Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şair Ceketli Çocuk/ Kazım Koyuncu
"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto Che Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.” -Kazım Koyuncu-
Kazım Koyuncu "Şair Ceketli Çocuk"
Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim ✌ Bu arada;  hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne,  günün karanlık saatlerine,  ara sıra kopsa da fırtınalara, 
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Serdar Tuncer'in kalemine uygun bir kitap olmuş, hem günümüz türkçesini kullanmış ve beyitlerden örnek vererek tasavvufi yönü ortaya çıkmıştır. kitaptan anladıklarım sanki elveda diye algıladım bazı şeylerden kendi dünyası ile ilgili, yalnız bizlere de tavsıyeler de bulduğu okudum. İnsanların boş hayeller yerine Kurbanım şiiri geldi aklıma.. Sen
Delilim Yok Kalbimden Başka
Delilim Yok Kalbimden BaşkaSerdar Tuncer · Profil Yayıncılık · 20173,064 okunma
Şair Ceketli Çocuk/ Kazım Koyuncu
"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto Che Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.” -Kazım Koyuncu-
Şair Ceketli Çocuk
“Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar ‘a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe” Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.“ Kazım Koyuncu
Dolaştık asık yüzlü bir dünyada her yeri O dünya tersine yürür giderdi Meteliğimiz yoktu sevmek ateş pahası Benim kaygım sende çocuk şakası
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Palyaço belki de Böll'ün en çok tartışılan, en çok üzerine konuşulan eseri olma özelliğini taşıyor. İçerdiği mesaj kimi insanlar için ağır ve kaldırılamayacak bir içeriktedir, kimileri içinse bir taşlamadır. Bu açıdan baktığımızda herhangi bir eserin, yazıldığı dönemde çokca tartışılır olması yazarı etkilememelidir. Bu, yalnızca kitabın görünürde
Palyaço
PalyaçoHeinrich Böll · Can Yayınları · 20141,507 okunma
Bir Emir İnsanları Düşman Yapmamalı.!
“Karanlık şekillerini görüyorum. Sakalları rüzgarda uçuşuyor. Onlar hakkında bildiğim tek şey, esir oldukları; bana dokunan da işte bu esirlikleri onların. Hayatları meçhul ve suçsuz! Haklarında daha çok şey bilseydim; isimlerini, hayatlarını, ne umduklarını, kahırlarını bilseydim irkilişimin bir gayesi olur, duygum merhamete çevrilirdi. Ama şimdi onların berisinde, sadece yaratığın ıstırabını, hayatın korkunç hüznünü, insanoğlunun merhametsizliğini hissediyorum. Bir emir, bu sessiz sakin hayalleri bizim düşmanlarımız yaptı; bir emir onları bizim dostlarımız yapabilir. Herhangi bir masa başında, hiçbirimizin tanımadığı birkaç kişi tarafından, bir yazı imzalanır. Başka vakit, dünyanın nefret edip en büyük cezalara çarptırdığı şey, insan öldürmek, yıllarca baş gayemiz olur. Şuradaki şu çocuk yüzlü, havari sakallı, sessiz sakin adamları gören birisi, bunlara düşman diyebilir mi! Bu Rusların bize düşmanlığı yanında bir çavuşun bir ere, bir öğretmenin öğrenciye olan düşmanlıkları, daha kötü düşmanlıklardır. Ama biz onlara yine de ateş ederiz, serbest olsalar onlar da bize.”
Sayfa 251 - Varlık Yayınları, pdfKitabı okudu
Kendi kalemimden...
Not: Yazdığım yazıların tamamını bu gönderide okuyabileceğiniz gibi, gruplandırdığım bazı yazıların başlıklarının yanına koyduğum linklerden gönderilerin sayfasına tek tek de ulaşabilirsiniz. MASALLAR: 1- Çoban Köpeği ile Sokak Köpeği: #36186167 2- Minik Kedi Yavrusu: #36584901 3- Köpek
ÇOK ÖZLEDİK SENİ BE KAZIM ABİ..
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya." youtube.com/watch?v=hluVrTi... ŞAİR CEKETLİ ÇOCUK, KAZIM KOYUNCU'YU ÖLÜMÜNÜN 15. YILINDA SAYGIYLA ÖZLEMLE VE RAHMETLE ANIYORUZ..
