Çürümeyi okumaya karar verdiyseniz ve kitabı elinize aldıysanız sizi kimsecikler bundan alıkoyamaz, tavsiyeye de gerek duymazsınız. Çünkü kitabın kapağını açar açmaz sizi içine çeken çekene; çürümeler, kokuşmalar, bunalımlar, haykırışlar; düşünceler, tespitler, eleştiriler...
Kitaptan alıntılarla somutlaştırayım, daha iyi anlaşılır: “Nerede
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
But it would be nothing
(Ama hiçbir şey olmazdı)
Nothing
(Hiçbir şey olmazdı)
Borçlar ve suçlar altında ezilmiş kişiler suçsuz ilan ediliyor; buna karşılık, onurun ta kendisi, yaşamı lekesiz bir adam cezalandırılıyor. Bir toplum bu noktaya geldiği zaman, artık çürüme başlamış demektir.
- Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar.
- Çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense bundan kimse korkmaz!
- Ama İnan bana, insanların çoğunun ruhu,bedeninden önce çürür.
Emil Michel Cioran, filozof, aforist ve denemecidir. Aslen Rumen dir ama Fransa da yaşamış ve Fransızca ya da hakimdir. Eserlerini hem Rumence, hem Fransızca yazmıştır. Kötümser bir yazar olarak onu yorumlamak doğru olacaktır. Aforizmalarında da, felsefi tarzında da bunu görmek mümkündür. Acı, çürüme ve nihilizm kitaplarında bol bol yer alır, bunu
Paranın insan canından daha önemli olduğu bir devirde yaşıyoruz. Tabi değeri yüksek olan şeylere taptığımız gibi paraya tapanlarımız da çok oluyor. Tapmayanlar ise onun gücü karşısında dize getiriliyor.
İnsanlar ikiye ayrılır; parası olanlar ve olmayanlar, ezenler ve ezilenler, soylular ve köleler... Daha farklı isimlerde koyabilirsiniz bu iki
"Ömür Hanım
Seni çok özledim, çok
Ben gelene kadar çürüme ne olur." [s.63]
Bir aşka şahit oldum.. Hikâye değil, roman değil; şiirlerde yaşayan, okurken ağlatan gerçek bir aşk bu. Ahh Ömür Hanım, babaları içerde şiir yazıyor diye çocuklarını sessiz ağlatan koca yürekli kadın; sen ölünce Şükrü yaşar mı sandın? Seninle öldü Şükrü.. Şükrü öldü belki ama, bir hayata, bir kağıda, bir mısraya neler neler sığdırdı. Nice güzel şiir armağan etti Ömür Hanım'a. Boğazım düğüm, yutkunamadım, iki satırın ağırlığında ezilip kaldım..
"Yastığını koklaya koklaya öğrendim
İnsan bir kere ölmüyormuş meğer.." [s.69]
Ömür Hanım, iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı.
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
Şairler acıdan beslenir derler, ya da acı çeken şairler kendini daha iyi ifade eder.
Genelde çoğu şairin kitaplarındaki teması; ayrılık, hasret, gurbet, aşk acısı, ölüm, vatan sevdası olmuştur. Şükrü Erbaş'ın bu kitaptaki ana teması ise kendisine çok düşkün olduğu ve çok sevdiği anlaşılan, ama bu dünyadan terk-i diyar etmiş olduğunu