Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Seninle benim aramdaki fark ne biliyor musun? Sen haklı ben haksızken benim haksızlığımın sende yarattığı duyguyla ben haklı sen haksızken senin haksızlığının bende yarattığı duygu arasında çook fark var. Sen haklıyken kazanmanın zevkini yaşıyorsun, ben haklıyken öğretmenin hazzını yani ikimizde haklıyken zafer elde etmiş gibi oluyoruz ama ya kaybettiğimizde ne oluyor? Sen ya kazanmanın hazzını ya da kaybetmenin acısını yaşarken ben ya kazanıp öğretmenin hazzını yada kaybettiğimde öğrenmenin hazzını da yaşayabiliyorum anlatabiliyor muyum ..?
Çook Bi Haklı
Karganın alayı olur mu? Bizim insanımız tıpkı karga! Kaymakamın önünde herkes “Hayhay” diye bağırdı, dışarıya çıkınca bir de ne görelim? Hep homurdanmağa başlamazlar mı? Ben de buna kızarım işte! Ee; ulan eşşek oğlu eşek, sözüm yabana hayvan oğlu hayvan, homurdanma dediğin, içerde, Kaymakamın yamacında olacak! Yani, senin dediğin gibi! Ama benim de dediğim gibi, nerde o millet?”
Reklam
528 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Öyle bir kitap düşünün ki yaşattığı duyguların ortası yok. Ya hunharca gülüyorsunuz ya da hüngür şakır ağlıyorsunuz. Ya çok kızıyorsunuz ya da aşkından ölüyorsunuz. Uzun zamandır en sevdiklerimden , bayılarak okuduğum ve takip ettiğim kitaplardan biriyle geldim bugün. . Gökçen ve Murathan. İkisi de asker çocuğu. Murathan,Gökçen’den üç yaş büyük.
Gökçen
GökçenLoresima · Ephesus Yayınları · 20231,543 okunma
149 syf.
10/10 puan verdi
Kitap çook güzeldi. Farklı bir yerden okumuş Kudüs'ü... Kudüs'ü müslüman gözüyle nasıl görürüz onu anlatmaya çalışmış aslında onu anlatırken de önce dilimizi, kurduğumuz cümleleri değiştirmemiz gerektiğini vurgulamış. Çok haklı olduğu yerler var. Muhakkak okuyun diyebileceğim bir kitap. Bir notum var yazar üzerinden yayınevine 99. Sayfada ki "bayan sahabe" olmamış. Kelimeler üzerinde o kadar durduktan sonra etik gelmedi bana yani.. 2. Baskıda değiştirebilirsiniz belki.. Taze bilgiler diliyorum tüm kitap dostlarına...
Kudüs'e Uyanmak
Kudüs'e UyanmakHalis Mutlu · Ravza Yayınları · 2019623 okunma
960 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
“Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok uzun zaman önce küle dönen bir ülkede, krallığını çok seven genç bir prenses yaşarmış..” Harika bir seriye daha veda ettim.Hala bittiğine inanamıyorum ve çook uzun bir süre aklımdan çıkmayacak.Nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum çünkü ne söylersem söyleyeyim kelimeler yetersiz kalacak.Bu inceleme
Kül Krallığı
Kül KrallığıSarah J. Maas · Dex Kitap · 2020795 okunma
391 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Judith McNaught 'ın bir başka kitabı daha....Hep söylüyorum bayılıyorum bu yazarın kitaplarına... Romantik ve gizemli bir kitap..Ve mutlu sonları olan kitapları da çook seviyorum.... Gelelim kitabımızın konusuna... Baş karakterler Kate ve Mitchell Kate nişanlısı tarafından tatile sepetlenmiş,babası yeni ölmüş ve ondan kalan restoranı tek başına
Aldığım Her Nefeste
Aldığım Her NefesteJudith McNaught · Epsilon Yayınları · 2011588 okunma
Reklam
560 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Selaaaaam Bugün dünya tatlısı bir kitapla geldim size. Okurken böyle içim yumuş yumuş oldu hep   Nereden anlatmaya başlasam tam olarak bilemiyorum. Bu Maple Hills serisinin ilk kitabı, devamı gelecek yani. Olay buz pateni ve hokey çevresinde dönüyor gibi gözükse de aslında bundan çok daha fazlası. Okurken Nate ve Anastasia’nın nasıl bir gelişim ve değişim geçirdiklerini çok rahat görebiliyorsunuz. Yetişkin içerik çok fazla ama beni hiç rahatsız etmedi açıkçası. Hatta bazı kısımlar çok tatlı ve komikti fakat sevmeyenler olabilir yine de. Ona göre başlamakta fayda var. Direkt kitabın başlarında okuyorsunuz zaten. O yüzden hiçbir şekilde slowburn diyemeyiz. Ben böyle hikayeleri daha çok seviyorum açıkçası. Kişilerin ilişkileri ve karakterleri aynı anda gelişiyor, hoşuma gidiyor. En sevdiğim karakter kesinlikle Nate. Bir insanın bu kadar düşünceli olması… Stassie’ye karşı olan ilgisi, sevgisi… Ayrıca tipi aklımda istemsizce Noah Beck olarak canlandı, zaten herkes benzetiyormuş. Bu adama bayılsam da Henry’den bahsetmeden edemeyeceğim açıkçası. Henry resmen ayaklı bir hoşgörü  Nate’in ondan öğrendiği şeyler var yani, yalan yok. Hikaye sürükleyiciydi, olaylar sıkıcı değildi. Sadece Aaron’dan gerçekten nefret ettim. Hani böyle kitapla ağzına ağzına vurasım geldi Her ne kadar zor zamanlar yaşamış olsa da yaptığı hareketleri haklı çıkartmıyor. Bir sahnede en son gerçekten sinirden ağladım yani. Toparlamam gerekirse çook sevdim. 4.5/5️ hikayemde paylaşmıştım zaten. O minik yarım puanı kitabın sonunu beğenmemiş olmamdan ve Aaron’un gıcıklığından kırdım sadece.