Reklam
Ey bana gizlerinin ve mucizelerinin varlığına inandığım Aşk 'ı soran sizler, Aşk peçesiyle beni kuşattığından beri ben size aşkın gidişini ve değerini sormaya geliyorum. Sorularımı kim yanıtlayabilir? Sorularım kendi içimdeki için; kendi kendime cevaplamak istiyorum. İçinizden kim içimdeki benliği bana ve ruhumu ruhuma açıklayabilir? Aşk adına
ARKA MASA (DÜĞÜN HAZIRLIKLARI)
Sefil bir damat adayının kafası, müstakbel ve müptezel gelin adayı tarafından, "yatak odasını kendisine danışmadan ve kendi zevkine göre almak" suçuyla s..kilmekte... Düğün hazırlıkları ve eşyalar üzerine yaşanan trajedi olanca şiddetiyle devam etmekte ve mesele, bendenizi bir kara delik gibi içerisine çekmekte. Sefil damat, kaprisli gelinin "gazını" alayım derken bir kaç sene yaşlandı. Şüphesiz ki gelinin en mustarip olduğu konuların başında müstakbel "kaynana" gelmekte. Kaynananın ağzından özenle cımbızlanmış kelimeler üzerinden ürettiği polemik, koca bir kazık gibi damadın ardında; acının şiddeti ön masaya kadar ulaşmakta... Macera, "sen git her şeyi kafana göre, "annenle"al" durağına geldi dayandı. Dayanamayıp damada yardım edeceğim birazdan. Çocuk cinsel tercihini değiştirerek kalkabilir masadan. (Bir bahaneyle arkama döndüm): Damat tahmin edebileceğiniz gibi, yuvarlak yüzlü, dolgun küçük dudaklı ve çukuru olmayan gözlerinde iyimser ve sevimli bakışlı bir toraman... Gelin de yine olması gerektiği gibi; sivri burunlu, kemikli bir yüzün ortasında "ateş" etmek için konuşlu, namlu gibi dar ve sevimsiz ağzıyla tam bir sinsi...
Bir emir, bu sessiz sakin hayalleri bizim düşmanlarımız yaptı; bir emir onları bizim dostlarımız yapabilir. Herhangi bir masa başında, hiçbirimizin tanımadığı birkaç kişi tarafından bir yazı imzalanır. Başka vakit, dünyanın nefret edip en büyük cezalara çarptırdığı şey, insan öldürmek, yıllarca baş gayemiz olur. Şurdaki şu çocuk yüzlü, havari sakallı, sessiz sakin adamları gören birisi, bunlara düşman diyebilir mi! Bu Rusların bize düşmanlığı yanında bir çavuşun bir ere, bir öğretmenin öğrenciye olan düşmanlıkları, daha kötü düşmanlıklardır. Ama biz onlara yine de ateş ederiz, serbest olsalar onlar da bize.
Bir emir, bu sessiz sakin hayalleri bizim düşmanlarımız yaptı; bir emir onları bizim dostlarımız yapabilir. Herhangi bir masa başında, hiçbirimizin tanımadığı birkaç kişi tarafından, bir yazı imzalanır. Başka vakit, dünyanın nefret edip en büyük cezalara çarptırdığı şey, insan öldürmek, yıllarca baş gayemiz olur. Şuradaki şu çocuk yüzlü, havari sakallı, sessiz sakin adamları gören birisi, bunlara düşman diyebilir mi! Bu Rusların bize düşmanlığı yanında bir çavuşun bir ere, bir öğretmenin öğrenciye olan düşmanlıkları, daha kötü düşmanlıklardır. Ama biz onlara yine de ateş ederiz, serbest olsalar onlar da bize.
261 syf.
10/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Ağlanacak Halimize Gülelim Bari
Yazarımız Evrim Alataş; Malatya'nın Akçadağ İlçesi'ne bağlı, Gölpınar Köyü'nde, 15 Nisan 1976 yılında doğdu ve ortaokul eğitimini bitirene kadar doğduğu bu köyde yaşadı. Dolayısıyla çocukluğu; Malatya/Maraş katliamları, 12 Eylül olayları, Kürt-Türk/Alevi-Sünni/Sağcı-Solcu kutuplaşmaları gibi, bir çocuk için hiç sağlıklı olmayan, gayet travmatik
Her Dağın Gölgesi Deniz'e Düşer
Her Dağın Gölgesi Deniz'e DüşerEvrim Alataş · İletişim Yayıncılık · 2014175 okunma
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.