Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
7/10 puan verdi
Kitabı okurken karakterin hislerini çok içselleştirmiştim ve kitabı bitirdikten sonra bile bunun gerçekten aşk mı yoksa takıntı mı olduğuna karar verememiştim, sonrasında bunun aşk kavramına nasıl bir anlam yüklediğine göre değişebileceğini fark ettim, eğer aşkı bir insanın herşeyini bilip onu sevmekle olduğunu tanımlıyorsak kadının adama
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,2bin okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Benden daha kötüsü varsa oda sensin
#KİTAPYORUMUM Hayatım boyunca bir romantik kitabı övecegim aklımın ucuna bile gelmezdi. Amaaa, evet yerden göğe kadar bu kitabı övmeye geldim bal peteklerim. Ben bu kitaptan razıyım be. Kitaptan bahsederken bir çok kişi ve kitabın arka yazısında Doktor Who( ne kadar izlememiş olduğum bir seri olsa da) , Marvel , Star Wars, Harry Potter ve
Benden Daha Kötüsü Varsa O da Sensin
Benden Daha Kötüsü Varsa O da SensinLily Anderson · Artemis Yayınları · 202339 okunma
Reklam
132 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Sam Harris
Sam Harris
ABD'li Filozof, Nörolog, Yazar" "Dürüstlüğün de sınırları var mı, yoksa yalan, yalan mıdır?" Hayatın içinden gecerken hepimizin farklı özellikleri var, bu muhakkak Anı kurtarma, yada karsıya iyi görünmek için yada farklı bır şey yalan söylüyor, duyuyor, görüyor, bizde söylüyoruz dımı.Yeri gelınce
Yalan
Yalan
'da tamda burda, giriş yapıyor, okurla buluşuyor Sakin yumuşak bir dili var Kıtabın bildiğimiz bişeyleri yrnıden farklı şekilde önüne koyulan lezzetli bir dilim pasta tadı bırakıyor, ruha Dürüstlük en iyi politikadır." (S:78)
Yalan
Yalan
. "Sam Harris,
Sam Harris
Sam Harris
yalnızca doğruyu söylemek yoluyla, acı çekmemize ve utanmamıza yol açan pek çok durumdan kolaylıkla uzak durabileceğimizi savunuyor.. Öyle uç örneklere öyle çözümler buluyor ki, söylediğimiz yalanlar konusunda bir kez daha düşünmemize yol açıyor. Sık sık yalan söylemek sevdiğimiz insanların özgürlüğünü ihlâl etmektir.. Pek çok durumda, sahte yüreklendirme, öteki kişi için çok pahalıya mâl olabilir. Bir daha hiç yalan söylememeye karar verseniz, ilişkileriniz ne şekilde değişirdi? Kendinizle ilgili hangi doğrular birden görünür olurdu? Nasıl bir kişi haline gelirdiniz? Ve çevrenizdeki insanları nasıl değiştirebilirdiniz? Keşfetmeye değer."ne dersınız?
Yalan
YalanSam Harris · Okuyan Us Yayınları · 2014129 okunma
Efendim astrolog Jane Bowles meditations for Woman who spend too much( çok harcayan kadınlar için meditasyon) adlı kitabında burçların alışveriş alışkanlıklarını inceliyormuş. Yazıda 12 burca mensup olanların alışkanlıkları yer alıyor. işte Bunlardan bazıları: Koç: Spor arabalardan spa üyeliklerine, Pahalı olan her şey koç burcunun ilgisini çeker. güzellik salonlarına üyelikler, sanat eserleri, spor ve şık giyim, seyahat paketleri. Koç burcu alışverişte sınır tanımaz Bowles nasihat ediyor: bütçenizi iyi hesaplayın, altından kalkamayacağınız borçlara girmeyin. Ne nasihat ama! Burçların hepsini saymaya yerimiz yok. Görüldüğü üzere Sayın Bowles pahalı ürünleri burclara göre dağıtıvermiş. araya ufak ayrıntılar koymuş, Aman fazla harcamayın demiş. Yahu bunu bir parkta "Hanımm, uzat elini de bir falına bakayım" diyen şalvarlı,Roman kardeşimiz de söyler yani, hem de süsleyerek. Ayrıca şurası garip değil mi? Dünyada her ferdin bir burcu var ama Yozgat'ın Şefaatli ilçesinin bir köyündeki Koç burcuna dahil kadınımız hangi AVM'ye gidip antika seçecek, işte burası meçhul Aslında pek de meçhul değil. Bu sayfanın Hedef kitlesi malum. Zaten sayfanın altında bir AVM'nin ilanı var: "Yıldızlar" kesişiyor! "Burcunuza göre alışveriş rehberi" diyor. Anlayın artık. Eskiler bu fal merakını boşa çıkarmak için harika bir söz üretmiş "fala inanma, falsız kalma." Sıfıra sıfır elde var sıfır.
