Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anadolu'dakiler onu kabul ettiler. İş buraya kadar gelmiş, hatta Damat Ferid Paşa'nın üvey oğlunun, Mediha Sultan'ın ilk eşinden olan oğlunun, dahi Anadolu'daki harekete katılmak istediği biliniyordu ve İngilizler de bunun farkındaydı. Yüksek Komiserlik'ten gelip, “Tabii ki gidebilir, kendilerine vize veririz” diye görüş bildirdiler. “Hatta zat-ı şahane isterse onu bile refakatle koruyarak Anadolu'ya geçiririz; lâkin İstanbul'un ve havzanın muhafazası için Yunan ordusu hazır bekliyor” dediler. Bu son derece korkunç bir ihtimaldi. İstanbul ve Boğazlar'ın korunmasının, kumandasının Yunan ordusuna verilmesi gündeme gelmişti. Bu bir tehditti ya da programdı.
Bu esnada İngiliz yanlısı sadrazam Damat Ferid görevden alındı ve yerine Ali Rıza Paşa geldi. O, doğal olarak milliciydi. Temsil Heyeti ile irtibat kurmak için Bahriye Nazırı Salih Paşa'yı görevlendirdi ve iki taraf Ekim ayı içinde Amasya'da görüşüp uzlaştılar. Nihai amaç, meclisin işlerliğini sağlamaktı. Elbette bu durum işgal kuvvetlerinin hiç hoşuna gitmeyecekti.
Reklam
Bütün bu baskılar karşısında Sadrazam Salih Paşa 3 Nisan 1920'de istifa etti ve yeni kabineyi, işgalci devletlerin istediği gibi Damat Ferid kurdu. Damat Ferid'in ilk işi 7 Nisan'da İngiliz Yüksek Komiseri Amiral de Robeck'i ziyaret etmek oldu. Yani Osmanlı İmparatorluğu'nun sadrazamı, bir işgalci devlet temsilcisinin ayağına gidiyordu.
Sayfa 71
... 1919 Ağustos'unda, İstanbul'da bir İngiliz Muhripleri Cemiyeti kuruldu. Padişah ve Damat Ferid Paşa bu cemiyete üye oldular.
Sayfa 32
Askerlerin fahişelerle kurdukları ilişkiyi genelevlerden çok hususi mekânlarda tesis etmelerine belki de en ilginç örnek 1920 Haziran'ında yaşanmıştır. Sadrazam Damat Ferid Paşa'nın köşklerinin korunmasına memur sekiz Kuva-yı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) askeri köşkün bahçesindeki karakolda ikamet etmekteydiler. Askerler âlem yapmak istemiş ve karakola bir fahişe getirmişlerdi. Olayı haber alan polis ve jandarmalar duruma el koymak istemişlerse de hovardalardan Çavuş Ali üzerlerine ateş açmıştı. Merkez kumandanlığı durumu öğrenince çapkın askerlerle kafakola getirdikleri fahişeyi tutuklamıştı.
Sayfa 278 - Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Sultan Vahdettin hakkındaki ithamları:
Tarihimizde Sultan Vahdettin'i yerden yere vuran, en ağır cümlelerle ona hakarette bulunan kişilerin ilk sırasında Atatürk bulunuyor. "...Çoktan köle olduğuna şüphe kalmamış olması lazım gelen padişah ve halifenin köleliğiyle, elde edilebilecek iktidar mevkisinin iktidarsızlığa örnek olması, tabii değil miydi?" Sayfa 273 "...Damat Ferid Paşa'dan sonra, diğer bir damat paşanın etrafında, sadrazam diye, nazır diye toplanmış birtakım kuş beyinlileri, alçak bir padişahın, alçakça fikirlerini kolayca uygulamada serbest bırakmayacağımızı hissettiriyoruz!" Sayfa 278 "... Harbiye nazırı bu sözü söylediği dakikada yalnız bir zatın, gü-venine sahip bulunuyordu. O zat da devlet reisliği makamını kirletmekte bulunan hain Vahdettin idi." Sayfa 289 ...Hain Vahdettin bir Ingiliz savaş gemisiyle İstanbul'dan kaçıyor!" Sayfa 299 "Asil bir milleti, utanılacak bir duruma düşüren sefil", "Adi bir mahluk!" "Alçak!", "Adi", "his ve idrakten mahrum bir mahluk!", "Sefil", "Pespaye..." Sayfa 301