Icebreaker
IcebreakerHannah Grace · Olimpos Yayınları · 20231,451 okunma
396 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
EXPECTO PATRONUM! Bu kitap… gerçekten muhteşemdi. Yani önceki iki kitapta güzeldi evet, ama bu kitap cidden diğer herkesin dediği gibi, efsaneydi. Bu kitaba başlamadan şans eseri birkaç yorum görmüştüm ve herkes serinin içinde özellikle bu kitabı çok sevdiğini belirmişti ki bende hafifçe beklenti yükselterek başlamıştım ama kesinlikle
Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Harry Potter ve Azkaban TutsağıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları Yayınları · 202234,2bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Türkiye'deki bütün kadınlara ithafen..
Canan Tan'ı "Eroinle Dans" kitabından tanıyorum. Kalemi iyi bir yazardır. Bu kitapla da bir kez daha düşüncemde haklı olduğumu hissettim. Kitapta, adından da anlaşılacağı üzere hapisteki kadınların yaşam öyküleri anlatılıyor. Çoğu eş katili olarak hapse düşmüş. Dayaktan dolayı veya çocuklarını korumak için hapsi boylayanlar.. Yani hep bir erkek faktörü var maalesef. Cinayetlerin hiçbiri haklı bir sebebe dayanamaz elbet, fakat kadınların cinayet sebepleri genelde sabır taşması sonucu oluyor. Dayaktan usanan kadınlar, terk edilenler, aldatılanlar, küçük yaşta evlendirilenler (çoğu da böyle), bıçak kemiğe dayanınca, o bıçağı karşısına can havliyle saplıyorlar. Bunca eziyete dayanma sebepleri ise çocukları... Neden ya? Gerçekten biz kadınlar neden erkekler karşısında bu kadar savunmasız kalıyoruz? Neden elimiz kolumuz bağlı kalıyor? Neden merhamet bir insana acı veriyor. Çocuklarımızı neden, her seferinde ağzımızdan burnumuzdan, her yerimizden akan kanlarla koruyoruz. Neden kadınları sevgiye karşı öfkeli hale getirmeye çalışıyorlar? Önceleri "hayatım, canım, balım" lı cümleler, neden sonra "lanet kadın, domuz, beceriksiz kadın" a dönüşüyor. Sevgi neden değiştiriyor bu erkekleri? Genele vurmuyorum elbette. Bir insana eziyet etmek, o insanı hor görmek, yok yere pata küte dalmak, ağız burun kırmak neden? Neyin eksikliği, neyin fazlalığı, neyin? Bu konuda çook şey var konuşulacak yazılacak, evet. Ama tek söyleyeceğim şey hepsine bedel olacak sanırım. İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR!
Kelepçe
KelepçeCanan Tan · Doğan Kitap Yayınları · 20163,584 okunma
Reklam
Kraliyet Donanması Lind'in deneylerine ikna olmamıştı ama James Cook doktorun haklı olabileceğini düşünüyordu. Gemisini bolca lahana turşusuyla doldurdu ve denizcilerine gemi ne zaman karaya yanaşırsa taze meyve ve sebze yemeleri emrini verdi,bunun sonucunda da tek bir denizcisi bile iskorbüte kurban gitmedi. Bunu izleyen yıllarda dünyadaki tüm donanma kaptanları Cook'un beslenme yöntemini örnek alarak sayısız denizcinin ve yolcunun hayatını kurtardılar. Öte yandan, bu seferin kötü bir sonucu da oldu. Cook sadece deneyimli bir denizci ve coğrafyacı değil, aynı zamanda deniz subayıydı. Kraliyet Topluluğu yolculuğun masraflarının önemli bir kısmını karşılamıştı ama gemiyi Kraliyet Donanması tahsis etmişti. Gemide aynı zamanda 85 iyi silahlanmış denizci ve asker bulunuyordu ve gemi ayrıca toplar, tüfekler, barut ve diğer silahlarla donanmıştı. Elde edilen bilginin büyük bölümü (özellikle de astronomik, coğrafi, meteorolojik ve antropolojik veri) çok açık şekilde siyasi ve askeri açıdan önem taşıyordu. İskorbüte kesin çare bulunması İngiltere'nin dünya denizlerinin kontrolünü eline geçirmesine ve dünyanın öbür ucuna ordular yollayabilmesine ciddi katkı yaptı. Cook başta Avustralya olmak üzere "keşfettiği" pek çok adaya ve toprağa İngiltere adına el koydu. Cook'un seferi İngilizlerin güneybatı Pasifik Okyanusu'nun işgalinin, Avustralya, Tazmanya ve Yeni Zelanda'nın fethinin, milyonlarca Avrupalının yeni kolonilere yerleşmesinin ve yerli kültürünün ve nüfusunun yok edilmesinin temelini attı
Sayfa 276Kitabı okudu
Samiko'ya tebliğ gelmis vergi dairesinden. Defterlerini alıp gitmesi gerekiyor! Beşbuçuk atmış tabii Samiko, Rebeka'ya demiş: -En eski, solmuş, lekeli ne varsa ver giyeyim, vergi dayresine yideceyim!!! Kafa dağınık, yolda koşarken, karşılaşmış Albert ile!! -Nereye boyle Samiko? -Sorma!! cagirdilar vergi dayresinden, tefterleri istiyorlarmis! !
80 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.