Kürt sorunu aslında çoktan çözüme kavuşacak bir sorundur. Öyle bir noktaya getirildi ki sanki bunun bir çaresi yokmuş gibi davranılıyor, dünyanın bütün filozoflarının bir araya gelmesi gerekiyormuş gibi davranılıyor. Bu meseleyi çözme isteği yok. Çok tahrip edici bir durum. Sistemin bir parçası olmakla etrafına savaş savurma hakkı varmış gibi... Bir bakıyorsun Türkiye'nin en yıldız sanatçısı "ben 'savaşa hayır' diyorum", diyor. Savaşa hayır diyor, öte taraftan teröre lanet diye başlıyor; böyle bir kavram olabilir mi? Barış iki taraftan da istenen bir şey, kime terör dediği anlaşılmıyor. Bir yandan barışa davet ediliyor, bir yandan savaşa karşı, bununla halk sempatisini toplama çabası, ama bunun arkasını tamamlayacak bir cümle yerine, "ben teröre karşıyım" diye başlanılıyor. Terör kimdir? Ortalıkta dolaşan UFO mudur? Terör dediğimiz olay nedir? Bizim başımızdaki kadersizliğimiz midir, negatif enerjimiz midir, nedir? Burada tutarsız bir davranış var. Acımasız bir medya karşısında yaşıyoruz.
Sayfa 47 - Ahmet AslanKitabı okudu
"Açık Mektup :) Seni kırmayacağım demiştim @milta :)
"Merhaba benim kalbimi görebilen can dostum Nazile Serna ; Sen beni yokluğunun bitimsiz kederine terk edip gideli, yıllar geçmiş. Peki ben neden, daha iki gün önce Antikacılar Çarşısı'ndaki çay evimizde buluşup, şen kahkahalarımızla söyleşmişiz gibi hissediyorum ? Neden yüzünün her tatlı kıvrımı gözlerimin önünde, sesin hala
Reklam
1056 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı okumak genelden biraz daha uzun sürdü, bu uzun olduğundan veya zor olduğundan değil, her birinin hislerini yavaş yavaş içimde hissetmeye başladığımdan. Saatlerce aynı sayfada bir his yüzünden, bir cümleye bağlanıp kaldığımdan. Alexandre Dumas kitabında birçok duyguya yer vermiş. Aşk mı, en alasından. İntikam mı, en kötüsünden. Vefa mı,
Monte Cristo Kontu
Monte Cristo KontuAlexandre Dumas · İthaki Yayınları · 201025,7bin okunma
352 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Mafya ve avukatlık konusunu okumak çok sıkıcıydı. Karakterleri sevdim ama konu sarmadı pek. Böyle oluncada olayların içine giremedim. Kitabı yaşıyamadım hiç. Beklentim yüksekti ve bu yıl okuyacağım en güzel kitaplardan olucak sanmıştım ama sıkıntıdan patladım. İlk baştaki bir biriyleriyle dalga geçmelerini de hiç sevmedim. Küçümsemeden nefret ederim çünkü. Hem Dante hoşlandığına rağmen aksini yapması çok gereksizdi. Madem ilerde hayran olduğunu ona haykıracaksın ne gerek vardı buna? Dante - Elena ilişkisinden çok arkadaş gurupunun ilişkisini daha çok sevdim. Elena'ya olan samimiyetleri, Elena'nın güçlü karakteri, Dante'nin içtenliği çok güzeldi. İkinci kitaba çok sır kaldığı için ilişkileri yalan üzerine mi kuruldu şimdi pek anlayamadım. Bu mafya konusu hiç benlik değil ya o kadar sıkıldım ki kıtabın başını unuttum. Hem yazar da unutmuş gibiydi bir kere konusu açılan şey bir da daha konuşulmadı. Okuyacağım dediğimde hissettiğim heyecanı okurken hissetmedim. Mafya konusunda çok geriliyorum. Ama bu son iki kitapta böyle oldu Never After serisini mafya olmasına rağmen sevmiştim.
