Chloe'nin yüzünde, onunla yaşayacağım hayatımın çok güzel olacağına ikna eden şeyler görüyordum; burnunda espri anlayışı vardı, çilleri masumiyetin simgesiydi, dişleri rahatlığa dairdi, yanakları geleneklere başkaldırıyordu sanki. Önceki dişlerinin arasındaki boşluğu idealden uzak bir defo olarak değil, diş mükemmelliğinin özgün, sevilesi bir yeni yorumu olarak görüyordum.