. Herkesin ilgilendiği petrol ve bölgenin diğer zenginlikleridir. Bizim yapmamız gereken Amerika ve Çin arasındaki çıkar çatışmalarından faydalanıp Uygur halkının hakları için diplomatik yollarla gerekli adımları atmalıyız.
Türkiye'de “Rus Emperyalizmi" yahut “Sovyet Sosyal Emperyalizmi” (ikisini de kullanıyorlar) yeni bir tez değildir. Dünyada da yeni değildir. Bu tezin mucidi Entelicens Servis ve CIA'dır. 50 yıldır dünyanın her yerinde ABD-AB Emperyalizmi, mazlum ülkeleri boyunduruklamak için bu demagojiyi kullanmaktadır. Emperyalizmin saldırgan askeri örgütü NATO, yalnızca bu demagojinin üzerine inşa edilmiştir. Özellikle Türkiye'de tarihçil ve coğrafi konumundan dolayı, antisovyetizm; CIA, MİT ve tüm gericilerce “Moskof Mezalimi”, “Kızıl Emperyalizm”, “Rus Emperyalizmi” biçiminde kitleleri şartlandırmak, uyutmak için bol bol malzeme olarak kullanılmıştır. Egemen sınıflar, Ortaokul-Yurttaşlık Bilgisi, Lise-Milli Savunma Bilgisi kitaplarına bile; “Emperyalizm, Sovyet Rusya'nın yayılmacılığı, dünyayı hegemonya altına almak için uyguladığı saldırgan siyasettir." diye sokmayı ihmal etmemişlerdir. MHP'li faşistler "Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin" sloganını gözümüzün önünde her gün yazıp çizmektedirler. Bezirgan parti MSP'li Entelijens Servis uşakları “Gerçek Emperya- lizm” adlı kitaplar yazarak antisovyetizm afyonuyla halkımızı zehirlemek çabasındadır. “Komünistler Moskova'ya" sloganı her türden gericinin bes vakit namazında okuduğu ezandır. Gerici güçlerin 50 yıllık calısmalarında, ülkemizde antisovyetizm;antikomünizm anlamında kullanıla gelmiştir.
Reklam
RUS İSTİLA ve TERÖRÜ Yirminci asır, asırların en kanlısı!.. Hiçbir asırda insanların kanına bu derece girilmemiş, hiçbir zaman böyle vahşet görülmemiştir. Yirminci asır, Türkleri yeryüzünden kaldırmak isteyen cellâtların en çok azdığı, en çok kudurduğu bir asırdır. Silâhlı, teşkilâtlı kızıl tiranların rejimi: Bolşevizm... Bu asrın