Kahramanlar Düştüğünde
Kahramanlar DüştüğündeGiana Darling · Lapis Yayıncılık · 2023420 okunma
Papatya yakamoz-5
Günler, haftalar, aylar geçiyor, zaman su misali akıp gidiyordu. Yakamoz, kalbindeki sızıyı bir türlü dindiremiyordu. Kendinden kaçıyor, çevresinden kaçıyor, kendini kaybettiği bu şehirde Papatyasını arıyordu. Bir türlü bastıramıyordu içindeki yarayı. Hoş, bu yaranın tek ilacı da zaten papatyaydı, gerisi onu unutması için birer uyuşturucuydu. Çok değişmişti Yakamoz. Sevda onu çok değiştirmişti. Eski sert, ketum Yakamoz yerini yumuşak ve duygusal bir adama bırakmıştı. Eskiden çiçekleri ezer geçerdi, şimdi basmamak için tek tek yürür hale gelmişti. Eskiden gözyaşı bilmezdi, şimdi ise kurumazdı gözlerinin nemi... İnsan sevince güzelleşir diye boşuna dememişler, bunu çok iyi anladı Yakamoz. Çoğu zaman gökyüzüne bakıyor: 'Ne zaman geleceksin masum meleğim?' diye ağlıyordu Öyle bir sevmişti ki, bu bağlılık ya onu papatyaya kavuşturacak ya da yalnız başına ölecekti. Geceler daha anlamlı gelmeye başlamıştı Yakamoz'a. Artık her şeyde bir mana görüyordu, nereye baksa, ne dinlese, her şey Papatyayı anımsatıyordu. 'Ah,' dedi Yakamoz, 'dertli Yakamoz, bu kadar sevgiyi kaldırır mı hiç Yüreğin? bu kadar hasreti kaldırır mı Gökyüzü en iyisi hiç düşünmemekti, mümkünse tabii...
