Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tasavvuf
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] ve sahabesinin yaşadığı gibi İslâm’ı yaşamaya çalışmaktır, diyebileceğimiz tasavvufun bir tek tarifi yoktur. Bunun da sebebi hiç kuşkusuz tasavvufun kal, (söze dayalı) değil, hal ilmi oluşudur. Yani, tasavvuf, kitap okumakla, bilgiyi artırmakla değil; ancak yaşayarak, tadarak, hissederek elde edilen bir
Müellif (Allah ona rahmet etsin) buyurmuştur ki: “Şeyhimizin Kafi-i Bedî’ adlı kitabında, Kadi lyâz’m Şifa’sında, İbn-i Arabi’nin Kays ve Ahkâm adlı kitablarında ve İbn-i Seyyidü’l-Fâs’ın Kelâm’mda gördüğümüz şerefli isimleri dört yüzden fazladır. Biz de onu harf sırasına göre şöyle tertip ettik” demiştir: Elif Harbi: El-Eberru Billâhi: Allah
Reklam
Hocamız Kevser’i Makâlâtul-Kevseri adlı eserinde Kur’ an-ı Kerim’e yapılan bazı hizmetlerden bahsederken şöyle der: İlim ehlinin Kuranın yüce manalarını parlatmak için telif etmiş oldukları eserler neredeyse sayılamayacak ka­dardır. Bunların hepsi de tefsirlerinde rivayet ve dirayet tarzında farklı metotlar takip etmişlerdir. Ayrıca çeşit­li
Sırf Fatımîlerin Kahire’de kurduğu Daru’l-Hikme’de 1.600.000 kitap olduğu nakledilir. Rey (Tahran)kütüphanesinin sadece katalogları on cilt tutmaktadır. Yüzyıllar sonra ortaya çıkacak olan ilk İslam medreseleri, bilginin üretildiği bu Beytu’l Hikme’lerin üçüncü sınıf bir kopyası olmaktan öteye gidemeyecektir.
Sayfa 2088Kitabı okudu
İstanbul.
Konstantinopolis'in fethi hem Türk tarihinde hem de İslam tarihinde önemli bir misyonun gerçekleştirilmesi demektir. Avrupa'da popüler tarih, 1453'ten sonra şehrin adının artık İstanbul olduğunu söylüyor. Stinboli'den bozma bu isim şehrin sayısız adlandırılılından biridir. Bundan başka İslambol ismi hem bazı fermanlarda hem de mezar taşlarında kullanılmıştır... Aynı şekilde Konstantiniyye ismi de hem fermanlarda hem sikkelerde, hatta son zamanlarda matbaa ürünü kitap künyelerinde bile yer almıştır. Slavlar şehre "Zarigrad" ( imparator şehri), Müslümanlar ise " Darül- hilafetül- aliyye" demiştir. 1930 Mart ayından itibaren ise Türkiye Posta İdaresi şehrin ismini İstanbul olarak kabul etmiştir.
Sayfa 245 - Timaş
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Reklam
Bu ümmete göre milliyet akîdedir, vatan dâr’ul-İslâm’dır, hakimiyet yalnız Allah’ındır, anayasa iş O’nun gönderdiği kitap olan Kur’an-ı Kerim’dir.
Müslümanlar hep beraber "Darül İslam”da, yani barışın evinde toplanmıştı, dünyanın tüm geri kalan kısmı ise "Darül Harb" yani savaş topraklarıydı. Hal bu iken İslam'ın barışı bu Darül Harba gerekirse zorla getirilecekti, aksi nasıl mümkün olabilirdi?
Sayfa 63 - Everest Yayınları
“Bu ümmete göre milliyet akîdedir, vatan dâr’ul-İslâm’dır, hakimiyet yalnız Allah’ındır, anayasa iş O’nun gönderdiği kitap olan Kur’an-ı Kerim’dir. “
Sayfa 193Kitabı okudu
Casusları Sevk ve îdare, Mülkün Selameti ve Raiyyetin İşlerine Dair
Deylemîlerden Adudu’d-devle’den akh daha pek, kavrayışı tez, feraseti daha yeğin birisi yok idi. Bayındırlık ve imar işlerinden haz duyan âlicenap ve meselelere her yönüyle vâkıfİdi. Günlerden bir gün bir casus ona şöyle bir haber ulaştırdı: “Emir buyurduğunuz meselenin halli için yolladığmız şu bendeniz, şehir kapısından iki yüz adım kadar yol
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.