"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Kadın hamile. Bebek erkekmiş.
Aile mutlu çok mutlu.
Bebek doğdu, pipisini gösterdi amcalara.
Amcalarda bayram sevinci. Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.
Bebek terledi, çırılçıplak soydular, evde misafirlikte, mahallede böyle gezdi. Bu hakka sahipti çünkü pipisi vardı.
Bebek biraz büyüdü. Sünnet olacak.
Davullar, zurnalar,
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Popüler kültürün bir mağduru daha..
Okumadan elde gezdirilen, kahve ile fotoğrafı instagramda sıkça paylaşılan bir yazar İbrahim Tenekeci. Hadi okusa neyse, ama mazallah sayfalar eskir.
Yine kursta bir arkadaşta görmüştüm Ibrahim Tenekeci'yi. Uçuş denemeleri isimli kitabıydı. Kız bana kitabın sayfaları eskir diye vermedi kitabı. Böyle bahane mi
Pis morukla ilk tanışma kitabım. Edebiyat dünyasına şiirleriyle giriş yapan Buko'nun öykü kitabı. Bel soğukluğu, HPV ve türevi cinsel hastalık virüslerine ekmek banıp yemiş olan moruğun kadın-seks-alkol üçlemesinde "gidip geldiği" :) hikayeleri.
Beş kız kardeşi ile birlikte ailesel travmalar yaşayan güzel bir kızın psikonevrozlarla
Önceki incelemelerimde değindiğim kadının ancak iki durumda varlığını kabul ettirdiğini dile getirmiştim. Bunlar : evlenmek ve anne olmak hatta erkek annesi olmanın kadının yerini toplumda daha sağlamlaştırdığı görüşünde bulunmuştum. Bu incelememde kitabımızında konusu olan evlilik müessesesi üzerinde biraz durup gerek kendi görüşlerim gereksede
Kadın hamile. Bebek erkekmiş.
Aile mutlu çok mutlu.
Bebek doğdu, pipisini gösterdi amcalara.
Amcalarda bayram sevinci. Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.
Bebek terledi, çırılçıplak soydular, evde misafirlikte, mahallede böyle gezdi. Bu hakka sahipti çünkü pipisi vardı.
Bebek biraz büyüdü. Sünnet olacak.
Davullar, zurnalar,
Mahsun Kırmızıgül'ün çıkardığı filimler arasında en en güzel filimlerinden biri olan (Güneşi gördüm) şu filim Oscar ödüllü verilmesi gerek.
Kars'ın Sarıkamış ilçesinde geçen gerçek bir olay.
Sarıkamış ilçesinde,bir köy geçimlerini süt ve tavuk satmayla geçiniyor Mahsun Kırmızıgül bir erkek evlat istiyor ama Allah nasip etmiyor aradan 1 yıl geçiyor ve Allah bir erkek çocuk nasip ediyor, Mahsun Kırmızıgül oğlunun ismini serhat koyuyor.
Aradan aylar geçiyor.
Kırmızıgülün dayısı oğlunun biri asker birisi terörist.
Asker olan şu cümleleri kuruyor;
(Abi operasyonda karşılaşırsak ne olacak)
(Abisi şu cevabı veriyor; sen ölürsen şehid ben ölürsem terörist.)
Abisi aylar sonra,bir operasyon da ölüyor.
Ve köyü boşaltıp şehre taşınıyorlar.
Köyden birileri giresuna biri Norveçe ve Kırmızıgül ailesi İstanbula.
Kırmızıgül'ün bir kardeşi var Ramo,ve bir tane kadir diye bir kardeşi var kadir kadın ruhlu bir genç adam Ramo ise mafya tipli ama çok iyi biri .
Kırmızıgül işte çalışırken karısı hastalanıyor ve hastaneye kaldırıyorlar karısı ameliyata girdikten sonra kızlar evden dışarı çıkıyorlar 6 tanede çocuğu var.
Bu kızlardan biri melek yani (engeli) engeli kız kardeşi Serhatı çamaşır makinesine koyup yıkıyorlar bilmeden. Ve olaylar orada büyüyor.
Devamı yorumlarda.
Kitaba değinmeden önce kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Aslında Suç Ve Ceza dışında Dostoyevski'ye ait başka eser okumak hiç içimden gelmemişti. Ama daha sonra birkaç incelemeye denk gelince ve özetleri gözden geçirince böylesi bir dehaya haksızlık olur düşüncesiyle Karamozov Kardeşler'i istedim. Ama gelin görün ki şimdi Budala incelemesi
Adını daha önce hiç duymadığım, duysam da ilgimi çekmeyecek olan bu kitabı,
K.'nın şu #29273368 iletisindeki etkileyici yorumuyla okuma kararı aldım. Şayet bir kitap bir insanı bu denli etkiliyor ve bu şekilde cümleler kurduruyorsa, o kitap mutlaka diğer okurlar tarafından da okunmalı diye
°°
Ben kimseye güvenip naif kalbimi emanet edemem, ben hassas insanım, başkasını hiç etkilemeyen bir şey beni pert edebiliyor...
Bana en iyi ben gelirim, ben bilirim kendimi, insan kendi kendini mutlu edebilir, bir kahve yaparım yanına da bitter koyarım, sonra hatıra defterime birkaç satır saçmalarım...
İleride gülmek için...
Sahi insan büyüyor değil mi...
Bi tane de kedim olur, adını firuze koyarım, oyunlar oynarız, dışarı çıkar dolaşırız, bir kafede otururuz ben kahve içerim ona da süt koyarız, sonra tatlı küçük bir kız çocuğu görüp sever firuzeyi...
Öyle çocuk ruhlu bir kız olarak devam ederim hayatıma,
Sessiz sakin ama hep çocuk gibi...
🌼••Melek••🌼