Dune ve Dünya Gezegeni: Hitler ve Cengiz Han
“Dünya’nın Altın Çağı’nı bilir misin?” “Dünya mı? Altın Çağ mı?” Stilgar şaşırmış ve rahatsız olmuştu. Paul neden tarihin başlangıcına dair efsaneleri konuşmak istiyordu ki? … “… Korba sana elimizdeki eski çağlara dair azıcık bilgiyi, Butleryanların kıyımından kurtulan veri kırıntılarını getirdi. Cengiz Han ile başla.” “Cengiz… Han mı? O
Sayfa 123 - Paul Muad’Dib, Adolf Hitler, Cengiz HanKitabı okuyor
Reklam
Sevgili ben, Bu mektubu ne zaman okuyacağından emin değilim, hatta okuyabileceğinden bile emin değilim çünkü uğruna kalbinin atmadığı yerlere gidiyorsun. Olur da okursan geçen onca günden sonra bu yazdıklarımın karşılarında şu ankinden farklı birini görmek isteyeceklerinden emin olabilirsin. Lütfen bu cümlelere mahcup olma. Hayatında hiçbir şey değişmeyecekse ne diye çıkasın ki yola? Umarım iyisindir. Umarım iyi geçmiştir. Umarım not defterini, kitaplarını turistlerin bol olduğu ve "Eşyalarınıza sahip çıkın" uyarılarının sıkça yapıldığı yerlerde unutmazsın. İnsanlar ve dünya değişim konusunda hız rekoru kırmaya devam etse de burası bildiğin gibi, yıllardır ne değişmediyse yine değişmemeye devam ediyor. Ailen aile olduğunu, İnsanlar bir amaç için var olduklarını unutmaya devam ediyorlar. Israrla ve her bir gün hiç akıllarından çıkarmadan... Bu satırları sana yazarken biraz tebessüm ettirdin bana. Söylememe gerek yok ama yine de iyi hissedeceğini düşünüyorum. Seni çok seviyorum. Zaten bir insan önce kendiyle mutlu olmalı değil mi? Sımsıkı sarılacağız birbirimize. Kimimiz var ki bizden başka? Bir gün herkes hayatından gidince anlıyor insan bu dünyada sadece iki ayak üstünde durduğunu...
Sayfa 27 - Destek Yayınları
Sen bensiz var olamazdın… Gerçekten böyle miydi? Belki de bu senin tutsaklığın olduğu kadar da benim tutsaklığımdı… Koşullu mu seviyordum seni? Beni senden daha çok sevecek biri olmadığı için mi senin yanındaydım? Hem sevilmeden yapamıyor, hem de hiç bilmediğim birine delice bağlanmak, onun peşinde savrulmak, savrulurken kendini yıkmak, kurduğum her şeyi bozup yeni baştan kurmak istiyordum. Aramızda bilinmedik hiçbir şey kalmamıştı sanki… Sen beni neredeyse benden daha iyi tanıyordun. Ben senin nerde nasıl tepki vereceğini, ne zaman ne söyleyebileceğini adım gibi biliyordum. Gerçekten böyle miydi? En azından şu an bana böyle geliyordu… Sen benim bütün zaaflarımı, açıklarımı, günahlarımı biliyordun. Bundan mı sıkılmıştım acaba? Bir başkasına kendimi temize çekerek yeniden mi anlatmak istiyordum? Peki, bu anlattığım gerçek ben mi olacaktım? Bitecek miydi o zaman bu durmadan yaşadığım kopuşlarım, savruluşlarım?
296 syf.
6/10 puan verdi
2 senenin ardından HGOİ okumak
Eveeeet, neredeyse iki seneden fazla bir süre serinin devam kitaplarını bekledik. Bu süreç içinde ilk iki kitabı resmen unuttum desem yeridir. Çoğu sahne aklımdan çıkmış ve en önemlisi de seri ile olan bağım sarsılmış. HGOI demek benim için çok önemliydi çünkü bana okuma alışkanlığı kazandıran seri de bu olmuştu. Bir ayda 30 sayfa kitap okusa
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024203 okunma
Tam kendimi kötü bir duruma alıştırıyorum. Sonra çok daha kötü bir durum geliyor. İyi hiç mi bir şey olmaz? Ben güzel haberlere layık değilim sanırım. Yoksa bu kadar berbat durumların üst üste gelmesinin bir açıklaması olamaz.
208 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ben, Efsane
#KİTAPYORUMUM Eveeet, sizlere bir bilim kurgu klasiği ile geldim. Buna çok şaşırdığınızı biliyorum çünkü malum klasik kitaplar ile başım uzun zamandır dertte, ama buna dur demenin zamanının geldiğini düşünüyorum. Klasikler içinde de çok güzel kitaplar var onlardan daha fazla mahrum kalmak istemiyorum bu yüzden bu durumu nasıl çözerim diye düşündüm
Ben, Efsane
Ben, EfsaneRichard Matheson · İthaki Yayınları · 2020659 okunma
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.