Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000161 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kitabı okurken kendinizi adeta savaşın içinde zannediyorsunuz okurken kitabı adeta seni senden alıyor kitap ''DÜNYAYI DURDURAN ŞEHİTLERİN AZİZ HATIRASINA '' yazılmış ve bu kitabı yazan İsmail BİLGİN bu sözü çok güzel yazmış
Çanakkale İçinde Vurdular Beni
Çanakkale İçinde Vurdular Beniİsmail Bilgin · Genç Erdem · 201475 okunma
Reklam
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Alıntılar: #27947231 #27984195 #27984723 #28014887 #28014962 #28015051 #28015127 #28015237 #28015330 Sabahattin Ali okurken "Vay arkadaş,ne güzel yazmış bee!" diyorum her seferinde.Konuları, üslubu,dili çok hoşuma gidiyor. Yazdığı ilk roman olan Kuyucaklı Yusuf'ta da aynı şeyi hissettim.Bağlayıcı, sürükleyici,heyecan verici bir hikâye ve üslup. Küçük yaşta kimsesiz kalan Yusuf'un,ona sahip çıkanlar olsa da düşünce,yaşayış, kişilik olarak yine kimsesiz,yalnız,yaşadığı zamandan ve mekândan ayrı hissetmesi sonucu yaşadıklarını anlatıyor.Bu badireleri okurken,herhangi bir zamanda herhangi birinin de Yusuf'un durumunda olabileceği düşüncesi geliyor insanın aklına. "Uzun senelerden beri nefsine karşı yaptığı tahakkümlerin acısı çıkıyor, içinde boşandığını hissettiği bir çarkı artık durduramayacağını anlıyordu. Bu anda bütün hayatıyla, bütün muhitiyle, bütün dünya ile hesap kesiyor ve bu hesaplaşma, şimdiye kadar her şeye baş eğdiği nispette korkunç oluyordu."
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,5bin okunma
398 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Ahmet Ümit külliyatım bu kitapla beraber eksiksiz olarak tamamlandı. Yazar neyi nerden işlemesi gerektiğini çok güzel nokta atışlarıyla belirlemiş. Çok fazla gündem içeren konuları seçmiş ama bunlar o kadar gerçekçi olarak işlenmiş ki başkası yapsa reklam kokan hareketler bunlar dememiz mümkün. Mülteciler tacizciler öyle çok kanayan yaramıza parmak basmış ki. Her sayfayı okuduğumda tamam şimdi buldular katili dedim. Sonra bir bölüm geçti bu sefer fikrim değişiyor katil bu değilmiş diğeriymiş diyorum. Yardımcısı Ali’nin anlattığı bölümleri tüylerim diken diken okudum dişlerimi sıktım. Bunlar mümkün değil dedikçe evet mümkün diye gerçekler yüzüme çarpıldı. Organ mafyası bunun boyutları insanın gerçekten kendini kitabın içinde kaybetmemesi içten değil. Uzun zamandır bekliyordum Ahmet Ümit ne zaman yazar diye. Yazmış ama öyle bir yazmış ki bu kadar beklemeye değmiş bunu en içten şekilde ben hissettim. O hissi okuyucuya geçiriyor. BaşKomiser Nevzatı öyle çok benimsemişim ki sanki hayatımdan biri gibi her özelliğini bilerek okudum. İnsanın kitaptaki Kahramanla bütünleşmesi tam olarak böyle bir şey. Herkesin geciktirmeden okuması gereken bir roman.
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,6bin okunma
211 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Hayal gücünün olmadığı bir ülke, "Son Şeyler Ülkesi". Kelimenin bittiği yer klişesinin gerçeğe döndüğü bir yer burası; önce nesneler yok oluyor, sonra hafızlarda kayboluyor neye benzedikleri, en son da isimlerini unutuyor insanlar. Paul Auster'in
New York Üçlemesi
New York Üçlemesi
'nin ardından 1987 yılında çıkarttığı
Son Şeyler Ülkesinde
Son Şeyler ÜlkesindePaul Auster · Can Yayınları · 2020997 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Kitap elimde orada burada süründü nedense. Halbuki ne kadar güzel bir kitap yazmış Banu Özyürek. Bir kadın olarak kendisine ve çevresine olan sonsuz farkındalığını bize çok güzel aktarmış. Zaman kimine göre yetmez ama kimine göre o kadar fazla gelir ki o 24 saat. Bunu tecrübe ettiğim için hikayenin sıkıntısı bana bulaşmış olabilir. Yalnızlık, zamanın geçmemesi insanın kendi kendini yemesiyle devam eden bir olaylar zinciridir. Burada da karakterimiz aynen böyle yapıyor, kafasında deli sorular, sorulara bulduğu cevaplar, çevresine duyduğu öfkenin sonuçlarını hayal ederek kendini rahatlatma çabaları. Çok güzel bir kitap bence.