Sayfa 29 - Yakın Plan
Reklam
Sultan vahdettin
VI. Mehmed Vahideddin çok fazla günah keçisi ilan edilen, haddinden fazla hücuma maruz kalan, hataları abartılmak bir yana bazen yapmadığı işler bile ona atfedilen bir padişahtır. Vahideddin bir Sultan Reşad değildir; Hataları da çoktu; Damat Ferid gibi bir adamı ısrar ile tekrar tekrar sadrazam tayin etmesi Üstelik açık bir İngiliz hayranıydı hiç isabetli değildi. Mustafa Kemal Paşa’yı Harbiye Nazırı yapabilirdi. Mustafa Kemal, kendi anılarında ve Nutuk’ta Sultan Vahideddin’i uyuşuk, iradesiz olduğu kadar da daima yarı kapalı gözleri ile hilekâr entrikalar çevirmeyi seven bir kişi olarak tasvir eder. Padişah, damadı olan Ferid Paşa’nın etkisi altındaydı i. Ferid Paşa Oxford’da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya’nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde, başkalarına nispeten “kötülüklerinin” daha az olduğunu söylemekten çekinmezdi.
Sayfa 133 - KronikYayınEviKitabı okudu
Damat Ferid Paşa
Damat Ferid Paşa hırsız veya malî yoldan yolsuzluklar yapan bir devlet adamı değildi, fakat düpedüz yeteneksiz, megaloman ve daha beteri, hayaller kuran birisiydi. 1918, 1919 ve 1920’de bir sadrazamın, herhangi bir devlet adamının hayal kurması çok vahim bir kusurdur. Üstelik açık bir İngiliz hayranıydı ve kendisine atfettiği diplomasi ustalığı ile Britanya ve Fransa’nın her ikisini birden ikna edip kazanacağına inanmaktaydı. Anadolu düşmanlığı ve kör İttihatçı karşıtlığı mütareke döneminde en olmayacak siyaseti takip etmeye zorladı ve âdeta iç harbi başlatan bir ortam yarattı.
Sayfa 134 - KronikYayınEviKitabı okudu
Kürt Mustafa Paşa amansız bir İttihatçı düşmanıydı.1913 yılında İttihatçılar tarafından mirliva (tuğgeneral) rütbesiyle emekli edilmişti.Kendisi bunu bir tasfiye olarak gördü ve içine sindiremedi.I.Dünya Savaşı sırasında görev almadı.Sürekli İngilizlerle işbirliği içinde oldu. Damat Ferid Paşa'nın sıkı dostuydu.Kurtuluşun İngiltere'nin mandası ile olacağına inanıyordu.Bursa halkı ona "Nemrut" lakabını taktı.Çünkü Çanakkale savaşlarında şehit düşenler hakkında "Onlar köpek ölüsünden farksızdırlar" demişti.Halkın protestoları yüzünden 10.gününde valilikten alınmıştı.
Sayfa 218 - Astana YayınlarıKitabı okudu
Türkiye’de uzun yıllar çalışmış İngilizce istihbaratçı Wyndham Deedes’e göre,İngiliz Yüksek Komiserliği’ne Mustafa Kemal’in İstanbul’daki hükümete rağmen Anadolu’ya gitmek üzere olduğuna dair istihbarat gelmişti.Deedes’ten,gece yarısı vakit kaybetmeden Sadrazam Ferid Paşa’ya uyarmasını istemişlerdi.Deedes, Ferid Paşa’ya gitmiş,söylenenleri aktarmıştı.Ferid Paşa ona,alçak sesle,”Ekselansları,çok geç kaldınız.Kuş uçtu”demişti. Mustafa Kemal’in hareket ettiği günün gecesi,Damat Ferid,İngiliz Yüksek Komiseliği’ni ziyaret ettikten sonra padişahın Mustafa Kemal’in güvenirliğine dair fikrini değiştirdiğini söyler.Yüksek Komiserlik de Mustafa Kemal için yakalama emri çıkartır.Ancak işgal ülkeleri temsilcileri arasındaki anlaşmazlık yüzünden bu emir uygulanmaz .
Sayfa 190Kitabı okudu
98 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.