Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aklı başında hiçbir insan mutlu olamaz. O kişi için yaşam gerçektir ve bu gerçekliğin ne kadar korkunç olduğunu görür. Yalnızca bir deli mutlu olabilir, üstelik bütün deliler de değil... Ancak kendilerini krallar ya da ilahlar olarak gören birkaçı mutludur ama diğerleri akıllılardan daha mutlu değildirler.
Sayfa 147Kitabı okudu
"Nasıl bir duyguydu öyleyse bu sevgi? Her şeyden önce, sevgi iki kişi arasında ortak bir yaşantıdır. Ama ortak bir yaşantı olması, ikisi için de benzer bir yaşantı olduğu anlamına gelmez. Bir seven vardır, bir de sevilen. Ama bunlar başka başka diyarların insanlarıdır. Sevilen çoğu zaman sevenin içinde uzun zamandır saklı duran sevgi için
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Nisan 2005, Çeviren: İpek Babacan (PDF)Kitabı okudu
Reklam
. Aşk kapısız ve penceresiz bir hapishane olabilir; insan girip çıkmakta serbesttir ama hangi beklenti uğruna? Şafakla özgürlük de gelebilir, dehşet de. İnsanın sırtında deli gömleği varsa aklın bir yararı olmaz. İşte böyle; böyleydi, böyle olmayı sürdürecek. .
Ölümü yadsımak, yaşamı yadsımanın en güçlü göstergesidir. Ölümlü olduğumuzu, öleceğimizi hemen hiç düşünmeyerek kendimizi zihinsel bir deli gömleği içine sokuyoruz. Yaşadığımız, kokladığımız, gördüğümüz, dokunduğumuz her anın bir daha gelmeyeceğini hissettiğimiz anlar o kadar az ki. Yaşamı böylesine özel, böylesine benzersiz kılan şey, her şeyin yalnızca bir kez olması. Bunu algılamak, ölümün bilincine varmakla mümkün olabilir ancak. Ölümün bilincinde olmayan insan, yaşadığının bilincinde de değildir. Her anımız ölüm unutkanlığı içinde geçiyor.
Sayfa 154Kitabı okudu
mantıklı cümleler kurup kafamı karıştırma, sen delisin deli kal sade efendi.
'' Yaratılmış olan şey yaratan varlığa eşit olamaz; Saat, saatçi olabilir mi? ”
Sayfa 37 - İthaki Yayınları · 2019 (İlk yayınlanma: 1795)Kitabı okudu
Belki de delilik...
“İnsan deli olmasa bile biraz hassas bir kalbe sahip olabilir, pekâla, öyleleri vardır ki ufak tefek şeyler onları yaşatır da sert bir söz onları öldürür. Ben öyleyim işte. ...
Reklam
Bütün yaşadıklarımızı yazmak Samet Abi'nin fikriydi. "Bunları yaz Afsun," dedi. "Madem kelimelerin dilinden anlıyorsun, masalı yaz. Onun var olduğunu, fakat ürkütülmüş bir tay gibi hayattan kaçıp çöllere saklandığını yaz. Öyle bir anlat ki, herkes anlasın bunu. Anlasınlar, çünkü Cennet'i Tanrı kurmayacak Çünkü toprağı, ağaçları
Sayfa 91 - Can Yayınları, 1. Baskı, "Son Hikaye" öyküsünden.
Gazali Bağdat’taki eğitimini tamamladıktan sonra bir kervanla Tus şehrine dönüyor. Ama yolda kervanı haramiler soyuyor ve herkesin altınını, gümüşünü alıyorlar. Gazali’nin de bir tek torbası var. Torba da gidiyor. Herkes kaderine razı olmuşken Gazali haramileri aramaya başlıyor. Aylarca aradıktan sonra haramilerin saklandığı mağarayı buluyor ve torbasını geri istiyor. Nöbetçiler bu deli çocuğu öldürmeye hazırlanırken Haramibaşı gürültüleri duyuyor ve neler olduğunu soruyor. Bir deli oğlanın geldiğini ve torbam da torbam diye tutturduğunu söylüyorlar. Haramibaşı ‘Gönderin bu çocuğu bana ‘diyor. Sonra ona ‘Evladım, herkesin servetini aldık, ses çıkaran olmadı. Senin torbanda bunlardan daha kıymetli ne olabilir ki canını tehlikeye atıp buralara geldin? ’diye soruyor. Gazali ‘Benim yüküm onlardan daha değerli’ diyor. ’Çünkü içinde Bağdat’taki hocamın ders notları vardı.’Haramibaşı adamlarına ‘Verin şu çocuğun torbasını’ diye emrediyor. ’Karnını doyurup yola çıkarın. ’Sonra da Gazali’ye dönüyor; ’Ders notlarını iade ediyorum delikanlı,’ diyor, ’ama alim olmak istiyorsan bir şeyi hiç unutma .’Gazali ‘Nedir o?’ diye soruyor. Haramibaşı diyor ki: ’Senden çalınabilen bilgi senin bilgin değildir.’ ataç ikonSerenad
“Gazali Bağdat'taki eğitimini tamamladıktan sonra bir kervanla Tus şehrine dönüyor. Ama yolda kervanı haramiler soyuyor ve herkesin altınını, gümüşünü alıyorlar. Gazali'nin de bir tek torbası var. Torba da gidiyor. Herkes kaderine razı olmuşken Gazali haramileri aramaya başlıyor. Aylarca aradıktan sonra haramilerin saklandığı mağarayı buluyor ve torbasını geri istiyor. Nöbetçiler bu deli çocuğu öldürmeye hazırlanırken Haramibaşı gürültüleri duyuyor ve neler olduğunu soruyor. Bir deli oğlanın geldiğini ve torbam da torbam diye tutturduğunu söylüyorlar. Haramibaşı 'Gönderin şu çocuğu bana' diyor. Sonra ona 'Evladım, herkesin servetini aldık, ses çıkaran olmadı. Senin torbanda bunlardan daha kıymetli ne olabilir ki canını tehlikeye atıp buralara geldin?' diye soruyor. Gazali 'Benim yüküm onlardan daha değerli' diyor. 'Çünkü içinde Bağdat'taki hocamın ders notları vardı.' Haramibaşı adamlarına 'Verin şu çocuğun torbasını' diye emrediyor. 'Karnını doyurup yola çıkarın.' Sonra da Gazali'ye dönüyor. 'Ders notlarını iade ediyorum delikanlı,' diyor, ‘ama âlim olmak istiyorsan bir şeyi hiç unutma.' Gazali ‘Nedir o?' diye soruyor. Haramibaşı diyor ki: 'Senden çalınabilen bilgi, senin bilgin değildir.' "
Sayfa 239Kitabı okudu
~ Çünkü niyet ile hareket arasında her zaman bir kopukluk vardır. / 13 ~ Bu dünyada hiçbir şey rastlantı sonucu meydana gelmez. / 14 ~ Tanrı varsa insan aklının sınırları olduğunu da bilir. Yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? Mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama sonuçlar bir
Can YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.