Bir Günü Bitirme Sanatı
Bir Günü Bitirme SanatıBanu Özyürek · Raskol'un Baltası Yayınevi · 2015254 okunma
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
George Orwell' in bir kitap toyu etkinliğinde okuduğum ilk kitabı. Kitapta yazıldığı dönemden sonra günümüzü bile kapsayan öngörüsü ile çok yerinde bir kitap yazmış. Kitap toyunda sadece Rusya'dan konuştuk ama günümüzde de bizim politik süreçlerimizde de ypk mu sanki bunlar? Bir şeyleri değiştirmek için gelen herkes neden geldiğini unutmuyor mu sanki? Burada dikkat çekilen ayrı bir konuda var. Okumak eylemi... Okuma yazma bilmeyen birçok kişi verilen yazılı sözlerin değiştiğini fark edemiyor. Pkuma bilenler ise ya korkak, ya yandaş. Çok güzel açıklanmış tanıtım bülteninde aslında. Var olan karakterler bu tür ortamlarda her zaman olabilecek kişilerdir diye. Bir yanda denilen her şeyi ezbere söyleyenler. Bir yanda kendini sadece davaya adayıp, yoldan sapıldığını görmeyenler. Bir yanda her kötü olayı hep devrilip gidenlerin üzerine atanlar. Günümüzde hala geçerli bir roman. Ve mutlaka okunması ders çıkarılması gereken bir taşlama.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,9bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
Kör Baykuş’tan sonra bu incelemeyi artık The Sixth Sense filminde “I see dead people.” diyen çocuğun kafasıyla yazıyorum. Beynim hala hafif dumanlı fakat bu sefer daha iyi gibiyim. :) Ne kadar Kör Baykuş’a önce inceleme yazmış görünsem de aslında yazarın öykü dilini tanımak ve uzun öyküsü –yada roman olan Kör Baykuş’la kıyas yapmak için öncelikle
Aylak Köpek
Aylak KöpekSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20212,752 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Yaşamının son dönemini yoğun başağrıları ve yalnızlıkla geçiren Nıetzsche ‘in yazmış olduğu bu eserinde dönemin ve insanlık tarihinin putlarından dem vurmuştur. Eserin girişinde yazar aforizmalarıyla başlar. Sokrates’e övgüleri çok güzel. Kitapta biraz daha sadeleştirme yapılsaydı daha anlaşılır olurdu diye düşünüyorum. Bir çok yerde yabancı kelimeler vardı her ne kadar sayfanın alt kısmında anlamı olsada akıcılığı bozuyor. Eser Çekiçle felsefe olarak da bilinir. Putları kıra kıra...:)
Putların Alacakaranlığı
Putların AlacakaranlığıFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,2bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Beyaz.... saflığın ve temizliğin simgesi....huzur ve güven verici.... Aynı zamanda insana hüzün veren, dertlerini ve sıkıntılarını hatırlatan bir renk....Su gibi.... . Siyah.... bir renk değil renksizlik.... hüznü, yalnızlığı, sıkıntıları ve endişeleri hatırlatarak karamsarlığı arttıran....aynı zamanda tutkuyu ifade eden....Kemal gibi.... . Gri.... Siyah ve beyaz renklerinin değişik oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen bir renk....birbirlerine kavuşunca bir daha ayrılmayacak şekilde bir bütün olan ....Su ve Kemal gibi....Tıpkı onların aşk hikayesi gibi.... . Asli Hanım çok sade, çok bizden, ama bir o kadar etkileyici ve sizi saran bir roman yazmış. Kitaptaki bölümler öyle güzel ilerliyor ki sahneler arka arkaya ve soluksuz izlenen bir film gibi. Sadece araya eşsiz güzellikteki, yazarın kendisine ait İllüstrasyon çalışmaları giriyor. Gerçekten çok başarılı çizimler...
Gri - Belki Bir Gün Buluşuruz
Gri - Belki Bir Gün BuluşuruzAslı Karabudak · Gece Kitaplığı Yayınları · 20174 okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.