Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Reklam
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir. _Boşinanların en boşu,
_Muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. _Kozmos’un keşfi, kendi kendimizin keşif yolculuğudur. _Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar. Bütün o buluşlarla keşifler,
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Deri antigenleri bakımından bireyler arasında neredeyse kesin bir ayrılık vardır. Bir insanda vücudun herhangi bir yerinden alınan deri, başka bir yerine aşılanınca aksaksız gelişir. Ama bir insana başkasının derisi aşılanırsa tutmaz. Deri aktarımı yalnız tek yumurta ikizleri arasında başarılı olur. Tek yumurta ikizleri, döl yatağında döllenmiş bir yumurta gözesinin bölünüp ikiye ayrılmasıyla gelişmiştir; öyleyken, bile tümüyle özdeş değildirler. Parmak izleri benzeşirse de farklıdır; iyi eğitilmiş bir köpek onları kokularından ayırt edebilir. Ana babaları da onları ayırt etmek için yeterince fark bulabilmektedir.
Reklam
Darwin’in dedesi de babası da yaradancıdır (deist). Yaradancılığa göre Tanrı yalnızca bir ilk nedendir, evrenin işleyişine karışmaz. Evren kendi yasalarına uyarak işler. Kilise ise her an her şeye karışan bir Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olduğu savındadır. Demek ki Darwin Ailesinin Kilise ile arası iyi değildir.
Bugün, üçte ikisi hayvan ve üçte biri bitki olmak üzere, tanımlanmış tür sayısı 1.250.000’i aşmıştır.
Darwin, çok yakın arkadaşı olan Asa Gray’e yazdığı bir mektubunda “…bir zamanlar gözün evrimi fikrinin beni nasıl üşüttüğünü hatırlıyorum, ama şimdi bunu aştım. Şimdi ise, bazı ıvır zıvır yapılar beni rahatsız etmekte. Ne zaman bir tavuskuşunun kuyruğundaki tüylere bakacak olsam, her seferinde midem bulanıyor!” şeklinde anlatmıştı. Çünkü 1860 yılında, bu mektup yazıldığı zamanlarda, evrimin bilinen tek mekanizması olan Doğal Seçilim ile tavuskuşunun kuyruk yapısının açıklanması mümkün değildi. Bunun sebebi ise, tavuskuşunun kuyruğu büyüdükçe ve parlak hale geldikçe, avcıların dikkatini çekmesini kolaylaştırması ve avcılardan kaçmasını zorlaştırmasıydı. Bu durumda nasıl olurdu da Doğal Seçilim, böyle bir yapının evrimleşmesini sağlardı? Ancak Darwin, üzerine düşeni yaptı ve bu soruların üzerine giderek, Cinsel Seçilim’in, bir diğer Evrim Mekanizması olarak türlerin üzerine etkidiğini keşfetti. Eğer ki bu rahatsızlığından kaçacak olsaydı, belki de bir doğa gerçeğini keşfetmemiz çok daha uzun zamanlar alacaktı. Darwin’in yaptığı açıklamadan sonra görüldü ki, tavuskuşlarının dişileri, solgun ve küçük kuyruklu erkekleri çok daha az tercih etmekteydi. Bu yüzden, Doğal Seçilim ile Cinsel Seçilim arasında kurulan denge sayesinde tavuskuşunun parlak, büyük ve katlanabilir kuyruğu evrimleşmişti: hem dişileri etkileyebilecek kadar büyük ve parlak, hem de avcılarından az çok kaçabilecek kadar küçük…
Wallace’ın mektubu
"18 Haziran 1858’de Darwin, dünyasının başına yıkılmasına neden olan bir mektup aldı. Alfred Russel Wallace imzalı mektup, yıllardır üzerinde çalıştığı evrim kuramının bir özetiydi. Yıllarca süren bütün o çalışmalar, berbat kokular, göz, baş, mide ağrıları, kusmalar, hastanelik olmalar, uykusuz geceler, bunalımlar… Hepsi bir hiç içindi.
Sayfa 24 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı - VI. Bir büyük biliminsanının hikâyesi: Darwin - VIII. Wallace’ın mektubu
Reklam
Darwin’in söyleyişiyle güdük organlar “yararsızlığın damgasını apaçık taşıyan”organlardır. Böyle organlar doğada, özellikle yukarı hayvanlarda, çok yaygındır
Sayfa 132 - pdfKitabı okudu
İnsanlar hem benzeşir hem benzeşmez, insanlarda yapının belirli parçaları tektir: Baş, burun, ağız, gövde gibi. Belirli parçalar çifttir: Göz, kulak, kol, bacak gibi. Eller ve ayaklar beşer parmaklıdır. Bütün bu parçalar genel veya ortak biçime uygundur; konumları da bellidir; dolayısıyla bütün insanlar benzeşir. Bununla birlikte, insanları birbirinden ayırt etmekte güçlük çekmeyiz; çünkü yalnız yapılarının genel biçim ve büyüklüğünde değil, parçalarının biçim ve büyüklüğünde de farklar vardır. Örneğin göz biçimi ve rengi; deride kılların dağılışı, sıklığı, biçimi, inceliği ve rengi insandan insana değişir. Parmak izi, koku, ses, yürüyüş, vb. öylesine kişiye özgüdür ki, herhangi bir kimseyi tanımaya biri bile yeter
Sayfa 59 - pdfKitabı okudu
Darwin’in yedi yıllık bir çalışmayla geliştirdiği Doğal Seçme Teorisi, dayandığı olgular ve tutarlı örgüsü bakımından bilimsel bir yalınlık gösterir.
Sayfa 58 - pdfKitabı okudu
Yeryüzünde yaşam nasıl başladı veya cansız maddeden canlı madde nasıl doğdu?
Sayfa 17 - pdfKitabı okudu
243 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.